It makes me sick traducir turco
364 traducción paralela
It makes me sick.
Talaş beni hasta ediyor.
It makes me sick to think of all that money doing nobody any good.
O paranın kimsenin işine yaramadığını düşünmek beni hasta ediyor.
Thinking about it makes me sick.
Düşününce midem bulanıyor.
I'd better not talk about it. It makes me sick to my stomach.
Bu konuda konuşmamayı tercih ederim.
Inside it makes me sick, cheap.
Bu beni hastalıklı ve adi yapıyor.
It makes me sick to my stomach just to listen to you.
Sizi dinlemek midemi kaldırıyor.
It makes me sick!
Beni hasta ediyorsun!
It makes me sick to think about it.
Bunu düşünmek beni hasta ediyor.
It makes me sick to think of all the life I've sacrificed for my so-called art.
Sanatım diye adlandırdığım şey uğruna harcadığım yaşamları düşününce, boğuluyorum.
It makes me sick to breathe the same air.
Seninle aynı havayı solumak bile midemi bulandırıyor.
I don't want to be like that and it makes me sick.
Böyle kılıbık olmak istemem doğrusu. Yok böyle bir şey.
- It makes me sick.
- Midemi bulandırıyorlar.
It makes me sick to hear you talk about my son.
Bir daha gelmeyeceğine söz vermiştin! Gitsene!
It makes me sick to think of it.
Düşüncesi bile sinir bozucu.
It makes me sick.
Midemi bulandırıyor.
It makes me sick that I said that.
- Aman Allahım, nasıl böyle bir şey söylerim!
It makes me sick.
Bu beni hasta ediyor.
It makes me sick. I mean, as soon as I'd made'Midnight Cowboy with the vicar as Ratso Rizzo, John Schlesinger rushes out his version, and gets it premiered while mine's still at the chemist's.
Ratso Rizzo rolünde papazı oynattığım Midnight Cowboy yeni bitmişti ki John Schlesinger kendi versiyonunu yetiştirip benimki banyodayken prömiyerini yaptı.
Brother, please don't fly over 30 km / h, it makes me sick and we may be charged speed penalty.
Abi, ne olur 30 km.den fazla gitmeyelim. Hem bana dokunuyor hem de bakarsın trafik ceza-meza yazar ya.
She's so good in school it makes me sick.
Dersleri çok iyiydi, kendimi hep kötü hissederdim.
It makes me sick to think of how... badly I wanted to have you when I was in labor at the age of 15!
15 yaşında doğum sancısı çekerken seni nasıl deli gibi istediğimi düşünmek midemi bulandırıyor.
But today it makes me sick.
Fakat bugün beni deli ediyor.
It makes me sick. Faye knows.
Midemi bulandırıyor, Faye.
- I know. It's so frigging ugly, it makes me sick.
Biliyorum, o kadar iğrenç ki, midemi bulandırıyor.
- I can't, it makes me sick.
- İçemem, beni hasta ediyor.
Just thinkin'about it makes me sick.
Sadece düşüncesi bile beni deli ediyor.
On the contrary... it makes me sick.
Düşündüğünün aksine midemi bulandırıyor.
It makes me sick!
Hasta ediyorlar beni!
- Well, it makes me sick.
- Beni hasta ediyor.
It makes me sick when I lose my temper.
Tepem atınca fenalaşıyorum.
There's only one foolproof method of birth control, and it makes me sick.
Bana göre doğum kontrol ile ilgili bir tane çok sağlam yöntem var ama beni deli ediyor.
It makes me sick!
Beni hasta ediyor!
It makes me sick.
Bu, benim midemi bulandırıyor.
Personally, it makes me sick.
Şahsen, bu benim midemi bulandırıyor.
Blood always makes me feel sick, even the mention of it.
Senin neyin var? Kan her zaman midemi bulandırır.
You know, it makes me real sick to look at a house like that.
Böyle bir eve bakmak beni hasta ediyor.
It makes me feel kinda sick talkin about it.
Şimdi anlatırken bile içim bir tuhaf oluyor.
It isn't the sea that makes me sick, it's the loss of my typewriter.
Deniz tutmasından ziyade daktilomu kaybetmekten dolayı.
It makes me sick.
Beni hasta ediyor.
- It makes me kind of sick.
- Kusabilirim.
I don't mean you... but at times, it all makes me sick.
Seni kastetmedim. Ama zaman zaman her şey beni hasta ediyor.
No, coffee makes me sick, can't drink it.
Hayır, kahve bana dokunuyor, içemem.
- It just makes me sick.
- Bu durum midemi bulandırıyor.
Makes me sick just talking about it.
Konuşması bile rahatsız ediyor.
It makes me sick.
Bu midemi bulandırıyor.
Yeah I know that kind of guy. It makes me sick.
Bu tipleri bilirim.
Well, it makes me three times as sick... if I get stuck with those 10 cases we got piled up downstairs.
Ne var, beni de üç kez hasta etti. Bunlara takılıp kalsaydım şimdiye kepenk kapatmıştık.
My soul makes me sick at heart, and it ´ s my cunt...
Ruhum beni özümde hasta ediyor, ama benim amcığım...
It's you who makes me sick!
Asıl sen midemi bulandırıyorsun!
He makes me sick, I find it repulsive...
- Bunu çok itici buluyorum.
It's silly, fear makes me sick.
Aptalca, korku beni hasta ediyor.
it makes no sense 207
it makes sense to me 16
it makes me feel 18
it makes me happy 38
it makes sense 359
it makes me nervous 21
it makes no difference 88
it makes me sad 26
it makes no difference to me 22
it makes perfect sense 119
it makes sense to me 16
it makes me feel 18
it makes me happy 38
it makes sense 359
it makes me nervous 21
it makes no difference 88
it makes me sad 26
it makes no difference to me 22
it makes perfect sense 119