Is this the one traducir turco
9,276 traducción paralela
This is the fourth drugstore robbery in three days, first one to leave a vic.
İlk defa kurban bırakmışlar. Görgü tanıkları silahlı ve maskeli üç adamın içeri girdiğini söyledi.
This is the last one.
Bu sonuncusu.
This is the one time you need to slow down.
Yavaşlaman gereken bir yer var. Bırak enerji önüne geçsin.
Cisco, I would think you'd be the one most intrigued with knowing exactly what this is and how it works.
Böyle bir şeyi ve ne işe yaradığını bilip üzerine en çok düşecek kişi normalde sen olurdun Cisco.
Actually, the reason why I'm not shocked is because I've been in their shoes, and I was just as bad, and this is all just one big horrible reminder that there's always gonna be a part of me that's capable of doing what they're doing.
Aslında o kadar şaşırmamamın sebebi onların yerinde oldum ben de o kadar kötüydüm ve bu, şu an onların yaptıklarının aynısı yapabilecek bir parçayı taşıyor olmamın büyük bir hatırlatıcısı.
So this is either a very shallow grave, or, if the body was put here before the cellar was built, a very deep one.
Ayrıca bu bir de çok derin olmayan bir mezar. Ya da bodrum katı inşa edilmeden önce buraya gömülmüşse, mezar çok derin.
Hmm, well, I can tell you the best barbecue sauce I've ever tasted is this one.
Size şu ana kadar yediğim en iyi barbekü sosunu söyleyebilirim.
This one, is coming right... down... the middle.
Bu sefer tam... 12'den... vuracağım.
Plus the one they traded with this guy, uh, what is it?
Bir de o adamdan aldıkları var, neydi adı...
This is the one.
Bunu seçtim.
You know, this is one of the best hospitals in the country.
Biliyor musun? Bu, ülkenin en iyi hastanelerinden biri.
This is the most expensive one.
Bu en pahalısı.
This is my mother's picture. The one on my family register.
Bu resmi kayıtlardaki annemin fotoğrafı.
The only useful one in this household is Seo Yeon.
Bu ailedeki tek yararlı kişi Seo Yeon.
Every minute of time either one of us has worked for this man and his legacy goes right down the drain because all he'll be remembered for is his wife telling the world he's whipped.
Her dakika bizden biri gibi çalıştı. Bu adam ve onun mirası... tamda burada boşa gidecek. Çünkü, tüm dünya onun eşi tarafından..
I don't think there is one person In boston who doesn't know the ugly details of this mess.
Boston'dan bu cinayetin çirkin detaylarını bilmeyen tek kişi bile yoktur.
No one's coming to look at office space because this guy, the office manager, is dead.
Kimse ofise gelmeyecek çünkü bu adam yani ofisin müdürü öldü.
And there's not one hint of it in the police files, that this is a big, gigantic case.
Bu devasa dava hakkında polisin elinde hiçbir şey yok.
- This is the third one this month.
- Bu ay üçüncü oldu bu.
Promise me this is gonna be the last one.
Bunun son olacağına dair söz ver bana.
Promise me this is gonna be the last one.
- Bunun son olacağına söz ver.
I'll do this one last one in the field, but... I'm gonna need a desk after that.
Sahada son bir göreve daha çıkarım ama daha sonra masa başı iş istiyorum.
This is the one-year anniversary of Arkfall.
Bu, kemer yağmurunun birinci yıldönümü.
Rio has many sights popular with the tourists, but... this neighborhood is not one of them.
Rio'nun turistik bir sürü yeri vardır ama burası onlardan biri değil.
One amethyst died this morning and a second one is losing power, which is causing the amniotic fluid in the cavern to dry up.
Bir ametist bugün bitti, ikincisi ise güç kaybediyor. Bu da oyuktaki amniyotik sıvının kurumasına sebep oluyor.
Doing this job, sometimes you get feelings about people, and the one thing I've learned is that when you get that feeling, you better listen.
Bu işi yaparken insanlar hakkında hislere kapılıyorsun ve öğrendim ki bir hisse kapılınca dinlemen gerekiyor.
Is he the one that went after Arkady this morning?
- Bu sabah Arkady'ye saldıran o muymuş?
This is one of the bedrooms.
Burası yatak odalarından birisi.
This is one of any number of city substations devoted to the distribution of electricity across the southern half of New York.
Burası New York'un güney bölgesine elektrik dağıtımı yapması için tasarlanmış trafo merkezlerinden sadece bir tanesi.
Luciano is widely regarded as the most important racketeer in the country, and this case involves one of the most loathsome of crimes, exploiting the most vulnerable, downtrodden women in our society.
Luciano, ülkedeki en nüfuzlu gangster olarak kabul ediliyor ve bu dava, suçlar arasından en müstehcenini de içinde bulunduruyor toplumumuzdaki en zayıf ve mağdur kadınların kullanımı.
This is the one.
Aradığım piyanoyu buldum.
One of the great minds of this or any other lifetime- - and also my friend- - is clinging to life by a thread.
Bu ya da başka bir yaşamdaki en zeki adamlardan birinin aynı zamanda arkadaşım olur, hayatı pamuk ipliğine bağlı.
Aw, God, this is the last one.
Kahretsin. Bu sonuncuydu.
Greyhound, this is Trap One, no sign of the hostile.
Tazı, ben Kapan Bir, düşmanca bir saldırı izi yok.
But this is one of the human agents.
Ama bu insan ajanlarından birisi.
Joe is the scope and source of this cancer rolled up in one.
Joe bu kanserin kapsamı ve kaynağını birinden sıvamıştır.
Are you spying on each of them, or Wes is the only one you're trying to pin this on?
Hepsini mi gözetliyorsun yoksa suçu sadece Wes'in üzerine mi atmaya çalışıyorsun?
This is one of the most impeccably preserved bodies I have ever seen.
Bu, şu ana kadar gördüğüm en kusursuz cesetlerden biri.
So, I don't think he'd be interested in any of this if he didn't think there was a possibility, a very real one, that we might be able to answer one of the biggest questions there is.
Bu yüzden, hiçbirine ilgi duyduğunu sanmıyorum. Bir olasılık olduğunu düşünmediyse, çok gerçek bir olasılık daha büyük sorulardan birine cevapyalabiliriz.
I seem to be the only one acting like a real NCIS agent in this room, and we have work to do, so let's do it.
Bu odada gerçek bir NCIS ajanı gibi davranan sadece benim. Yapmamız gereken bir iş var. İşimize odaklanalım.
This is one of the autopsy photographs I took of White's identifying mark.
Bu White'ın otopsisi sırasında çekilen fotoğraflardan biri.
The other one is standing outside this room, and his name's Stanley.
Bu odanın dışında duran diğerinin adı da Stanley.
This is a customized virus synthesized with the sole intent of killing one specific individual.
Bu kişiselleştirilmiş bir virüs, özel birini öldürmek için sentezlenmiş.
Now, according to leaked documents, one of the alleged leaders of this organization is the CIA's Director...
Sizan belgelere göre, bu organizasyonun sözde liderlerinden biri de CIA Baskani...
The circuitry on this thing is specific to one manufacturer.
Bu şey üzerindeki devre sistemi belli bir üreticiye özgü.
This is the result of your risks, Tony, and I for one can't be part of it.
Aldığın risklerin sonucu bu Tony ve ben bunun bir parçası olamam.
We can prove that this is your car, the one you drove in the spring of 1999.
Aracın sizin olduğunu ve 1999 baharında sizin tarafınızdan kullanıldığını kanıtlayabiliriz.
Giving you a new trouble is the only way that either one of us is getting out of this hellhole alive.
Sana yeni sorun vermek ikimizin de bu cehennem çukurundan çıkmasının tek yolu.
This room is similar to the one my daughter grew up in.
Bu oda kızımın büyüdüğü odanın aynısı.
Listen, I know this sounds crazy, but maybe losing that leg is the one thing that's gonna make you feel normal again.
Kulağa saçma geldiğini biliyorum ama bu kadar acı veren bacağını kaybetmen tekrar normal hissetmeni sağlayabilir.
This is the one who will be in charge of your OJT this afternoon. The core member, the queen bee, and the king sister of Variety Department.
Buradaki kişi ; bugün öğleden sonraki OJT'nizden sorumlu olan Eğlence Bölümü'nün merkezi, kraliçe arı, yaşça en büyük unnie...
is this seat taken 84
is this your house 39
is this 710
is this your room 18
is this your first time 32
is this your daughter 42
is this your car 67
is this really happening 45
is this your son 27
is this your husband 19
is this your house 39
is this 710
is this your room 18
is this your first time 32
is this your daughter 42
is this your car 67
is this really happening 45
is this your son 27
is this your husband 19
is this for me 51
is this a 51
is this yours 216
is this necessary 39
is this a joke 312
is this some kind of joke 68
is this you 122
is this for real 79
is this an intervention 19
is this the 46
is this a 51
is this yours 216
is this necessary 39
is this a joke 312
is this some kind of joke 68
is this you 122
is this for real 79
is this an intervention 19
is this the 46