Now you're dead traducir turco
356 traducción paralela
You're dead now
Artık aramızdan ayrıldın.
So now while you're concerned You're just a dead pigeon
Bütün bu endişelerin aslında boşuna
Now, you say the word and you're dead.
Kendin kaşındın ahbap.
"Let in a little fresh air." Now open the window, you let in the flies... and you're dead.
"İçeri temiz hava girsin." pencereyi açarsan içeri sinekler girer ve ölürsün.
You're in dead trouble now, boy.
Başın şimdi büyük belada evlat.
And now, to save your own neck, you're trying to pin the shame of it on Chris, your own dead son.
Lucy'nin yalnız olacağını biliyordunuz. ve şimdi boynunuzu kurtarmak için, bu utancı Chris'in üstüne atıyorsunuz Kendi öz oğlunuzun, ölü oğlunuzun üstüne
If you looked into a magic crystal... and you saw your army destroyed and yourself dead... if you saw that in the future... as I'm sure you're seeing it now... would you continue to flight?
Sihirli bir kristal küreye baksaydınız... ve ordunuzun perişan olduğunu, kendinizin de öldüğünü görseydiniz... gelecekte böyle olacağını görseydiniz... eminim bunu şimdi de görüyorsunuzdur... savaşmaya devam eder miydiniz?
Now that he's dead, you're their only lead.
O öldüğü için sen ellerindeki tek ipucusun.
Now, look, you're working a so-called dead mine.
Bak, ne zamandır sözde ölü madende çalışıyorsun.
You're a dead man right now.
Şimdi ölü bir adamsın.
Now you're dead, perhaps some of your old friends will pay less attention to you.
Artık öldüğüne göre, bazı eski dostların seninle daha az alakadar olurlar.
Stop right now or you're dead, and you know I mean that.
Hemen dur, yoksa ölürsün, gerçekten yapacağımı biliyorsun.
Now you're dead... you are completely mine
Seni gerçekten sevmiştim. Artık öldün tamamıyla bana aitsin.
Now if he's not back with the money in ten minutes you're a dead man.
Şimdi on dakika içinde para olmadan dönersen adamın ölür.
Now that poor Johnny is dead, you're my whole world.
Artık Johnny de öldü ve Sen tek hayat kaynağımsın.
Tell me what you're planning now that Doi is dead.
Doi de ortadan kalktığına göre ne yapmayı planlıyorsun?
She was our daughter-in-law when she was alive, not now when she's dead. You're not a human.
Diriyken gelinimiz daha değil, ölüsü de gelinimiz değil ya!
Neither I nor my father, would care if you're alive or dead now.
Artık ne babam nede ben senin ölü yada diri olmanla ilgiliyiz.
You're dead now, woman.
Öldüreceğim seni, kadın.
Do it now, or you're dead.
Yürü yoksa ölürsün.
Well, you're dead now, so shut up!
Artık ölüsün, o yüzden kapa çeneni!
Now that you're dead and don't think about me anymore,
Ama sen öldün ve artık beni düşünemezsin.
Now that you're dead, what are you going to do with your life?
Şimdi ölüsün hayatın neye yarardı?
Now you're dead.
İşte şimdi öldün.
♪ Now I'll stuff you with bread ♪ It don't hurt'cause you're dead
# Ekmekle dolduracağım içini
And he waded in there with a lead pipe and he saved your ass and now you're going to deny him over his dead body?
Tony imdadına yetişip senin hayatını kurtarmıştı. Adam öldükten sonra, onu tanımadığını mı söylüyorsun?
Now I'll have something to remember you by when you're dead.
Şimdi senden bana bir hatıra kalacak ölümünden sonra yadigar.
Now you're dead!
Artık bir ölüsün!
Shall I bless you now, or when you're dead?
Seni şimdi mi yoksa öldüğünde mi kutsayayım?
Dear, I know you're just trying to block out the memory... but come on, now... your mom's been dead for over six months.
Hayatım, biliyorum sadece hafızanı engellemeye çalışıyorsun..... ama lütfen, annen..... öleli altı ayın üzerinde oldu.
You were my slave and now you're gonna be dead.
Benim kölem oldun, şimdi de ölü olacaksın.
You're dead now, where else can you fly to?
Yakaladım seni!
Now I think you're dead right when you say when you say that they must look beyond this village, and must look at what's happening outside.
Düşündüm de, şey dediğinde.. bu köyün ötesine bakmaları, dışarıda neler olduğuna bakmaları gerek dediğinde dibine kadar haklıydın.
- Now you're dead.
- İşte şimdi öldün.
Yes, uh... now... that they're dead. They moved... were moved... because... well... my mother always said,'Live on Fisher Island... get buried in Palm Beach... that way you'll have the best of Florida.'
Evet, ee... artık öldükleri için taşındılar... yani taşınmışlardı... çünkü... aslında annem hep,'Fisher lsland'da yaşa ama mezarın Palm Beach'te olsun'Florida'nın tadı böyle çıkar'derdi.
But you were dead, and now you're alive.
Ama ölmüştün ve şimdi hayattasın.
The captain is dead, Mr Juliano, which means you're now responsible for the people on this ship.
Kaptan öldü Bay Juliano yani, gemideki insanlardan artık siz sorumlusunuz.
You're right, there was a time I'd be lookin'at four dead bodies by now.
Haklısınız, eskiden bilirdim. Ama öyle birini görmeyeli yıllar oldu.
And I can't do that if you're dead, now can I?
Ölürsen bunu zaten yapamam, değil mi?
And now he's dead, and you're gonna have to face it.
Ve şimdi o öldü, ve bununla yüzleşmen gerekecek.
Now, you've got a daughter on the other side of the city who thinks you've been dead for 15 years, and you're not even going to let her know you exist?
Şehrin öbür tarafında seni 15 senedir ölü zanneden bir kızın var ve sen ona gidipte yaşadığını söylemiyorsun?
Right now, you're dead to us all.
Artık bizim için ölüsün.
And now suddenly it becomes unpopular, say what you will about Republicans, we stick to our convictions, even when we know we're dead wrong.
Gurur duyuyor değilim, ama nedendir bilmem, yanlarında endişeli oluyorum. Ayrıca Kim Orent'ı çörek nefesli olduğundan kovmuşsunuz. Diyet yapmaya çalışıyorum.
But Kenny's dead now, Stan, and you're always going to be my nephew.
Ama, şimdi, Kenny öldü. Sen her zaman, yeğenim olarak kalacaksın.
There's nothing left for you in Ithaca now that you're wife's dead.
Ithaca'da senin için hiçbir şey kalmadı, madem ki şimdi karında ölü.
You come all this way without saying squat, and now you're trying to tell me a'56 Chevy can beat a'47 Buick in a dead quarter mile?
Bunca yol çıt çıkarmadan geldin ve şimdi 56 model Chevy'nin 400 metrede 47 model Buick'ten daha iyi olduğunu mu söylüyorsun?
Do it now, or you're a dead man!
Bu bir emirdir yoksa ateş açarım!
Swear by moher. now you're dead mea!
Annesi de kendide artık ölü!
Now you're telling me Bobby's dead, too is that what you're saying to me?
Ve şimdi Bobby de ölü olduğunu mu söylüyorsun? Söylemek istediğin bu mu?
You're dead now!
Sen artık bir ölüsün!
- Now? - I'll tell you when you're dead, Grampa.
- Ölünce söylerim sana büyükbaba.
now you're talking 179
now you're just showing off 20
now you're getting it 42
now you're thinking 17
now you're scaring me 19
now you're here 51
now you're 20
now you're back 22
now you're not 16
you're dead to me 58
now you're just showing off 20
now you're getting it 42
now you're thinking 17
now you're scaring me 19
now you're here 51
now you're 20
now you're back 22
now you're not 16
you're dead to me 58
you're dead 1119
you're dead wrong 17
you're dead meat 37
dead 2365
deadline 20
deadly 57
deadshot 26
dead girl 16
dead end 102
dead ahead 30
you're dead wrong 17
you're dead meat 37
dead 2365
deadline 20
deadly 57
deadshot 26
dead girl 16
dead end 102
dead ahead 30
dead or alive 151
dead man walking 43
dead man 40
dead meat 35
dead people 32
dead body 39
dead hands 25
dead on 16
dead serious 25
dead and 19
dead man walking 43
dead man 40
dead meat 35
dead people 32
dead body 39
dead hands 25
dead on 16
dead serious 25
dead and 19