On that night traducir turco
3,273 traducción paralela
Now, more people are gonna see you on that night than in the entire campaign put together.
Bir sürü insan o gece seni izleyecek kampanyan bunun yanından bile geçemez.
I'd like to ask you some questions about a series of things that happened in Central Park on the night of April 19 of 1989.
19 Nisan 1989 gecesi Central Park'ta gerçekleşen olaylar serisi hakkında sana birkaç şey sormak istiyorum.
Now that I have advised you of your rights, are you willing to tell me the truth about what happened in Central Park on the night of April 19 of 1989?
Evet. Artık sana haklarını söylediğime göre 19 Nisan 1989 gecesi Central Park'ta neler yaşandığı konusunda gerçeği bana anlatmak ister misin?
Every cop's got that one case they can't shake, the one that keeps them up at night like a dog gnawing on a bone ; well, for me, this is that one.
Tıpkı bir köpeğin kemik kemirmesi gibi, benimki de bu.
She was making the pie that she ate that night when I was on the train back to Downton.
Benim Downton'a döndüğüm gece yediği turtayı yapıyordu.
On that awful night... I'm afraid I may have given you the impression that my recommended course of treatment offered a real chance for Lady Sybil's survival.
O korkunç gecede size önerdiğim tedavi yönteminin Leydi Sybil'in hayatını kurtarma şansının kesin olduğu izlenimini vermiş olabilirim.
Am I the person that would... leave in the middle of the night - on his own?
Ben gecenin bir yarısı kendi başına çekip gidecek biri miyim?
I spent three quid on a plunger, and I don't like the idea that every time I get up in the night to go into the toilet or whatever, I gotta put the light on,'cause I might have a bit of sluggage between me toes.
Pompa almak için üç sterlin harcadım ve geceleri her tuvalete kalktığımda ayağımda bir sümüklenme olmasın diye ışığı açmak zorunda olmaktan hoşnut değilim.
Come on, everyone, that's about enough for one night.
Hadi millet, bu gecelik bu kadar yeter.
Obviously he didn't know he was gonna have to be on the air later that night.
Belli ki gece geç saatte canlı yayına çıkacağını bilmiyormuş.
On the night that Wesley Duke was murdered,
Wesley Duke cinayetinin oldugu gece
Arthur saw Burroughs getting into a carriage with me on the night that he vanished.
Arthur Burroughs'un kaybolduğu gece arabama bindiğini görmüş.
Every night I would lie in bed thinking, "How can I get my hands on that pouch" "
Her gece yatarken, "Bu çantayı nasıl alabilirim?" diye düşündüm.
Now that the show is on every night, everything has to be organized...
Şimdi şov her akşam olduğuna göre, her şey planlı olmalı... 471.5 00 : 19 : 43,160 - - 00 : 19 : 45,700 Düsseldorf otobüs saatleri çizelgesi gibi. ( Almanca )
Well, that's what I thought, too, but I did some research on Dr. Thomas last night, and it turns out, he has a history of keeping his patients longer than necessary to pad his billing.
Ben de öyle düşünmüştüm ama geçen gece Dr. Thomas hakkında biraz araştırma yaptım ve şunu buldum faturayı kabartmak için hastalarını gereğinden fazla tutuğuyla ilgili bir geçmişi var.
I can't believe that I spent the entire party in a room being happy-sad on a night that means so much to my two best friends.
En yakın iki arkadaşım için çok şey ifade eden bu gecede bütün partiyi bir odada, mutlu-mutsuz olmakla harcadığıma inanamıyorum.
So how was sleeping on that couch last night?
Dün gece kanepede yatmak nasıldı?
Even Oliver has a job. He's working on that new night club.
Hatta Oliver'in bile bir işi var.
- I got the idea watching The Great Escape on TCM one night, how that ragtag bunch of heroes worked together to be greater than the sum of their parts.
- Bu fikri, bir gece'TCMden muhteşem kaçış'ı izlerken, bir takım kahramanın nasıl birlikte çalışarak tek başlarına olduklarından daha güçlü olmaya çalıştıklarını görünce buldum.
You could leave a message on the "Nebula-9" fan site asking for anyone that was here between 10 : 00 and 11 : 00 last night.
Nebula-9 hayranları sitesine dün gece saat 10.00 ile 11.00 arasında burada biri olup olmadığını soran bir mesaj bırakabiliriz.
On the bridge last night you tried to explain to the perp that he was wrong.
- Beni dinle. Dün gece köprüde faile yanıldığını açıklamaya çalıştın.
Those are the clothes Emilie wore that night on the bridge.
Bunlar Emilie'nın teknedeyken giydiği kıyafetler.
While Commander Happ was on duty that night, he wasn't originally scheduled to fly.
Kumandan Happ o gece görevdeydi ama uçuş görevlisi değildi.
Why, on a day that I stayed out all night?
Niye bütün gece dışarıda kaldım ki?
That's what you said last night, when I caught you on dlisted reading about how Brazil needs One Direction. They do.
Geçen akşam, Brazilya'nın One Direction'ın gelmesini istediğini Dlisted'de okurken yakaladığımda da bunu söylemiştin.
You can hang out at home on the Net for a few weeks, then you'll find someone as you hang out with your friends at Asmalımescit and sleep with him that night.
Birkaç hafta evde bilgisayarda takılırsın. Sonra arkadaşlarınla Asmalı'ya gidersin, gözüne birini kestirirsin, akşam sevişirsin, kendini kaşar hissetmemek için onunla çıkmaya başlarsın, ta ki sıkılana kadar.
He was there that night firing on us.
O gece üzerimize ateş açıyordu.
If that is right, then what would a violent death on the first night mean?
Eğer doğru değilse neden her yargıç ilk atandığı gece ölsün ki?
I own you. Think about that during your five-night appearance on "Watch What Happens Live"!
Bunu What Happens Live'a beş gece boyunca çıkarken düşün.
So he was the one that followed Edmund on the motorcycle that night.
Yani Edmund'u o gece, motorsikletle takip eden oymuş.
When you saw Edmund that night, you realized that he was going after the files because he was gonna blow the whistle on Suncove.
O gece Edmund'u gördüğünüzde, belgelerin peşinde olduğunu anladınız Suncove'un ipliğini pazara çıkaracaktı.
I remember that night I went into your room and I saw you sitting on your bed, crying.
O gece odana geldiğimi ve seni yatakta oturmuş ağlarken gördüğümü de.
These mix CDs, the ones with your name on them- - I realized last night that they were made entirely from songs purchased by Mr. O'Brien over the last few months.
Bu karışık CD'ler üstünde sizin isminizin yazdığı geçen gece bunların tamamen son bir kaç ay içinde Bay O'Brien tarafından satın alınmış şarkılardan oluştuğunu fark ettim.
The other night, when you were in my arms, and we were out there on that dance floor, that wasn't working for you?
Geçen gece kollarımdayken ve orada dans ediyorken sana yürümüyor gibi mi gelmişti?
And I know that because John Frobisher wrote that to me in a book of his poems he gave me on a night we did loads of coke.
Bunu biliyorum çünkü John Frobisher, bunu bana verdiği şiir kitabında yazmıştı.
Do you remember that part last night, when Amy got on the table...
Amy'nin dün gece masaya çıktığı anı hatırlıyor musun...
So how lucky we are to be here on this planet with this beautiful transparent atmosphere that allows us to admire the majestic display of the starry night.
Bu yüzden bu gezegende olmaktan dolayı çok şanslıyız. Şeffaf bir atmosferi ile hayranlık uyandıran görkemli gecenin parlak görüntüsünü görmemize bize izin verdiği için.
The night he was going to dinner, where he was headed near that campus, who he heard coming up the stairs when he blacked out in here yesterday. ♪ Calling on Saint Christopher... ♪ It's you.
Dün akşam kampüsün yakınına, yemeğe giderken değişmeden önce, merdivenlerden geldiğini duyduğu kişi sendin.
Yeah, the same Hal that, uh, did the maintenance on that charter jet that went down last night?
Dün gece düşen charter uçağın bakımı yapan Hal'le aynı Hal mi?
So tomorrow night on the roof of the World Wide News Building... that's Patrice's favorite spot... I'm gonna ask her to marry me.
Yani yarın gece World Wide News binasının çatısında Patrice'in en sevdiği yer olur ona evlenme teklif edeceğim.
And so, kids, on that cold December night... I decided to take your Uncle Marshall's advice... and be a little selfish.
Böylece çocuklar, o soğuk Aralık akşamında Marshall amcanızın tavsiyesine uyup biraz bencil olmaya karar verdim.
Oh, you mean that guy who host that comedy night "Drunk On Stage" at Akbar.
Yani şu Akbar'da ki "Sahnedeki Ayyaş" komedi gecesini sunan elemanı mı demek istedin.
Well, we know that you were coaching Jcub on his stand up act that night.
O gece JCub'a sahne şovu için hocalık yaptığını biliyoruz.
My dream is that people will come into work on Tuesday morning and stand around the water cooler and say, "Could you believe what happened last night?"
Hayalim, insanlar bir Salı günü işyerlerine gittiklerinde su sebilinin yanında durup şöyle söylemeleri : "Dün gece olanlara inanabiliyor musun?"
On the night, I came back as a human... someone killed me and put me in that abandoned house near the graveyard.
İnsan olarak geri döndüğüm gece birileri beni öldürüp o ıssız eve götürmüştü.
- There are a lot of fighters out there that really, really want this, and on the night of the fight, when you're getting your ass kicked and you're seeing stars and maybe angels,
Orda bir sürü dövüşçü var bunu gerçekten kazanmayı isteyen geceler boyunca dövüşen kıçın tekmelendiğinde yıldızları ya da melekleri gördüğünde,
It wasn't until the end of that summer, on the last night I saw Gatsby, that he told me of the life he had dreamed for himself since he was a boy.
O yazın sonuna, Gatsby'i gördüğüm son geceye kadar bunu bilmiyordum. O zaman bana küçüklüğünden beri kendine hayal ettiği hayatı anlattı.
On my last night in New York, I returned to that huge incoherent house once more.
New York'taki son gecemde o devasa, tutarsız eve bir kez daha geri döndüm.
That night on the beach? "I'll look if you look"?
O gece sahilde "Sen bakarsan, bende bakarım"?
Her chariot is an empty hazelnut, and in this state, she gallops night by night through lovers brains, and then they dream of love, o'er courtiers knees that dream on curtsies straight, o'er lawyers fingers, who straight dream on fees, o'er ladies'lips, who straight on kisses dream.
Arabası boş bir fındık kabuğuydu ve bu eyalette geceden geceye at koşturuyordu aşıkların beyinlerine gidiyor ve onlarda aşkı hayal ediyor nedimler dizleri üzeirnde reveransları hukukçular parmaklarında paraları kimi de leydilerin dudaklarını öptüğünü görür rüyasında
- What man are you that hides within the shadows of the night to spy on me?
- Kimsin sen beni gözetlemek için gecenin gölgelerinde gizlenen?
on that 88
on that note 90
on that side 16
on that day 78
that night 595
night 2638
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
on that note 90
on that side 16
on that day 78
that night 595
night 2638
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightcap 16
night shift 20
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightcap 16
night shift 20
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22