English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ L ] / Like my father

Like my father traducir turco

1,811 traducción paralela
Rudy was nothing like my father.
Rudy'nin babamla alakası yoktu.
I get to be custodian, like my father, to keep the List.
Ben de babam gibi Liste'nin koruyucusu olacağım.
I know there, each is behaving like my father... even if it is not. however, are so busy in the room with her... that has no time to fight me.
Her ikisi de babam gibi davranıyor öyle olmasa bile her neyse, onunla yatak odasında o kadar meşgul oluyor ki benimle kavga etmeye vakti olmuyor.
We have to pay our own way, but if everyone contributes then like my father said :
Kendi yolumuzu çizmek zorundayız, ama herkes katkıda bulunursa babamın dediği gibi :
Oh, God, please tell me I don't look anything like my father.
Tanrım. Lütfen babama benzemediğimi söyle.
You look like my father, you know?
Babama benzediğini biliyor musun?
Do I look like my father or my mother?
Anneme ya da babama benziyor muyum?
Like my father?
Babam gibi mi?
How could he say I'm like my father?
Nasıl babam gibi olduğumu söyleyebilir?
I am nothing like my father.
Benim babamla hiç alakam yok.
Well, Dean's more like my father than I am, but he...
Dean babama benden daha çok benziyor.
- I won't be betrayed like my father was.
- Babama olduğu gibi ihanete uğramayacağım.
I thought he'd reject me like my father did.
Beni babam gibi reddedeceğini sanmıştım.
God, he sounds a lot like my father.
Aynı benim babama benziyor.
But I-I'm not like my father.
Ama ben babam gibi değilim.
Looks like my father.
Babama benziyor.
You are nothing like my father!
Sen benim babam gibi olamazsın!
l`m nothing like my father yet l`m a raja.. pizza?
Babama benzemeyebilirim ama ben Raja'yım. Pizza? - Hayır teşekkür ederim.
You know, when you talk, you sound, a lot like my father-in-law,
Doktor, senin sesin aynı kayınpederimin sesine benziyor,
I now realize I have my entire life ahead of me and I cannot lose it or abandon it like my father did...
Önümde koca bir hayat var, bunu şimdi fark ediyorum. Yaşamdan vazgeçemem. Babamın yaptığı gibi, dünyayı terk edemem.
- You don't want to end up like my father.
Babam gibi olup çıkmak istemezsin.
And she fell in love with my father, like a puppy.
Kadın da babama köpek gibi âşıktı.
My uncle is like my father..
Amcam babam sayılır ve ben babama hakaret edilmesine katlanamam.
I see my father strolling out under the ochre sandstone arch, the red tiles glinting like bent plates of blood behind his head.
Babamı toprak rengindeki kemerin altında gezinirken görüyorum, başının arkasındaki kırmızı kiremitler kan hücreleri gibi parıldıyor.
What was my father like?
Babam nasıl biriydi? Senin baban bu.
who do you learn how to drive like this my father
Böyle kullanmayı nerede öğrendin sen ¿ Babam öğretti.
I imagine if my father was a drunk, completely stripped of all his rank, I'd feel like a complete failure as well.
Hayal ediyorum da, eğer babam sarhoş olup, tüm mevkisinden vazgeçseydi, gerçekten kendimi mahvolmuş biri gibi hissederdim.
Since you invoked my father's memory, there's something I'd like to say on his behalf.
Babamın hatırasından söz etmişken, onun adına bir şey söylemek istiyorum.
Like my alcoholic father used to say before he passed on,
Tıpkı alkolik babamın sızmadan önce söylediği gibi,
I'd like to know whether or not I share a bed with my father!
Yatağımı babamla paylaşıp paylaşmadığımı bilmek istiyorum.
I'd like you to remember my father for what he really was.
... babamım gerçekte nasıl biri olduğunu hatırlamanızı isterim.
There are millions of men in this world who will not only.. .. accept my daughter but also love her like a father.
Dünyada kızımı kabul edip bir baba... gibi sevecek milyonlarca erkek vardır.
Look at you, so weak you're going to be a father soon how can you protect my daughter like this?
Şu haline bir bak, çok zayıfsın. Yakında baba olacaksın. Bu haldeyken, kızımı nasıl koruyabilirsin?
You like what my father did with the place?
Babamın buraya yaptığını beğendin mi?
Like your grandfather and my father!
Benim için hep Janis olacaksın!
MY FATHER, HE LOVED CARS AND HE DIDN'T HAVE A SON ; FAST FORWARD, HERE I AM, OR SOMETHING LIKE THAT.
Babam arabaları severdi ve bir oğlu olmadı ve işte ben burdayım bunun gibi bişey
My name is spencer reid, and I have a mother, and I have a father just like you, and they taught me the bible.
Adım Spencer Reid..
My father doesn't like it.
Babam bunu pek sevmez.
I've had horrible nightmares before of my father being taken when I was a little girl, the cullings since but none of them have felt like this.
Hasat sırasında, daha ufak bir kızken, babamın götürülmesi sonrası korkunç kabuslar görmeye başlamıştım. Ama hiçbiri bunun yaşattığı hissi vermedi.
It was like that for as long as I can remember.... until one day when my father finally said something about it.
Hatırladığım kadarıyla bu bir şeye benzemiyordu.... Babam sonunda bununla ilgili bir Şey söyleyene kadar.
It's like you, your father and the party have your hand up my ass.
Bana sen, baban ve parti beni kazıklıyorsunuz gibi geldi.
I'd still like to know... who my father was.
Hala babamın kim olduğunu... bilmek isterim.
He's so like his father. No, it was my idea.
- Aynı babası gibi o da.
You said that bill was just your friend and just kinda left out that part about him beg your boyfriend for, like, two decades, and my father?
Bill sadece arkadaşım demiştin 20 yıllık erkek arkadaşın ve babam olduğundan hiç bahsetmedin!
And the truth is, I've forsaken a game that's always been incredibly good to me and teammates that ha ve been like brothers and a brother that was a teammate. To my coach, my wife, my father and my family,
Gerçek şu ki, bana her zaman iyi davranan basketbola, bana birer kardeş olan takım arkadaşlarıma, takım arkadaşım olan kardeşime... koçuma... karıma..
Well, if you could just move my father... I sent him to go get some coffee, but we'd really like to... you know, make dinner or something... for you.
Şey, babamı uzaklaştırabilirseniz... onu kahve almaya gönderdim, ama gerçekten çok mutlu olurduk... bilirsin, bize yemeğe gelsen, falan.
Relationship with her mother makes mine with my father look like Armistice Day.
Babamla olan ilişkim onun annesiyle ilişkisinin yanında devede kulak kalıyor.
OR TO HAVE OVERNIGHT GUESTS, LIKE OUR PARENTS. WELL, WE CAN'T HAVE MY FATHER COME HERE ANYWAY.
Burada ne eşyalarım için, ne çalışma yeri için ne de yatılı misafirliğe kalacaklar için yer yok.
My father and I were like friends.
Babam ve ben arkadaş gibiydik.
I am sure my father will like to repay your kindness.
Eminim ki babam, bu lütuflarınızı karşılıksız bırakmayacaktır.
All right, well, maybe you're not my father, but ever morning, I wake up, I look in the mirror, and I feel sick to my stomach because I thlnk I'm turning out to be just like you.
Tamam, babam olmayabilirsin, ama her sabah uyanıp aynaya baktığımda ve sana benzeyeceğimi düşündüğümde karnıma ağrılar giriyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]