English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ M ] / My ass

My ass traducir turco

12,975 traducción paralela
Hospital my ass.
Sikerler hastaneyi.
Open a bar my ass
Bar açmakmış, hadi ordan!
Hello my ass.
- Merhaba pislik.
People are always staring at my ass.
İnsanlar sürekli kıçıma bakıyorlar.
'Cause loose ends make my ass itch.
- Bir iş yarım kalınca kıçım kaşınıyor çünkü.
Rosalie Rollman can kiss my ass.
Rosalie Rollman kıçımı öpebilir.
It is my ass on the line, too, you know.
Ben de topun ağzındayım, biliyorsun ki.
I have worked my ass off to take care of you. And of every person in this company.
Sana ve bütün çalışanlara göz kulak olmak için kıçımı yırttım.
My wife... she was so ashamed of having a husband that the stank bitch didn't even show up to Fort Brag when they sent my ass home.
Karım kocasının sandalyede olmasından öyle utanç duydu ki... beni eve gönderdikleri zaman o kokuşmuş kadın... Fort Brag'e bile gelmedi.
Kiss my ass, Melvin.
Lanet olası!
- Kiss my ass, Melvin.
- Geber, Melvin! Hadi!
There is a very faint impression of my ass on that barstool.
O taburede kıçımın izi çıktı artık.
I worked my ass off to get into law school, and this is... sorry.
Ben hukuk fakültesine girmek için kıçımı yırttım ve şimdi...
Warrant, my ass.
İzinmiş sevsinler!
You are a huge pain in my ass!
Sen kıçımın büyük bir ağrısısın.
I didn't get my ass kicked, Mr. Specter.
Bunun suçlusu ben değilim Bay Specter.
So, instead of standing here kissing my ass, why don't you get to work doing that?
O zaman burada bana yalakalık yapacağınıza gidip işinizi yapmaya ne dersiniz?
Okay, well, I'm just covering my ass in case I don't see the first couple in the next 16 minutes. I mean, you got to be prepared, right?
Tamam, sadece 16 dakika içerisinde başkan ve eşini burada göremezsem diye kıçımı kurtarmaya çalışıyorum.
Laws of physics my ass.
- Bir tarafımın fizik kuralları.
You totally saved my ass.
Kesinlikle kıçımı kurtardın.
Well slap my ass and call me Sally.
Yok artık daha neler.
Pretty good my ass!
Çok iyi be!
Well... I been busting my ass for 20 years.
Hâlbuki ben 20 yıldır kıçımı yırtıp duruyorum.
Yeah, yeah, yeah, kiss my ass, James.
Evet, evet, siktir ol, James.
You saved my ass back there. If those vatos had taken one more step... I don't give a shit about your apology, bro.
O vatozlar bir adım daha atsaydı- özrünü siklemezdim, kardeşim.
Martun up my ass.
Martun kıçımda.
Well, tell Charity she can kiss my ass.
Hamiyet'e söyle götümü öpsün.
The BND would love to throw my ass into prison.
- Alman İstihbaratı beni hapse tıkmaya can atıyor.
Put a lojack on my ass.
Ya da kıçıma bir takip sistemi koy.
Rebekah, I have been busting my ass, trying to fight this prophecy at the expense of my own family.
Rebekah, kendi ailem pahasına bu kehanetle savaşmak için kıçımı yırtıyorum.
"Work with me" my ass!
- İşbirliğiymiş!
Just get him off my ass.
Yakamdan düşsün işte.
You need to explain to me why the FBI is suddenly up my ass.
FBI'ın neden birden kıçımın dibinde bittiğini açıklaman gerek bana.
Kiss my ass.
Kıçımın kenarında.
My ass is on fire.
Hemoroid. Kıçım alev saçıyor.
You know, it's time for me to get off my ass, take some initiative. - and do something, you know, so, I...
Kıçımı kaldırıp, bazı kararlar alma ve bir şey yapma vakti gelmişti.
I mean if somebody wants to fly my ass off this god forsaken planet, I'm cool with it.
Eğer bir şey beni bu dünyadan başka bir yere götürecekse bence sıkıntı yok.
I get to put my feet up at Quantico and tap a piece of hot ass
Quantico'ya dinlenmeye gelirim aynı zamanda birkaç seksi kıç tokatlarım mı?
I mean, you my brother and I love you, but sometimes you do some silly ass shit. Fucking thing!
Yani sen benim kardeşimsin... seni seviyorum ama bazen aptalca şeyler yapıyorsun.
Maybe I didn't handle it right, sir. I understand, but my ex is a real pain in the ass...
Süreci doğru yürütememiş olabilirim bayım, anlıyorum.
Kiss my brown ass.
Kahverengi kıçımı öp.
My anxious ass rode out in six... four months in the neonatal intensive-care unit and a body laced with issues.
Hevesli kıçım altı ay içinde indi, dört ay yeni doğan ünitesinde kaldım ve bir vücut sorunlarla süslenir.
All those other detectives can kiss my talented ass.
Diğer tüm dedektifler yetenekli kıçımı öpebilir.
So how's my favorite pain-in-the-ass lawyer?
En sevdiğim baş belası avukat nasılmış?
I don't even want to know the weird ass crap I got runnin'through my veins, amigo.
Damarlarımda hangi saçmalıkların dolaştığını bilmek bile istemiyorum dostum.
I could never get my head far enough up my own ass.
Sizin kadar şuursuz olmanın yakınından bile geçemem.
My shoe fits up your ass.
- Yiyorsa.
Wouldn't it make more sense to put my dumb-ass husband in this chair, so you can make an army of youbadass self?
Bu sandalyeye salak kocamı koymak daha mantıklı olmaz mıydı böylece kendinden bir ordu oluştururdun?
This may shock you, Rev, but despite my movie star looks, I don't get a lot of ass.
Bu seni şaşırtabilir, peder, Ama yıldız gibi görünmeme rağmen, Hiç kız düşmüyor.
I will personally use all my clout with the big guy to make sure you fry your ass off for all eternity.
Ben kendim büyük adamla konuşacak ve Kıçının sonsuza kadar yandığından emin olacağım.
because my team threw up a "W" in court today and handed you yo'ass, which means now there's no need for me play the mole anymo'.
Çünkü takımım, bugün mahkemede kazandı. Senin kıçını tekmeledi. Bu yüzden artık senin için, köstebeği oynamama gerek yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]