Nic traducir turco

Going for a pic-nic?

- Pikniğe mi çıkıyorsunuz?

KOSHI KAWA CLI NIC

KOSHIKAWA KLİNİĞİ

KOSHI KAWA CLI NIC HERB GARDEN

KOSHIKAWA KLİNİĞİ ŞİFALI BİTKİ BAHÇESİ

Nic.

Nic.

We worke d together, all of u en to build a cli nic for the childr and for my son.

Hepimiz birlikte çalıştık. Çocuklarımıza bir klinik yapmak için. Oğlum için.

- Why don't you go, Nic?

Sen neden gitmiyorsun, Nic?

- Nic...

- Nic...

And Mrs Nic and Pat.

Ve Bayan Nic ile Pat'i de.

- Mrs Nic?

- Bayan Nic mi?

Simple "thank you" would have been nic "e..." ... for a teammate who lays down a sacrifice.

Bir fedakârlık yapan takım arkadaşına basit bir teşekkür hoş olurdu.

Ooh, I'm shaking. Try and have a nice time, Nic.

- Çok korktum.

Oh, hey, yeah. You look lovely, Nic.

Çok güzel görünüyorsun Nic.

Bye, Nic.

- Güle güle Nic.

Nic.

- Nic...

I can't get over the feeling that I let you down, Nic.

Seni üzdüğüm duygusundan kurtulamıyorum Nic.

They swiped my "pic-a-nic" basket.

Piknik sepetimi arakladılar.

Nic, come here.

Nic, Buraya gel.

This is Nic.

Buda Nic.

- It's Nic, man.

- Onun adı Nick.

Come on, Nic.

Hadi, Nic.

Hello, Nic.

Selam, Nic.

Come on Nic.

Hadi Nic.

- Not ready, Nic?

- Hazır değil misin, Nic?

The nights in the NIC-U.

NYBÜ'de geçen gecelerde.

- ( woman laughing ) - Or a pic-nic...

Ya da her neyse...

Nic?

Nic?

Nic!

Nic!

Nancy, tell Nic not to dye his hair.

Nancy, Nic'e söyle de saçını boyamasın.

Bye Nic.

Hoşça kal Nic.

Your son Nic takes drugs.

Oğlun Nic uyuşturucu kullanıyor.

Oh, nic... Nicole, I just don't think I can live with you.

Nicole seninle yaşayabileceğimi sanmıyorum.

All that crap about her and Nic Cage being soul mates.

O ve Nicholas Cage'in ruh eşi olması saçmalıkları falan.

I just thought it'd be nic e to spend some time together.

Beraber biraz zaman geçirsek iyi olur diye düşündüm.

I've got a meeting with NIC.

Milli İstihbarat Kurulu'ya toplantım var.

Nic- -

Nik- -

I'm sorry, Nic.

Üzgünüm, Nick.

Hey, Nic.

Hey Nick!

What if she's telling the truth, Nic?

Ya doğruyu söylüyorsa Nick, bir düşün.

Nicoletta? Where are you?

Nic, neredesin?

I thought you were at home. Nic.

Yarın döner miyim, bilmiyorum lNic?

This is a... nic

Burası da güzelmiş!

We'?

Nic?

Do... mi... nic!

Do... mi... nic!

Listen, Nic.

Dinle Nic.

We might have to think about the wedding.

Düğün için düşünmemiz gerekecek Nic.

Nic, look, about last night.

Bak, geçen geceyle ilgili olarak

Here you are, Nic.

İşte al, Nic.

- Nic, you want to take point an M.O.?

Nick tahliller için örnek almak ister misin?

Nic found another watch.

Nick bir saat daha buldu.

- Nic, wait.

Bekle!

We...

Demek istediğim bir gün alabiliriz Nic.