English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ O ] / One love

One love traducir turco

6,503 traducción paralela
And I knew... in just one month, with absolute certainty, that you are the love of my life.
Ve biliyordum, ilişkimizin ilk ayından itibaren, mutlak kesinlikle hayatımın aşkı sensin.
You know what? One day, I'm gonna meet someone else, someone who will love me the way I deserve to be loved, and you will realize how stupid you were to let me go because I am the best thing that ever happened to you.
Bir gün, beni hak ettiğim gibi sevecek birini bulacağım ve sen de beni bırakmakla aptallık ettiğini anlayacaksın çünkü başına gelen en güzel şey benim.
- You didn't just give your life, you gave up your chance at a normal one, at love.
- Hayatımı verirdim - - Hayatını vermekle kalmadın. Normal bir hayat şansından da, aşktan da vazgeçtin.
I'm gonna say this one time, if anything happens to anyone that I love, if you touch one hair on their heads...
Bak bunu sadece bir kez söyleyeceğim sevdiklerimden birine bir şey olursa saçlarının tek teline dahi dokunursan...
But one participant is playing for the country of love.
Ama bir kişi sevginin kendisi için yarışıyordu.
I'd love one, thanks.
Bir tane alayım, teşekkürler.
I, for one, would love a buttocks bonus room.
Ben, bu kalça şeklindeki odalardan birisini yaptırmayı çok isterdim.
No one else needs to tell her they love her.
Bugün başka kimsenin söylemesine gerek yok.
That you love one another as I have loved you.
" Birbirinizi, benim sizi sevdiğim gibi sevin.
Greater love hath no one than this... that he lay down his life for his friends. "
En büyük sevgiye sahip olan kişi dostları için hayatını tehlikeye atandır. "
Greater love hath no one than this. That he lay down his life for his friends. "
En büyük sevgiye sahip olan kişi dostları için hayatını tehlikeye atandır. "
Our poor Japanese visitor has only been here for one day, one day, and you've already managed to embarrass her with a weird love letter.
Zavallı Japon misafirimiz henüz bir gündür burada sadece bir gün, ve sen onu ilk günden böyle tuhaf bir mektupla utandırıyorsun.
Writing a love letter to one of your many suitors?
Hayır! Taliplerinden birisine aşk mektubu mu yazıyorsun yoksa?
I love that one painter...
- Şu ressamı seviyorum.
I have the one you love.
Sevdiğin kişi elimde.
You think your love story is the only one worth fighting for.
Sadece senin aşk hikayenin savaşmaya değer olacağını düşünüyorsun.
She's a prisoner of the one I love!
Biricik aşkımın tutsağı o!
Have you fallen in love with one of our Russian beauties?
Rus güzellerimizden birine mi aşık oldun yoksa?
I'd love to have you help me reel one in.
Müşteri bağlamama yardım etmeni isterim.
Are we gonna be one of those couples that always has to say "I love you"?
Sürekli seni seviyorum diyen bir çift mi olacağız?
But they don't give up. They fight for Kadir. The one, I love more than life itself.
Kadir için uğraşıyorlar biri canımdan çok sevdiği, diğeri kardeşim gibi ama bensiz daha güvende olacaklar çünkü cehennem bazen dünyadadır.
Okay. You two were obviously very much in love at one point.
İkinizin birbirine aşık olduğu bir zaman var, değil mi?
"no matter what happens during the day, never go to sleep angry at the one you love."
"gün boyunca ne olursa olsun, seni seven birine kızgın olarak uyumaya gitme."
Aw, honey, I have known you a very long time, and the one thing that you never lack for is love.
Hayatım, seni uzun süredir tanıyorum ve hiçbir zaman ihtiyaç duymadığın tek şey aşk.
It's already too late for this life, but the next one and the next one, you'll have your love.
Bu hayatlarınız için çok geç, ama diğer hayatında ve bir sonrakinde, sevdiğine kavuşacaksın.
No one has ever loved me like you love her.
Kimse beni böyle sevmedi.
You're just a sad, weak old man with no one to love!
Sen sadece yaşlı, acınacak... Seven kimsesi olmayan bir adamsın!
In one moment, I loved it more than I love you.
Zayıf anlarında, seni şimdikinden daha çok seviyorum.
You can only be in love with one at a time.
Aynı anda sadece bir kişiye aşık olabilirsin.
You know me, I'm not really a one true love kinda girl.
Beni tanırsın, ben pek tek bir gerçek âşk seven kız değilim.
No one's ever been in love with me, though.
Kimse bana aşık olmadı ama.
Love, you see, is the one force that cannot be explained cannot be broken down into a chemical process.
Gördüğünüz gibi sevgi, kimyasal işlemlerle yok edilemeyen hiçbir şekilde açıklanamayan bir güçtür.
If you truly love me, give me one chance.
Eğer gerçekten beni seviyorsan bana bir şans ver.
You think you're the first one to come in here boo-hooing about some cocktail slut who jacked you off in the bathroom, told you it was true love, and then disappeared?
Buraya gelip tuvalette çavusunu tokatlayan, sana gerçekten asik oldugunu söyleyip sonra ortadan kaybolan bir kokteyl orospusu için aglaklik eden ilk kisi misin sence?
Just one of the reasons why we love him, huh?
Onu sevmemizin nedenlerinden biri de bu ha?
I love Freaky Friday as much as the next gal, but let's just press on, operating under the assumption that one, or more likely both, of you are lying, and...
Ben de herkes kadar Çılgın Cuma'yı severim ama devam edelim birinizin hatta ikinizin de yalan söylediğini varsayarak.
Well, if there's one thing I love, it's triumph.
Neyin zaferi?
All will be revealed in time. And if there's one thing I love more than triumph, it's annoying vagueness.
Ve eğer zaferden daha çok sevdiğim bir şey varsa o da sinir eden belirsizliktir.
So our best chance here is if no one believes we're in love.
O halde kimsenin bizim aşık olduğumuza inanmaması bizim en iyi şansımız.
Because one set of vows, it can't cover a lifetime of growing and changing with you, of raising children with you falling more and more in love with you every day,
Çünkü belli sayıdaki yemin seninle gelişeceğim değişeceğim çocuklar yetiştireceğim ve her geçen gün daha da âşık olacağım bir ömre yetmez, Lily Aldrin.
Start by telling the truth, and maybe that way someone will love you one day.
Gerçeği söylemekten başla ve böylece belki bir gün biri seni sever.
I'd love to see if I could make one of your family's wishes - come true. - Oh.
Ailenizden birinin dileklerini gerçekleştirmek istiyorum.
I'm the only one who knows what you're like, the only one who knows how much, despite everything, I can love you.
Nasıl biri olduğunu bir tek ben biliyorum. Her şeye rağmen seni ne kadar sevdiğimi... Bir tek ben biliyorum.
His adoptive parents gave him one-tenth of the love and encouragement that he needed to be a healthy man with healthy attachments to people.
Üvey anne ona onda birini verdi o gereklisevgi ve cesaret sağlıklı bir erkek olmak insanlara sağlıklı ekleri.
This is the story of 10 strangers, one night, and all the stupid, embarrassing, ridiculous things we do... To find love.
Bu hikaye, 10 yabancının aşkı bulmak için, tek gecede yaptıkları tüm salakça, utanç verici ve saçma şeylerin hikayesidir.
I think everyone will love this one.
Bence herkes bu hikayeye bayılacak.
You're the one who's always talking about how you love being a soldier.
Ne zamandır asker olmayı ne kadar sevdiğin hakkında konuşuyordun.
Trust no one, love no one?
Kimseye guvenmeden, asik olmadan..
I think no one can live a life without love.
Bana göre kimse aşksız bir hayat sürdüremez.
The me that just started high school, fell in love with Saeko-san, who was one year my senior, at first sight.
Böylece liseye başladığımda bir yıl üstüm olan Saeko-san'a aşık oldum. Hem de ilk bakışta.
Well, you're gonna love this one.
- Bunu seveceksiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]