Saving people traducir turco
404 traducción paralela
My career is saving people.
Benim kariyerim insanları kurtarmak.
Saving people is not our job.
İnsan kurtarmak bizim işimiz değil.
Saving people, defending the weak, trusting someone who betrayed you...
İyi olmayan eylemler cezalandırılmayacaktır... insanları kurtarmak, zayıfı korumak... sana ihanet eden birine güvenmek.
You've been fantastic, saving people left and right...
Evet sen müthişsin, insanları kurtarıp sağa sola...
She goes around righting wrongs and saving people.
Etrafta dolaşır, yanlışları düzeltir ve insanları kurtarır.
First of all, he was saving people.
Bu kadar alçakgönüllü olma. Öncelikle insanları kurtarıyordu.
This is about saving people's lives.
İnsanların hayatlarını kurtarmaya çalışıyoruz.
I'm all about saving people?
Tüm amacım insanları kurtarmak?
He tried to deceive me by saving people, but it didn't work.
İnsanların hayatını kurtararak beni aldatabileceğini sandı. Ama işe yaramadı.
Now you're saving people in your dreams too.
Şimdide rüyalarında insanları kurtarıyorsun.
Maybe for you, it's about more than just saving people.
Belki senin için, insanları kurtarmaktan fazlasıdır.
Saving people.
İnsanları kurtarmak.
In these circumstances, I deemed it wise to follow this course thus saving the people of the state of California the expense of a protracted trial.
Bu koşullarda, bu yolu izlemenin daha akıllıca olacağını düşünüyorum böylece California eyaleti halkını sürüncemede bırakıImış bir davadan kurtarmış olacağız.
You and I are the only two people worth saving in this whole affair. Aren't we?
Bu olayda bizler sadece kurtarılmaya değer iki insanız değil mi?
He spent his life saving other people's lives.
Hayatını başka insanları kurtarmaya adamıştı.
but I'm saving all my loving for you. Yeah, well, there's not many people here, is there?
Evet doğru pek fazla insan yok değil mi?
Look, I have to apologise for deceiving you into saving our town but we're desperate people here.
Bak, kasabamızı koruman için seni aldattığım için özür dilerim ama burada çaresiziz.
Unless we hospitalise those people quickly, I can't be sure of saving their lives.
Bu insanları hemen hastaneye yatıramazsak hayatlarını kurtarabileceğimize garanti veremem.
- Your dad died saving my life, and these people were killing firemen for money.
Bu adamlarsa para için itfaiyecileri öldürüyordu. - Swayzak.
Face it, saving sea mammals is not people's top priority.
Gör artık, deniz memelilerini kurtarmak kimsenin önceliği değil.
All right, well our forests need saving because of the way people regard them.
Evet, tamam... İnsanımız gereken önemi vermediği için ormanlarımızın bize ihtiyacı var.
You see, some people here actually do something besides saving their own ass.
Çünkü burada kendini kurtarmak dışında gerçekten bir şeyler yapan insanlar da var.
Saving all the dead people at for one part of town?
Şehrin bir kısmında tüm ölüleri saklamak mı?
Revenge or saving the lives of your people.
İntikam mı, halkının hayatını kurtarmak mı?
You know that old centurion's faith thing... about you saving the Amish people?
Hani şu Mormonlar'ı kurtarmakla... ilgili askerin inancı vardı ya?
Let it be the sons of Mogh, side by side, saving our people.
Mogh'un oğulları olarak yan yana, halkımızı kurtaralım.
My only obsession is with saving my ship, my people.
Tek saplantım gemim ve insanlarım.
The next ten years he works for various people saving every cent for his own business.
Gelecek on yıl içinde çok çeşitli insanlara çalıştı her kuruşu kendi işi için biriktirdi.
Who are these people you're saving?
Sen kimleri kurtarmaya çalışıyorsun? Kim onlar?
You have to care about the people you're saving to go through what we just saw.
Kurtarmaya çalıştığınız insanların az önce gördüklerinizi yaşamamasını sağlamalısınız.
And accept the fact that there are people in this world that don't need saving.
Ve dünyadaki herkesi kurtaramayacağın gerçeğini de kabul et..
God knows I'm all for helping people, saving the world, but doesn't everybody have a problem sleeping these days?
İnsanlara yardım etmek, dünyayı kurtarmak isterim. Ama günümüzde herkesin uyku sorunu yok mu?
I don't know. I... I, I always figured of all people that I need saving more...
Benim neden kurtarılmam gerekiyor?
Keeps us from saving innocent people?
Masum insanları kurtarmaktan alıkoyarsa?
If not, we'd be saving the last of a people, sir.
Eğer olmazsa, bir halkın son temsilcilerini kurtarmış oluruz, efendim.
My future is insignificant compared to the lives of the people we'd be saving.
Benim hayatım, kurtarabileceğimiz hayatlar karşısında önemsiz bir durumda.
You can't charge innocent people for saving their lives.
Masum insanlardan hayatlarını kurtardığın için para alamazsın.
Varia, saving you is saving the amazon people!
Varia, seni kurtarmak demek, amazonları kurtarmak demek!
There are people in the world to save you when you need saving cover your ass when it needs covering and are always there when you need someone to lean on.
Kurtarılmaya ihtiyacın olduğunda dünyada seni kurtaracak insanlar vardır kollamak gerektiğinde seni kollayacak birileri ve her zaman yaslanabileceğin birileri var.
Always interested in saving innocent people. Well, here's your big chance.
Her zaman masum insanları kurtarmakla ilgilenirdin.
If she is the key to saving millions of people from some kind of apocalypse...
Eğer o, milyonlarca insanı bir çeşit kıyamet gününden kurtarabilecek tek kişiyse
If you're a psychic who ends up saving the lives of hundreds of people,
Bak şimdi. Eğer... yüzlerce insanın hayatını kurtaran bir psişiksen...
They're saving them for important people!
- Hayır, Ross. Onları önemli insanlara saklıyorlar!
Look, maybe these people all turned out because they believe in saving films!
Belki de bu insanlar gerçekten filmleri kurtarmak için gelmişlerdir.
Why are we as a people worth saving?
İnsanoğlu olarak bizler neden kurtarılmayı hak ediyoruz?
Why are we as a people worth saving?
Neden biz insanlar kurtarılmaya değiyoruz?
Killing an enemy we don't hate is one thing, but not saving innocent people from dying...
Nefret etmediğimiz bir düşmanı öldürmek bir şey, ama masum insanların ölümünü engellememek...
Saving these people's jobs should be your priority.
Bu insanların işlerini kurtarmak senin önceliğin olmalı.
They're all people who died saving the lives of others.
Bunların hepsi başkalarının hayatını kurtarırken ölen insanlar.
So you're gonna change how you operate, unless you don't care anymore about saving innocent people.
Masum insanları kurtarmak senin için önemliyse... operasyon tarzını değiştirmek zorundasın.
When I worked with him, he was dedicated to saving the lives of innocent people.
Onunla çalışırken, kendini masum insanları kurtarmaya adamıştı.
people 5151
people don't change 46
people of earth 28
people like you 105
people like me 81
people screaming 74
people change 205
people talk 81
people can change 59
people are talking 31
people don't change 46
people of earth 28
people like you 105
people like me 81
people screaming 74
people change 205
people talk 81
people can change 59
people are talking 31
people make mistakes 71
people are scared 36
people are dying 81
people get hurt 32
people do 54
people lie 29
people will die 36
people are watching 31
people were killed 27
people died 98
people are scared 36
people are dying 81
people get hurt 32
people do 54
people lie 29
people will die 36
people are watching 31
people were killed 27
people died 98