Once that happens traducir turco
383 traducción paralela
- Once that happens, I've got it made.
- İşte o zaman, başarmış olacağım.
Once that happens, the laws governing This World and Other World will break down!
Yaşam ve ölümün arasındaki yol karışıcak...
I shouldn't tell you at all, I suppose but before I take him along I want you to know that what happens to you means to a lot me.
Hatta sanırım hiç söylememeliyim. Ama onu götürmeden önce, bilmeni isterim ki başına gelenler benim için de büyük anlam ifade ediyor.
Once and for all, understand that I go my way and do my work... without caring a tuppence what happens to either of us.
Son kez söylüyorum, ben ikimize de... ne olacağına aldırmadan işimi yapıp kendi yoluma gidiyorum.
But before that happens I have a few things to say.
Ama bundan önce söylemek istediğim şeyler var.
Nijinsky could do 10, but that only happens once in a century.
Nijinsky 10 kere yapabiliyordu, ama bu yüz senede bir olurmuş.
I hope you get into the Army someday and the last thing that happens to you... before you sail away, the last thing you have to treasure... while you're fighting beneath foreign skies is a kiss from the superintendent!
Umarım bir gün orduya kabul edilirsin ve buralardan gitmeden önce başına gelecek yabancı semalarda savaşırken değerini bileceğin son şey müdürün öpücüğü olacak!
It so happens that I was with Lionel less than an hour ago.
Şu tesadüfe bak ki, bir saat kadar önce Lionel ile birlikteydik.
It just so happens that the dress I bought... that you picked out of Vogue that some woman happened to leave on the train... is exactly the dress that Addie Ross wore to the concert two weeks ago!
Sadece her nasılsa, bir kadının trende unutmuş olduğu moda dergisinde görüp beğendiğin, benim de aldığım elbise iki hafta önce Addie Ross'un konserde giymiş olduğu elbisenin aynısı!
Now that only happens once in a lifetime.
Bu, hayatta bir kere olur.
She met a good man like you and found a love that happens only once in a lifetime.
Sizin gibi iyi bir adamla karşılaşıp insanın hayatında bir kere tadabileceği bir aşka kavuşmuştu.
With Elgin, you'll get something that happens once in 20 years.
Elgin'de 20 yılda bir yaşanan şeyler yaşarsın.
Oh, before that happens couldn't I pick a fight with you if I tied one hand behind me?
Ona geçmeden önce... Bir elimi arkadan bağlasam, seninle dövüşebilir miyiz?
Before that happens we'll be far away from here, chum.
Bundan önce biz çoktan uzaklarda olacağız, dostum.
Just because I got into trouble once when I was a kid, everybody wants to blame me for everything that happens in this town.
Nedeni de ben çocukken bir kez başımın derde girmiş olması, herkes bu kasabada olan her şey için beni suçlamak istiyor.
Well, Hep, like man says, something happens today that yesterday I heard on the radio.
Hap, ne derler bilirsin bugün bir şey olsa bir gece önce radyodan duymuş oluruz.
And what is it that happens just before death which leads inexorably to that death?
Peki ölümden hemen önce olan nedir ki bizi merhametsizce ölüme götüren?
- It so happens that I was Iying.
- Pekala tamam az önce yalan söyledim.
I'll skip town before that happens.
Bu olmadan önce kasabadan atlayıp gideceğim.
I'm going back down to the cellar and you better decide,'cause I'm gonna board up that door, and I'm not gonna unlock it again no matter what happens.
Ben şimdi mahzene ineceğim. Bir an önce kararınızı verin. Çünkü mahzene inince kapıyı kilitleyeceğim, ve ne olursa olsun açmayacağım!
Our father mentioned that if something happens,... there was someone whose help we'd have to solicit He's our only hope,... to win over the eight demons.
Babam gitmeden önce, eğer başına bir şey gelirse bize yardım edecek bir tek kişinin tek umudumuzun, o olduğunu onun sayesinde, ancak başarabileceğimizi söyledi.
This is something that happens once in a lifetime.
Bu ömrünüzde bir kez olacak bir şey.
What happens now is that the dross leaves the gold and is absorbed into the walls of the vessel, so that all at once there's a visible separation between, as it were, the dross of this world and the hidden purity of the gold in the flame.
Saflığı bozan maddeler, ayrılarak kabın iç kısımlarına akar böylece görünür bir ayrışma ile birlikte,... bütün posa ve alevin içinde saklı saf altın ortaya çıkar.
" Well, we will tell you two or three hours before it happens, so that you can give any assistance you can to the British... to the Allied operations.
"Size, gerçekleşmesinden 2-3 saat önce haber vereceğiz böylelikle siz de İngilizlere, Müttefiklere elinizden geldiğince yardımda bulunacaksınız."
First, we get back to the house... we get into bed, and then whatever happens... that's where we've been, we don't know a thing.
Önce eve döneceğiz... yatağa gireceğiz, sonra ne olursa olsun... biz yatağımızdaydık ve hiçbir şey bilmiyoruz.
That thing that happened a while ago, it happens to everyone new.
Az önce olan şey, yeni olan herkesin başına gelir.
We'll have everybody ashore before that happens.
Biz kıyıya herkesten önce varacağız.
Well, what often happens in some of these evenings... is that these really crazy little fantasies will just start being played with, you know... and everyone will be talking at once and sort of saying... Right. "Hey, wouldn't it be great if Frank Sinatra and Mrs. Nixon and blah-blah-blah... were in such and such a situation?"
"Frank Sinatra'yla, Bayan Nixon falan filan yerde falan filan olsa?" diye.
Before that happens, I beg you to kill Catherine.
Bu olmadan önce onu öldürmelisin.
That happens once every 10 years
Bu her 10 yılda bir olan bir döngü
Apparently what happens to you after death... is not all that much different from what happens to you before death... physically speaking.
Anlaşılan ölümden sonra insana olanlar ölümden önce olanlardan pek farklı değil. Fiziksel olarak söylüyorum.
Before that happens, Stirba must be destroyed and I will do it.
Bu gerçekleşmeden önce, Stirba yok edilmeli ve bunu ben başaracağım.
When that happens, when I look out there among those chairs... and see a young woman's face... and see me in her eyes... the way I always wanted to be, maybe once was...
Bunlar meydana geldiğinde, o sandalyelerin arasından oraya baktığımda ve genç bir bayan yüzü görürüm ve gözlerinde kendimi görürüm daima böyle olmak istedim, belki bir zamanlar...
Well, it just so happens that I returned that book years ago.
Peki, kitabı yıllar önce iade ettiysem ne olacak.
I don't know if I mentioned before that it so happens I train dogs.
Köpekleri eğittiğimden daha önce size bahsettim mi bilmiyorum.
It's the only one that prints the news before it happens.
Olayları gerçekleşmeden önce... haber yapan tek şey.
Once you stop testing'yourself, you get slow. When that happens, they kill you.
Sınavlar bitince, herşey bitecek ve siz öleceksiniz.
Every once in a while, a major change happens, and we have a 7-second advantage to put a buy order, a sell order into that computer in New York just before that data from Tokyo comes pulling in right behind it
Arada bir büyük bir değişiklik olduğunda, bizim yedi saniyelik bir avantajımız oluyor. New York'taki bilgisayara alım ya da satış talimatı verebilmek için. O veri Tokyo'dan aktarılmadan hemen önce.
Dad... I will die... a hundred thousand deaths... before that happens.
Baba... böyle birşey... olmadan önce... emin ol ben milyon defa ölmüş olurum.
So you've got to get your crew out of here before that happens.
Öyleyse, bu gerçekleşmeden önce, ekibini buradan çıkarmalısın.
But before that happens, I'll be forced to get rid of certain dysfunctioning elements.
Ama ondan önce gitmesi gereken birkaç kişiden kurtulmam gerekiyor.
I'm not God. But that's something for you to figure out. I can tell you what I think happens to be right.
Elimizde insan türünün kardeşliğinin yeni silahı yalanlara karşı doğrunun savaşı değil, her şeyden önce insan diyen yeni bir dünya düzeni oluşturmak için çabalayan milyonların inanca dayalı kalıcı ittifakı olarak görüyoruz.
But before that happens, could we ask you a few questions?
Evet, ama ondan önce, sana birkaç soru sorabilir miyiz?
Now that you've mentioned it, so it happens, a while ago, a strange cruiser passed by,
Şimdi bahsedince aklıma geldi bir süre önce tuhaf parlak bir yolcu gemisi ile geçiştik...
We know that once you're on the road, if anything happens...
Biliyoruz ki yola çıktığınızda, eğer birşey olursa...
M M will be toast before that ever happens, right?
M M, bundan önce gebermiş olacak zaten, değil mi?
That kind of thing happens only once or twice every two thousand years.
Bu tip şeyler, her bin yılda, ancak bir ya da iki kez olur.
Once they find out that the guy you're tryin'to indict is a state-run CI that you knew about from day one holy shit, what happens to you? !
Suçlamak istediğiniz adamın savcılığın muhbiri olduğunu, sizin de ilk günden beri bunu bildiğinizi öğrenince ayvayı yersin!
Before that happens, I have a message for you from the Kha'Ri.
Tamamen gitmeden önce sana Kha'Ri'nin mesajını iletmeliyim.
And that only happens right before- -
Ve bu sadece şeyden önce olur...
Somebody will find us before that happens.
Bitmeden önce biri bizi bulur.
once that's done 19
that happens sometimes 18
that happens 144
that happens all the time 21
happens 83
happens to the best of us 37
happens all the time 118
happens to me all the time 16
once upon a time 600
once again 1042
that happens sometimes 18
that happens 144
that happens all the time 21
happens 83
happens to the best of us 37
happens all the time 118
happens to me all the time 16
once upon a time 600
once again 1042
once or twice 100
once and for all 239
once in a lifetime 20
once more 250
once a week 102
once is enough 17
once in a while 156
once a month 91
once a day 16
once there 37
once and for all 239
once in a lifetime 20
once more 250
once a week 102
once is enough 17
once in a while 156
once a month 91
once a day 16
once there 37
once you're inside 16
once before 22
once was enough 18
once you're in 33
once a year 76
once you do 17
once inside 39
once in 16
once every 16
once before 22
once was enough 18
once you're in 33
once a year 76
once you do 17
once inside 39
once in 16
once every 16