English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ N ] / Nothing's gonna change that

Nothing's gonna change that traducir turco

76 traducción paralela
Even if I stay in the Order, nothing's gonna change that.
Tarikatte kalsam bile bunu hiç bir şey değiştirmeyecek.
And nothing's gonna change that except money and power.
Ve bunu para ve güç dışında hiçbir şey değiştiremez.
Nothing's gonna change that.
Bunu hiçbirsey değiştiremez.
Nothing's gonna change that.
Hiçbir şey bunu değiştirmeyecek.
Nothing's gonna change that either.
Hiçbir sey bunu da degistiremez.
I knew what Dad was doing was wrong, and nothing was gonna change that.
Babamın yaptığı şeyin yanlış olduğunu biliyordum, ve bunu hiçbirşey değiştirmeyecekti.
We're different, and nothing's gonna change that.
Biz farklıyız, ve bunu hiç bir şey değiştiremez.
Nothing's gonna change that.
Hiçbir şey bunu değiştiremez.
But I love you, and nothing's ever gonna change that, not even the very painful death we're about to experience.
Ama seni seviyorum. Ve bunu hiçbir şey değiştiremez az sonra acı içinde öleceğimiz gerçeği bile.
Nothing's ever gonna change that.
Bunu hiçbir şey değiştiremez.
There's nothing I can say that's gonna make him change.
Onu değiştirecek hiçbir şey yapamıyorum.
Thank you forthe concern, but at twenty-four days... this is how I feel and nothing's gonna change that.
Endişelendiğin için teşekkürler, | ama 24 günde... böyle hissettim ve | hiçbir şey bunu değiştirmeyecek.
Nothing's ever gonna change that, right?
Bunu hiçbir şey değiştiremez, tamam mı?
There's nothing you can say that's gonna change my mind.
Fikrimi değiştirebileceğini sanmıyorum.
And nothing that you could have done in the past is gonna change that.
Ve geçmişte yapmış olduğun hiçbirşey bunu değiştiremeyecek.
They'll always be special and nothing's gonna change that.
Her zaman çok özel olacaklar. ve hiçbir şey bunu değiştiremeyecek.
There's nothing you can say or do that's ever gonna change that.
Bunu değiştirmek için, söyleyebileceğiniz ya da yapabileceğiniz hiçbir şey yok.
There's nothing you're gonna ever do to change that, so kiss my faggot ass.
Bunu değiştirmek için yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Bu yüzden sen benim ibne kıçımı öp!
That's why I said nothing's gonna change.
Bu yüzden hiçbir şey değişmeyecek dedim.
- Nothing's gonna change that damn bear.
- Hiçbir şey o lanet ayı değiştirmek olacak.
Nothing's ever gonna change that
Hiçbir şey bunu değiştiremez.
Nothing's gonna change that.
Hiç bir şey bunu değiştiremez.
But there's nothing I can say to you today... that's gonna change things when and if you get captured by the enemy.
Ama düşman tarafından bugün ele geçirilseniz durumun değişmesi konusunda size söyleyebileceğim hiçbir şey yok.
You're the father of my child. And nothing is ever gonna change that.
Sen çocuğumun babasısın ve bunu hiç bir şey, asla değiştiremez.
Nothing's ever gonna change that.
Hiç bir şey bunu değiştiremez.
There's nothing you can say that's gonna change that.
Söyleyeceğin hiçbir şey bunu değiştirmeyecek.
And no matter what, nothing's ever gonna change that, Jesse.
Ve her ne olursa olsun bu değişmeyecek Jesse.
And nothing's ever gonna change that.
Hiçbir şey bunu değiştirmeyecek.
And i just felt that nothing's ever gonna change if someone doesn't do something. Jenny! Stop.
- hiçbir şeyin değişmeyeceğini hissettim.
Nothing's gonna change that.
Bunu hiç bir şey değiştirmeyecek.
There's nothing that's gonna change that.
Bunu hiç bir şey değiştirmeyecek.
Nothing's gonna change that. You understand?
Bunu hiçbir şey değiştiremez, anlıyor musun?
It... it... it just is, and nothing's ever gonna change that.
Bu olduğu gibidir, hiçbirşey bunu asla değiştiremez.
I mean, we can... give back all the stuff. Nothing's gonna change that.
Yani... bütün hediyeleri geri çevirsek bile, bir şey değişmeyecek.
Nothing's gonna change that, man.
Hiç bişey değişmeyecek, Adamım.
There's nothing you can say that's gonna change the way I feel about Mr. Schuester.
Söyleyeceğin hiçbir şey, Bay Shuester'a olan hislerimi değiştirmemi sağlamaz.
You know, when this show is over, it's still gonna be a wonderful life because I love you and your son loves you, and nothing that happens in the next hour is gonna change that.
Biliyor musun, bu şov bittiğinde, hayatımız harika olmaya devam edecek, çünkü ben seni seviyorum, oğlun da aynı şekilde. Gelecek saat içinde yaşanacak olan..... hiçbir şey bunu değiştiremez.
Nothing's ever gonna change that.
Hiçbir şey bunu değiştiremez.
And nothing's ever gonna change that.
Harika.
Nothing's ever gonna change that.
Bunu hiçbir şey değiştirmeyecek.
- Nothing's gonna change that.
- Hiçbir şey bunu değiştiremez.
Or even worse, that nothing's gonna change.
Veya daha kötüsü. Hiçbir şeyin değişmemesi.
Nothing's gonna change that.
Hiçbirşey bunu değiştiremez.
But there's nothing you can say or do that's gonna change my mind about it.
Ama söyleyebileceğin ya da yapabileceğin bir şey yok, fikrimi değiştirmek için.
Because of you, I know who I am, and... nothing's gonna change that.
Senin sayende, kim olduğumu biliyorum ve hiçbir şey bunu değiştiremeyecek.
Because we're gonna be your parents, and there's nothing you can say or do that'll change our mind.
Biz senin ailen olacağız, söyleyeceğin ya da yapacağın hiçbirşey - fikrimizi değiştirmez.
Nothing you say on that stand's gonna change how anyone in that room feels about you. Or how I feel.
O salonda herhangi birinin, senin hakkında söyleyeceği bir şey sana olan duygularımı ya da nasıl hissettiğimi değiştiremez.
And nothing's ever gonna change that.
Ve hiçbir şey bunu değiştiremeyecek.
Nothing's gonna change that, not even us having sex and forgetting about it, okay?
Bunu hiçbir şey değiştiremez sevişmiş ve sonrasında unutmuş olmamız bile, tamam mı?
Hmm? Nothing's ever gonna change that.
Hiçbir şey bunu değiştirmeyecek.
Nice try, but I told you I'm committed to him, and nothing's gonna change that.
İyi denemeydi, ama söyledim sana, ben ona kendimi adadım ve hiçbir şey bunu değiştiremez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]