Plenty of room traducir turco
610 traducción paralela
Now there's plenty of room.
Bak işte, gayet iyi oldu.
Don't forget, plenty of room in there.
Unutmayın, burada bol bol yer bırakacaksınız.
Plenty of room there.
Burayı bol tutacaksınız.
Yeah, come on, there's plenty of room.
Evet, hadi bize katıl, yeterince yer var.
There's plenty of room.
Bol bol yer var.
Plenty of room.
Bol bol yer var.
As soon as we get out in the ocean, there'll be plenty of room.
Okyanusa açılır açılmaz bol bol yerimiz olacak.
I got plenty of room.
Bir sürü yerim var.
Plenty of room.
Çok yer var.
Plenty of room.
Yerimiz çok.
There's plenty of room.
Bolca yerimiz var.
There's plenty of room for everybody, then everybody'd look up to you.
Burada herkese yetecek kadar yer var, ve herkes senin sözüne bakıyor.
- There's plenty of room up here.
- Burada çok yer var.
- There's plenty of room.
- Yeteri kadar yer var.
Move up, there's plenty of room.
İlerleyin, çok yer var.
We've plenty of room here and it's much more cheerful.
Burada çok sayıda odamız var, hem de çok daha iç açıcı.
I want something for 1, 001 nights with plenty of room here for labels from Italy and Baghdad, Samarkand.
Ben 1.001 gecelik olanını istiyorum. İtalya ve Bağdat'tan yapışkanlara yer olan bir tane.
- Got plenty of room, sweetheart?
- Boş sandalye buldun mu, sevgilim?
Twin beds. Plenty of room.
Çift kişilik yataklar, bir sürü oda.
There's plenty of room.
Bir sürü yer var.
There's plenty of room for me to sleep here.
Uyuyabileceğim bir sürü yer var.
You see there's plenty of room to hide a bicycle.
Görüyorsunuz, bisikleti saklamak için bayağı yer var.
There's plenty of room, it's comfortable.
Çok sayıda oda var. Rahat bir yer.
There's plenty of room for it!
Bunun için kocaman bir boşluk var!
No trouble at all. Around here, there seems to be plenty of room for both.
Aralarında hiçbir sorun da yoktu.Buralarda, ikisi içinde yeterince yer var gibi.
They got plenty of room for it here!
Burada bir sürü oda var.
We got plenty of room.
Bir sürü odamız var.
- I thought there was plenty of room.
- Ama bir sürü yer var.
You got plenty of room to get by me now.
Şimdi burada yeterince yer var.
Hop on, there plenty of room.
Atla bakalım. Burada çok yer var.
- It's pure, clean and plenty of room.
- Sade, temiz ve bir sürü alan.
There's plenty of room for everybody.
Herkese yeterince yer var.
- We got plenty of room here.
- Burda çok odamız var.
Besides, there's plenty of room.
Ve burada çok yer var.
And where there's plenty of room.
Ve üstelik çok geniş.
There's still plenty of room for hope, Mrs. McKenna.
Umut için bol yer var.
Plenty of room for it.
- Burada bir sürü yer var.
- There's plenty of room.
- Bolca yer var. - Güzel.
White sand... blue sea... plenty of room to move around.
Bembeyaz kumsal, masmavi deniz, üstüne gezebileceğin sürüsüne bereket yer.
You have plenty of room.
Bir sürü yeriniz var.
It's a big valley, plenty of room.
Büyük bir vadi ve çok yer var
There's plenty of room out here.
Burada bir sürü alan var.
Plenty of room up front.
Önde bir sürü boş yer var.
We got plenty of room.
Yeterli odamız var.
The army's got plenty of room for everybody. - What's wrong?
Ordunun bereketine bak, herkesin bir odası var..
Come on, there's plenty of room up here in front for all of us.
Yorgun düşmüştük. Gel haydi, ön tarafta hepimiz için bol miktarda yer var.
Plenty of room to expand.
Genişletebilecek kısımlar da var.
There's plenty of room.
Yeterince yer var.
Plenty of room in the seat, too.
Sıkmayacak kadar da bol.
Please see that he has plenty of coal on the fire in his room.
Odasındaki şömineye yeterince kömür koymayı unutma.
- There's a nice room and plenty of food.
- Güzel bir oda ve bol yiyecek var.
plenty of time 67
plenty of times 19
plenty of them 17
room 1000
rooms 83
roommate 60
roomie 108
roomies 23
room for one more 22
room number 25
plenty of times 19
plenty of them 17
room 1000
rooms 83
roommate 60
roomie 108
roomies 23
room for one more 22
room number 25