English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ I ] / Is not

Is not traducir turco

166,131 traducción paralela
That was not cool. This is not fun.
Güzel ya da eğlenceli değildi.
Their marriage is not your lane.
Evlilikleri senin hayat yolunun bir parçası değil.
I, on the other hand, can't stop scratching my head, because a patient threw up in my hair, and now I'm convinced something might be crawling around in there, which is not a thing that anyone wants...
Fakat ben kafamı kaşımadan duramıyorum. Çünkü hastam saçıma kustu. Kafamda sürünen bir şeyler varmış gibi geliyor.
That is not my job.
Bu benim işim değil.
Corey, the news is not good. Okay.
Haberler iyi değil Corey.
You're a civilian, and the fire is not completely contained.
Yangın hala kontrol altına alınmadı.
This is not some factory that turns out surgical robots.
Burası cerrahi robotlar üretilen bir fabrika değil.
Alex is not old enough for a party.
Alex parti için yeteri kadar büyük değil.
A person ready to do a bad thing is not the worst to have around at the moment.
Kötü bir şeye hazır olan insan... etraftaki en kötü şey değil, şuanda.
Being gay is not a sin.
Gay olmak günah değil.
- It is not safe out here.
- Burası hiç güvenli değil.
No, look, this... this is not how this works, okay?
Heyır, bak, bu... Bu işler böyle yürümez, tamam mı?
It is not in him.
Onun içinde değil.
- It is not inside Adrian.
- Adrian'ın içinde değil.
My husband is not an animal.
Kocam bir hayvan değil.
" it is not about the color of that character's skin.'"
'Önemli olan şey karakterin derisinin rengi değil.'"
This is not a call about baseball.
Beyzbol için aramadım.
This is not what I was expecting.
Bunu beklemiyordum.
You know, ends... ends justifying the means and all that, because so far, this is not working out real well for us.
Sonuçlar işlerin bizim için iyi gitmediğini gösteriyor.
Eric is not trying to undercut you.
Eric sizi alt etmeye çalışmıyor.
This is not Mayakovsy's Home for Magically Inert.
Burası Mayakovsy'nin Etkisiz Büyüler Tedavi evi değil.
This is not over, child of Earth.
Bu bitmedi Dünyalı çocuk.
That's a pig. Probably FBI. And I'm pretty sure the IRS is not far behind.
Muhtemelen FBI ve eminim ki IRS'in de eli kulağındadır.
This is not a joke.
- Bu bir şaka değil.
It is not up to me.
- Bana bağlı değil.
Well, it is not what it looks like.
Göründüğü gibi değil.
I am doing my job while everyone is staring and telling me that I am not up for it.
Hem de herkes karşıma geçmiş buna hazır olmadığımı söylerken.
And so she is your story, not me.
Hikayeniz o, ben değilim.
I know what I'm doing, which is how I know that you do not.
Ne yaptığımı biliyorum. Bu yüzden senin neyi yapmadığını da biliyorum.
N... Not to a real man, to someone who's your equal, your champion, who loves you and respects you, and is mad as hell at you, because I do.
Gerçek bir adamla dengin olan biriyle, şampiyonunla seni seven ve saygı duyan biriyle ve sana deli olan biriyle.
Holly...... has had a hell of a day and is just not really up for visitors right now, so...
- Holly- - - Bir gün için çok şey yaşadı ve şu anda ziyaretçi kabul edecek durumda değil.
Watching a kid die and not helping is wrong.
Bir çocuğun ölümünü izleyip yardım etmemek yanlış olur.
And if I've learned anything I can tell you... it is. It's very real but it will not last.
Şimdiye kadar öğrendiğim bir şey varsa o da şudur ki gerçektir ama sonsuza kadar sürmez.
She may not trust where she is.
Burada olduğuna inanmayabilir.
I don't think this is gonna end well, not for someone like me.
Bunun iyi biteceğini sanmıyorum, Benim gibi biri için değil.
And what I need you to do is tie me up and not let me out.
Beni bağlamana ihtiyacım var,... ve çıkmama izin verme.
And what was weird is that for, like, the last five hours, we were just talking about Steve Harvey and whether or not his mustache is dope.
Garip olan da şuydu ki son beş saattir falan konuştuğumuz şey Steve Harvey'nin bıyığının ona yakışıp yakışmadığıydı.
If there's one thing that I know about him is, he's not gonna stop.
Eğer onun hakkında bir şey biliyorsam o da hiç durmayacağı.
Believe it or not, this is where the other Robin used to come to think.
İster inan ister inanma... diğer Robin de düşünmek için buraya gelirdi.
I noticed it too, but that's not surprising, is it?
Ben de fark ettim, ama bu şaşırtıcı değil, değil mi?
I know who her mother is, and she may not be as stable as you think given her family history.
Annesinin kim olduğunu biliyorum. Ailesinin geçmişi göz önüne alındığında düşündüğün kadar istikrarlı olamayabilir.
It is after much deliberation that I have decided... we will not execute the prisoner.
Düşünüp taşındıktan sonra tutsağı infaz etmemeye karar verdim.
If they know that Fillmore-graves is a zombie organization, they're not bragging about it.
Fillmore-Graves'in bir zombi organizasyonu olduğunu biliyorlarsa bu konuda övünmezler.
- Fuji is deejaying. - Look, it's not that big of a deal...
Fuji dijeyliyormuş.
You are not moving fast enough for this thing that is something.
Yeterince hızlı hareket etmiyorsunuz. O "başka bir şey" için.
The frosting is supposed to be a vehicle for the cake, not the star of the show.
Çikolata sosunun bir araç olması gerekiyor. Şovun yıldızı olması değil.
Oh, Alba, that is very generous of you, but not necessary.
Oh Alba, ne kadar da yüce gönüllüsün. Fakat hiç gerek yok.
Yeah, that's the thing I was going to say is that she's not pregnant. Okay, great.
Tamam, harika.
How is it not your fault?
Park halindeki araca çarpmışsın.
- All right, well, we're not everybody. Our name is getting stomped on!
Biz herkes değiliz, adımız ayaklar altına alınıyor!
That's not what that is.
Düşündüğünüz gibi değil!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]