One dead traducir turco
4,350 traducción paralela
One dead. Isabella clocks in for work at 7 : 00 A.M.
Isabella sabah yedide işte oluyor.
Yeah, one dead brother, and the other one going to prison for a very long time.
Kardeşlerden biri ölü ve diğeri de uzun bir süre hapiste kalacak.
Tell you what, they're not just gonna give it up because of one dead gangbanger.
Bundan vazgeçmeyecekler çünkü onlardan biri ölü.
One explosion on board an offshore oil platform plus the body of one dead Marine equals on big mess for NCIS and CGIS.
- Açık deniz petrol platformunda bir patlama. Üstüne bir de ölü denizci. Yani NCIS ve CGIS için büyük karmaşa.
♪ if one of them is dead ♪
Çeviri : monesprit
♪'cause two can keep a secret ♪ ♪ if one of them is dead
Çeviri : monesprit
We got a dead one.
Birisi ölmüş.
I wake up one morning He was dead.
Ve bir gün, sabah uyandığımda ölmüştü.
You know he's still got one of his dead cat?
Ölü kedisinin de bir resmi olduğunu biliyor musun?
You count every one of your dead servicemen, but you pay no attention to the body count of your victims.
Ölen askerlerinizin sayısını tutarsınız! Ama öldürdüğünüz masum insanların sayısı umurunuzda değildir!
One of them hopped this boxcar and found the dead guy.
İçlerinden biri bu vagona atlamış ve cesedi bulmuş.
All it takes is one wrong person seeing your face on the Internet, and you're dead.
Her şey yanlış birinin yüzünü internette görmesine bakar. Sonra ölüsün.
But he said his dead wife had been stalked by one. He told me that once.
Ama ölen karısının bilokasyon tarafından takip edildiğini söylemişti bana.
He's the one who told me she was dead.
Bana Helen'in öldüğünü söyleyen de oydu.
And I ain't never gonna stop until every last one of them Jenkins'is dead!
ve tüm Jenkins'ler ölene kadar asla durmayacağım!
That's good, considering one is dead in a dumpster behind the county morgue and the other one is a vampire now.
Bir tanesinin cesedinin şehir morgunun arkasındaki çöplükte olduğuna göre ve diğerinin de vampire dönüştüğüne göre bir problem yok.
Lee! One man's already dead, Lee!
Zaten bir kişi öldü, Lee!
There's only one way you could Jimmy a dead bolt- - with a putty knife.
O kilidi açabilecek tek şey vardır. Spatula.
One of which, you are dead.
Bunlardan birisi, senin ölmen oluyor.
And now that Malcolm's dead, there's only one archer left.
Artık Malcolm da öldüğüne göre geriye sadece bir okçu kaldı.
You're always the one finding the dead body.
Cesedi hep sen buluyorsun.
And both dead, which means there's at least one player left in the game.
İkisi de ölü. Yani oyunda en azından bir oyuncu daha var.
Yeah, only if one of them dropped dead.
Evet, bunlardan biri ölüp düştüyse.
Has no one ever told you the semi-colon is dead?
Noktalı virgülün artık kullanıImadığını söyleyen olmadı mı?
Look. If you really are Silas'one true love and you're not dead, then why don't you just do us all a favor and run off into the sunset together?
Bak, eğer Silas'ın tek gerçek aşkıysan, ve ölü değilsen, o zaman neden..
Well, pulling my own teeth is one thing, but a dead man's?
Kendi dişimi çekmek bir yere kadar da ölü bir adamınkini çekmek?
Another one's dead...
Başka biri daha öldü!
It will only end with one of us dead!
Mücadelemiz ancak ikimizden biri öldüğünde bitecek.
And just when I thought it would never get better, one of the evil men was dead on our street.
Tam durumun düzelmeyeceğini düşünmeye başlamıştım ki kötü adamlardan biri sokağımızda ölü bulunmuştu.
And the one man you had to make your case is dead... because of the investigation.
Ve soruşturma yüzünden davanda bir adamı ölmüş göstermek zorundaydın.
So, aside from the name Valkyrie, which no one we've spoken to seems to know anything about, we pretty much have nothing. Which means I'm a dead man.
Valkyrie'i bir kenara bırakırsak ki hakkında bir şey bilmiyormuş elimizde hiçbir şey yok demektir.
The last one had a terrible accident and is dead as disco.
Önceki hoca korkunç bir kaza geçirip.. ... gebermişti.
One girl was found half dead here.
Burada bir kız çocuğu yarı ölü bulunmuş.
One of the Diosa girls was found dead this morning, dumped down 18.
Diosa kızlarından biri bu sabah ölü bulunmuş. 18'e atmışlar.
You know, the one... He's dead now. Um, uh...
Bir tane bildiğimiz var.
I've not only got you dead to rights on this one, I'm gonna make it my life's mission to pin these other two on you.
Ben seni sadece bu cinayetten yakalamakla kalmayacağım diğer iki cinayeti de senin üstüne yıkmayı hayatımın amacı haline getireceğim.
If I shoot one of them, Gibbs is dead.
Eğer onlardan birini vurursam, Gibbs ölür.
He's the one who wants me dead.
Ölmemi isteyen adam bu.
Except for one mistake. If the iranian is dead, the real courier would have killed me too.
Eğer İranlı öldüyse gerçek Kurye'nin beni de öldürmesi gerekiyordu.
One husband dead, another in jail.
Bir eş ölmüş, diğeri hapiste.
'Cause when your night ends with a dead guy in a gimp suit, why not start your morning with a live one holding a bullwhip?
Geceni dar deri bir kıyafet içindeki ölü bir adamla geçirince güne elinde kırbaç olan canlı bir adamla başlamak çok normal oluyor.
Then one was found dead with a gunshot.
Sonra bir tanesi silahla öldürülüyor.
Unless one of us is already dead.
Tabii bizden biri ölmezse.
Okay, well, that's one mystery solved. But it still doesn't explain how Dixon ends up dead in a hotel room.
Tamam, iyi hoş ama bunlar Dixon'ın bir otel odasında ölü bulunmasını açıklamıyor.
They kill people. One sting, you're dead.
Bir iğne batırır, ölürsün.
One of them's dead.
İçlerinden biri ölmüş.
That one's dead.
Bu insan ölü.
You wanted Julian dead, I wanted to punish mom, and I had a way to kill two birds with one stone!
Sen Julian'ın ölmesini istemiştin ben de annemi cezalandırmak istemiştim ve bir taşla iki kuş vurmanın bir yolunu bulmuştum!
One advantage of being kind of dead is that you don't have to sweat warning labels.
Bir bakıma ölü olmanın tek avantajı uyarı etiketlerini okumanıza gerek olmaması.
You know, the only reason my cancer is moving so fast and my hair's falling out like dead weight is because one of those girls is coming into her own.
Kanserimin bu denli hızlı ilerlemesinin ve saçlarımın yapraklar gibi dökülmesinin tek bir sebebi var o da o evdeki kızlardan birinin gelişmeye başlaması.
One big, dead, happy family.
Kocaman, ölü, mutlu bir aile.
dead 2365
deadline 20
deadly 57
deadshot 26
dead girl 16
dead end 102
dead ahead 30
dead or alive 151
dead man walking 43
dead meat 35
deadline 20
deadly 57
deadshot 26
dead girl 16
dead end 102
dead ahead 30
dead or alive 151
dead man walking 43
dead meat 35
dead man 40
dead people 32
dead body 39
dead hands 25
dead on 16
dead serious 25
dead and 19
dead guy 19
dead clade walking 20
dead is dead 27
dead people 32
dead body 39
dead hands 25
dead on 16
dead serious 25
dead and 19
dead guy 19
dead clade walking 20
dead is dead 27
dead bodies 32
dead wife 18
one day at a time 90
one day 2293
one day soon 34
one day more 18
one down 160
one drink 135
one drop 17
one dollar 40
dead wife 18
one day at a time 90
one day 2293
one day soon 34
one day more 18
one down 160
one drink 135
one drop 17
one dollar 40