Remember these traducir turco
1,041 traducción paralela
Captain, you remember these gentlemen.
Kaptan, beyleri hatırlarsınız.
I remember these and a crystal paperweight that made a snowstorm when you shook it.
Bir bunları hatırlıyorum, bir de sallayınca içinde kar yağan baskılığı.
If I don't come tomorrow, you'll hear all about it and remember these words.
Yarın gelmezsem, her şeyi kendi başına öğrenirsin ve söylediklerimi unutmazsın.
- Do you remember these children?
- Bu çocukları hatırlıyor musun?
"Marry my daughter." You've got to remember these are just simple farmers.
"Sana kızımı vereyim." Bunların basit çiftçiler olduğunu unutma.
You know I can't remember these bloody stories, Jai!
Bilirsin, ben o lanet masalları hiç aklımda tutamıyorum, Jai.
Dear, you remember these gentlemen?
Canım bu beyleri hatırlıyor musun?
I-I remember these two guys were talking about a Frenchman.
Ben o iki adamın bir Fransız'dan bahsettiğini hatırlıyorum.
So, do you remember these woods at all?
Buraları hatırlıyor musun?
Remember these, Rachel?
Bunları hatırladın mı Rachel? Hatırladın mı?
KITT, remember these letters :
KITT, bu harfleri unutma :
You remember two years ago in Chicago? A week before your fight with Lew Hellner, you went out and bought a load of these cockamamie medical books.
Hatırlarsın, iki yıl evvel Chicago'da Heffner maçından az önce bir sürü saçma sapan Tıp kitapları satın almıştın.
Remember we haven't had much luck with these caves during our travels.
Mağaralarda şansımızın pek de yaver gitmediğini unutmayın.
We do not have much with which to thank you, but we would like you to take these to remember us.
Teşekkür olarak sunacak pek bir şeyimiz yok bizi hatırlamanız için bunları almanızdan memnuniyet duyarız.
These people still remember the collapse of the Kaiser Empire, the 1 918 German revolution, a year after the October Revolution in Russia.
Bu insanlar Ekim devriminden sonra, Kasım 1918 devrimini, ve imparatorluğun çöküşünü hatırlıyorlar.
Surely, if truth be needed of the excellence of these institutions, we need only remember that they are promoted and subsidised by the very state, to which we owe our allegiance.
Elbette, bu kuruluşların ne kadar mükemmel olduklarını sorgulamak gerekirse onların, hepimizin sadakatle bağlı olduğu devlet tarafından düzenlenen ve mali destek gören yerler olduklarını hatırlayalım yeter.
Captain, your inability to remember having given commands, reading and signing important orders and then forgetting them, your physical analysis as compiled by your own chief surgeon, all of these things would appear to be irrefutable proof
Kaptan, emir verdiğinizi hatırlayamamanız, önemli kararları okuyup imzalamanız ve sonra bunu unutmanız, kendi baş cerrahınız tarafından oluşturulan fiziksel analiziniz. Tüm bunlar yetersiz kondisyonunuzun reddedilemez kanıtı olarak görünüyor.
If I remember my history, these things were dismissed as weather balloons, sun dogs, explainable things, at least publicly.
Yanlış hatırlamıyorsam eskiden insanlara meteoroloji balonu gördünüz ve kamuoyu önünde bunlar güneş lekesiydi veya benzer şeylerdi diyorlardı.
I remember when Laura bought these glasses. She loved them.
Laura'nın bu bardakları satın aldığı zamanı hatırlıyorum.
I don't have the blue dress, and I don't have the gloves, and I don't think you're going to try on these sunglasses, but maybe she'll remember you anyhow, wig or no wig
Bende mavi giysi yok, eldivenler de yok ve şu güneş gözlüğünü de takacağınızı sanmam fakat belki de her nasılsa seni tanıyacak, peruk olsa da olmasa da.
So take these words of advice, and remember you heard them from a poor sinner, who's got no more cause to lie'cause he's going to meet his Maker and now he's ready.
Bu sözlerimi bir nasihat olarak alın ve hatırlayın ki bunları artık daha yalan söylemesine gerek olmayan biçare bir günahkârdan duydunuz Çünkü o yaradana gidiyor ve o şimdi hazır.
These chinless wonders will get you out of Turin faster than anyone else on four wheels. Alright! Remember that.
Bu üç çirkin herif bizleri Torino'dan yıldırım hızıyla uzaklaştıracak.
I want you to remember that during these next few days.
Önümüzdeki günlerde bunları hatırlamanızı istiyorum.
I remember one of these men had broken his gun.
Bize zarar vermemişlerdi.
Aww no amigo... remember we have rules for these things.
Ooo hayır amigo. Unutma, böyle şeyler için kurallarımız var.
You might try to remember how difficult it is to get good college presidents these days.
Bugünlerde iyi üniversite başkanları bulmanın ne kadar zor olduğunu hatırlamaya çalış.
Remember, Golde, yesterday I told you I didn't know where to go, what to do with these old bones.
Hani dün sana demiştim ya, bu yaşlı gövdeyi nereye sürükleyeceğimi bilmiyorum diye.
You've got to remember that these children are like skilled and trained, highly-bred horses
Şunu hatırlamalısınız ki ; Bu çocuklar yetenekli ve eğitimli safkan atlar gibiler.
Why does he want me to remember all these things that make it harder?
Neden devamlı hatırlatarak her şeyi daha da zora sokuyor ki?
I want you to remember that these men have someone at my house... and they say he'll kill my wife if anything goes wrong.
Bu adamların evimde birini bıraktıklarını hatırlamanızı istiyorum. Ters giden bir şey olursa karımı öldüreceklerini söylüyorlar.
Now, remember, these are small-town politicians.
Unutma, bunlar ufak şehir politikacıları.
Although you'll be delighted at these good tidings, I would ask you to remember, please, that of the three remaining lost members of the party, there is, as yet, no trace.
Bu iyi haberlerle sevinmekle beraber,... sizden hatırlamanızı rica ediyorum,... grubun geriye kalan 3 üyesinden,... henüz bir iz olmadığını.
Remember, Howard, you gotta pay for these.
Unutma, Howard, bunlar için ödeme yapmalısın.
Remember, I wanna get $ 20 a head for these or we're doing this job...
Her bir hayvan için 20 dolar istiyorum bak yoksa biz bu işi...
And when they go away for these fiestas, can you remember... Well, did they always leave a village as deserted as this?
Ne dersin, hepsi şenliklere gidince köyü böyle bomboş mu bırakıyorlarmış?
Remember, these are the boys that take the long hauls They really did it today.
Bu çocuklar bugün gerçekten uzun bir yol çektiler, değil mi?
The Agency would like you to have these commemorative binoculars to help you watch the launch and to remember this day.
Ofisimiz adına, fırlatmayı izlemenizi kolaylaştırmak ve bugünü hatırlatmanız için bu dürbünleri size hediye etmek istiyorum.
The Agency would like you to have these commemorative binoculars to help you watch the launch and to remember this day.
Ofisimiz adına, fırlatmayı izlemenizi kolaylaştırması ve bugünü hatırlatması için bu dürbünleri size hediye etmek istiyorum.
Remember, these controls are as sensitive as a schoolgirl's... lips.
Hatırlayın, Bu kontroller okul kızlarının dudakları gibi hassastır...
Now, Boomer, until we find out who these people are, just remember, it'll only take one informer, and we'll have the whole Cylon war machine on its way.
Boomer, biz bu insanların kim olduğunu öğrenene kadar sadece bir muhbir bulursak bütün Cylon savaş gemilerini ele geçireceğimizi unutma.
Now, Boomer, until we find out who these people are, just remember, it'll only take one informer, and we'll have the whole Cylon war machine on its way.
Şimdi, Boomer, biz bu insanların kim olduğunu buluncaya kadar sadece bir dedikocunun... Cylon savaş makinelerini yolumuza çıkarmaya yeteceğini sakın unutma.
If this appears inhumane, remember, these animals know only one way of life.
Bu eğer insanlık dışı geliyorsa, unutmayın, bu hayvanlar tek bir hayatı tanıyorlar.
Remember, these people have been mistreated by our warriors.
Bu insanlara savaşçılarımız tarafından kötü davranıldığını unutmayın.
Remember, these are our guests.
Anımsa, bunlar misafirlerimiz.
We made these plans a week ago, remember?
- Bu programı 1 hafta önceden yapmıştık, değil mi?
My brothers, remember that these seven daggers and ourselves are all that stand between the son of Satan and the Son of God, for they alone can destroy him.
Kardeşlerim, sadece bu yedi hançerin onu yok edebileceğini... ve Şeytanın oğluyla ve Tanrı'nın oğlu... arasında olduğumuzu unutmayın.
Just remember that these men and women work hard. Very hard.
Bu insanların çok ağır çalıştıklarını unutmayın.
These men, well, I don't even remember them.
O insanları hatırlamıyorum bile.
And I did. And the next thing I remember... I woke up in this house somewhere, and there were these two big guys, and they wouldn't let me leave.
Ben de yattım ve sonra hatırladığım ilk şey o evde bir yerde uyandığım ve o iki koca adamın gitmeme izin vermediği.
If you must seek revenge... I am willing to take up the responsibility. You have guts, I'll not spare you today so you'll always remember the shame Sing Song inflicted on me these years.
Cesursun, ama bugün bağışlamayacağım böylece babanın ahlaksızlığını... ve beni utandırışının cezasını sen çekeceksin!
Remember, you left these on the radio again.
Gözlüklerini radyonun üzerinde unutmuşsun gene.
these 760
theseus 51
these are for you 196
these are my friends 112
these things take time 64
these are my parents 38
these days 368
these things happen 186
these are your friends 17
these are 200
theseus 51
these are for you 196
these are my friends 112
these things take time 64
these are my parents 38
these days 368
these things happen 186
these are your friends 17
these are 200
these are my children 16
these are my people 41
these are good people 21
these people 330
these are delicious 19
these are their stories 161
these are beautiful 38
these men 83
these things 83
these two 100
these are my people 41
these are good people 21
these people 330
these are delicious 19
these are their stories 161
these are beautiful 38
these men 83
these things 83
these two 100