Not this way traducir turco
2,828 traducción paralela
Not this way.
Bu şekilde olmaz.
I don't want your membership, not this way.
Bu üyeliği istemiyorum, bu şekilde olmaz.
Not this way.
Böyle olmaz ama.
It's not this way or that way.
- Bu öyle ya da şöyle bir şey değil.
Just... not this way.
Ama bu şekilde değil.
Not on this one. No way.
Bu sefer olmaz, mümkün değil.
"No way, we can not sell this house, Dad spent his life saving for it."
"Olmaz, bu evi satamayız. Babam bu evi almak için hayatını feda etti."
Okay, this is probably not the best way to go unnoticed.
Tamam, büyük ihtimalle fark edilmeden gitmenin en iyi yolu bu değildir.
This is not a great way to start their season.
Yeni sezonlarına başlamak için hiç iyi bir seçim değil.
Um... anyway, I was just wondering, how many spoonfuls the coffee maker takes? And whether or not I should become Lachlan's champion against this evil thing that's coming our way.
Her neyse, kahve makinesine kaç kaşık kahve koymamız gerekiyor, onu ve sence yaklaşmakta olan şu şeytani olayda Lachlan'ın şampiyonu olmalıyım onu soracaktım.
I do not condone this, by the way.
Bu arada bunu hoş görmüyorum.
This is not the way weather behaves.
Bu klasik bir hava davranışı değil.
Well, maybe not, but... this is the way it is.
- Belki hayır ama artık böyle.
What you should have done a long time ago. This is not the way to handle the situation.
Bu şkilde durumu ele alamazsın
You came all this way to not look at me? !
- Bunca yolu bana bakmamak için mi geldin?
Not from there... come this way...
Oradan değil... buradan.
We do not take the easy way in this house.
Bu evde kolay yolu seçmeyiz.
This is a big game Meg is playing, and the only way to win is not to play it.
Bu Meg'in oynadığı büyük bir oyun ve kazanmanın tek yolu oynamamak.
We're clearly not going to get him this way.
- Belli ki bu şekilde yapamayacağız.
I Iove you and I know that you are trying to fix this family... but this is not the way.
Seni seviyorum ve bu aileyi düzene sokmaya çalıştığını biliyorum. Ama böyle olmaz.
And Toby came in and totally cornered me with all of these questions about why I was acting this way, and he would not leave without any answers.
Ve Toby geldi neden böyle davrandığım hakkında sorularla adeta beni köşeye sıkıştırdı, cevap almadığı müddetçe bırakmadı.
R-really, I do, but not in this way.
Gerçekten istiyorum ama bu şekilde olmaz.
Not that way... this way.
O tarafa değil. Bu tarafa.
It's me who formed this club and I'll run it the way I want, whether Lenin likes it or not!
Bu kulübü kuran benim, istediğim şekilde yürütürüm, Lenin beğense de beğenmese de!
Well, I don't know how they did things in that city, but in this city, handmaidens wait on ladies, not the other way around.
O şehirde işlerin nasıl olduğunu bilmiyorum ama bu şehirde hizmetçiler, leydilere hizmet ederler bunun tersi olmaz.
It just all seemed a little bit weird for me to come all this way then not to try and say hi.
Buraya kadar gelip denememek ve merhaba dememek bana biraz garip geldi.
I can't beat Regina at this, not the way she fights.
Regina'yı yenemem, onun savaşma şekliyle değil.
It's impossible to control and I will slip back, uh... to the way that I was before, which not like this.
Kontrol etmek imkansızdır ve beni..... daha önceden olduğum noktaya götürür ki bu halime hiç benzemiyor.
OK, can you tell this to me in a not-boring way?
Bunu bana sıkıcı olmayan bir şekilde anlatma şansın var mı?
However, this will not in any way be prejudicial to his trial.
Herhangi bir şekilde onun duruşmasına zararlı olmayacak.
But that's not the way this department works.
Ama bu departmanın işi bu değil.
Because if anyone gets dragged down in all this, it's gonna be you, not her ; that's just the way it works, man.
Tüm bunların içine birisi sürüklenecekse, o kişi sen olcaksın, o kız değil ; sadece işler böyle yürüyor.
This is not the way you do this.
Bunu bu şekilde yapamazsınız.
I'm not sure I should even be showing you this, but from one parent to another, I thought it might change the way you handle the situation.
Bunu size gösterme konusunda bile emin değilim fakat aile içinde duruma belki daha farklı bir çözüm uygulayabilirsiniz diye düşündüm.
It's not supposed to end this way.
Bu şekilde bitmemeliydi.
Okay, well, look at it this way- - we're not only adopting a baby, we're saving it from a life spent searching for east Dakota.
Olaya şöyle bak : Sadece bebek evlat edinmekle kalmıyoruz onu hayatını Doğu Dakota'yı araştırarak geçirmekten kurtarıyoruz.
This is probably not the best way to start a pep talk, huh?
İyi bir moral konuşması olmadı değil mi?
Not a damn bite, by the way, I mean, I thought this was supposed to be the city of brotherly love.
Kahretsin, hiç aklıma gelmezdi yani bu şehrin kardeşçe sevgi dolu bir yer sanıyordum.
Jimmy, the way I see it, not leaving you this place is about the nicest thing anybody could ever do for your crazy ass.
Jimmy, bence sana burayı bırakmamakla senin gibi bir çatlağa yapılabilecek en büyük iyiliği yapmışlar.
Could be your not-so-subtle way of implying this was House's fault.
Çok da zekice olmayan House'un hatası olduğunu imâ etme şeklin olabilir mi?
I think that this is not possibly the-the best way to...
Bunun muhtemelen en iyi yol olmadığını...
That's not the way this country works, Kyle.
- Bu ülke böyle işlemiyor, Kyle.
I didn't come all this way not to see the fireworks.
Bunca yolu havai fişekleri görmemek için gelmedim.
Mm-hmm. You should be taking notes on this, by the way.
- Not alsan iyi olur.
You do not have to live this way.
Böyle yaşamak zorunda değilsin.
Well, now, way I see this thing, you're between a rock and a much, much harder rock. I do not envy your position.
İçinde bulunduğun durumu iki arada ve çok, çok zor bir derede kalmışsın olarak değerlendiriyorum.
Okay. I'm gonna ask this in the most friendly and objective way possible. And just understand, this is not a prod to do anything.
Pekâlâ, bunu olabildiğince arkadaşça ve mümkünse objektif yoldan,... bir şeyi kışkırtmak için olmadığını anlamak için soracağım,... ama o dosyada seni kötü gösterebilecek herhangi bir not, dekont ya da kötü kısa hatırlatıcı notlar var mı?
All that time I was sitting there, tied up, not sure if I was gonna live or die, one thing I was sure of, there was no way my father was gonna pay a dime of his hard-earned money to get me out of this.
Orada bağlı oturduğum tüm zaman boyunca, yaşayıp yaşamayacağımdan emin değildim, emin olduğum tek şey, babamın beni kurtarmak için zor kazanılmış parasından tek kuruş bile vermeyeceğiydi.
This is just... it's just not the way I dreamed it would be.
Bu hiç... bu hiç düşlediğim gibi olmadı.
Civilized criminals do not kill this way!
Medeni suçlular bu şekilde öldürmezler!
Pyramids, in general, tend to be very large in scale, and can only be truly seen from above, so it's quite possible that the earliest pyramids were made as beacons, as a way for those not of this world to connect with those of this world.
Genelde piramitler çok geniş ölçekli olmak eğilimindedirler. Ve tam olarak sadece yukarıdan görülebilirler. Yani en eski piramitlerin bu dünyadan olmayanlarla bu dünyadan olanların iletişimi için işaret kulesi olarak yapılmış olması muhtemeldir.
not this week 36
not this time 741
not this guy 31
not this one 225
not this again 115
not this year 63
not this morning 26
not this 220
this way 5411
this way please 71
not this time 741
not this guy 31
not this one 225
not this again 115
not this year 63
not this morning 26
not this 220
this way 5411
this way please 71
wayne 745
ways 66
wayland 30
waylon 24
way to go 1028
way off 17
way ahead of you 120
way too much 31
way ticket 45
way up 26
ways 66
wayland 30
waylon 24
way to go 1028
way off 17
way ahead of you 120
way too much 31
way ticket 45
way up 26
way better 36
way down 31
way too long 22
way mirror 27
way trip 38
way back 82
wayward pines 19
way tie 16
way out 21
way i see it 33
way down 31
way too long 22
way mirror 27
way trip 38
way back 82
wayward pines 19
way tie 16
way out 21
way i see it 33