English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / Seconds later

Seconds later traducir turco

267 traducción paralela
He was hands up against the wall with coppers all around him and two seconds later three corpses were lying there but he wasn't among them!
Elleri havada, duvara dayanmış, çevresinde onca polis.. .. iki saniye sonra yerde iki ceset ve aralarında o yok!
Only I dumped it into the wastepaper basket just three seconds later.
Ama onu üç saniyede çöpe attım.
" A few seconds later, while the paymaster and his assistants...
" Birkaç saniye sonra baş veznedar ve asistanları...
12 seconds later, the shock from arrives.
Şok cephesi on iki saniye sonra... buraya ulaşıyor.
Press this one. 30 seconds later... Poof!
Şuna bas. 30 saniye sonra...
You see, what really happened was... your brother came walking in here just the way I did tonight, and you shot him, and then you set the alarm a few seconds later.
- Gördüğünüz gibi, gerçekte o akşam neler oluğu... - Ağabeyiniz bu yoldan yürüyerek geldi tıpkı benim bu akşam geldiğim gibi, - ve siz onu vurdunuz ve alarmı çalıştırdınız, bir kaç saniye sonra.
Three seconds later, I'm in the toilet... bleurgh!
İkinci dakikada tuvalete koştum!
Shock wave will hit us in 10 seconds, Alpha - 18 seconds later.
Şok dalgası 10 saniye sonra bize çarpacak... 18 saniye sonra da Alfa'ya.
Five seconds later, she says, "l don't even know a Mr. Hunt."
Beş saniye sonra, "Bay Hunt diye birini tanımıyorum." dedi.
The alarm went off in the station the same instant the camera started. Seconds later, he was out the door.
Alarm çalışınca kamera hemen başlamış saniyeler sonra da kapıdan çıkmış.
5 seconds later, we switch off.
5 saniye sonra da, keseceğiz.
Before the electricity passes through the grids... a signal warns the animal... that 4 seconds later the shock will come.
# Elektrik, zemindeki ızgaralardan geçmeden önce bir sinyal... #... fareyi, "dört saniye sonra elektrik şoku gelecek" anlamında... #... uyarır.
The same thing happens a few seconds later.
# Birkaç saniye sonra aynı şey olur.
'Though the planet Earth, the Islington flat,'and the telephone have all now been demolished...'it's comforting to reflect'that they are all in some small way commemorated by the fact'that some 29 seconds later Arthur and Ford were, in fact, rescued.'
Dünya gezegeni, İslington'daki ev ve telefon yok olmuş olsalar da... 29 saniye sonra, Arthur ve Ford'un kurtarılmış olmaları sebebiyle hatırlanmış olmaları çok rahatlatıcıdır.
- Too much! Ten seconds later it smashed straight into the third moon of Jaglan Beta.
On saniye sonra, direkt Jaglan Beta'nın üçüncü güneşine daldı.
I mean, first you tell me you like me, and then 10 seconds later you're looking off here, looking off there, like you don't even know who I am.
Önce bana benden hoşlandığını söylüyorsun ve 10 saniye sonra bir bu tarafa, bir o tarafa, kim olduğumu bilmiyormuş gibi davranıyorsun.
Ninety seconds later I'm in the only room in the house... where a boy of nine can sit in privacy and decode.
Doksan saniye içinde dokuz yaşındaki bir çocuğun şöyle rahat rahat şifre çözebileceği evdeki tek yere geçmiştim.
42 seconds later
42 SANİYE SONRA
HE FED THE INFORMATION INTO A COMPUTER AND A FEW SECONDS LATER, WE GOT THESE CHARTS.
Adam tüm bilgileri bilgileri bilgisayara girdi ve birkaç saniye sonra bu grafikleri aldık.
A few seconds later and he would have laid at her place.
Birkaç saniye önce onların bahçesinde yatıyordu.
Ten seconds later, I'll go on the air.
10 saniye sonra da yayına gireceğiz.
Last person I called "darling" was pregnant twenty seconds later.
"Tatlım" dediğim en son kişi, yirmi saniye sonrasında hamile kalmıştı.
Three seconds later, the space station exploded.
Üç saniye sonra, uzay istasyonu infilak etti.
Now, just 2.6 seconds later the warship slows to precisely the same speed.
2.6 saniye sonra, savaş gemisi de tam olarak aynı hıza yavaşlıyor.
17 seconds later, you put another one in his throat.
17 saniye sonra, boğazına bir kurşun daha sıktın.
I had a premonition Geordi would come into sickbay. Seconds later he did.
Gerordi'nin revire geleceğine dair bir hisse kapıldım ve bir kaç saniye sonra geldi.
Then, two seconds later, another one.
Sonra iki saniye sonra bir tane daha.
It will reach the atmosphere in 44 seconds and impact 11 seconds later.
Üst atmosfere 44 saniye içinde ulaşacak ve 11 saniye sonra da çarpışma gerçekleşecek.
Approximately nine seconds later,
Yaklaşık olarak dokuz saniye sonra,...
Approximately nine seconds later, my proximity alarm went off.
Yaklaşık dokuz saniye sonra yakınlaşma sebebiyle alarmım aktif hale geldi.
Just one little touch and five seconds later these two players are gull feed on the rocks below.
Küçük bir dokunuşla... beş saniye içinde iki yarışmacımız da... kayalarda martılara yem olurlar.
He meets her, and five seconds later, they're bosom buddies!
Onunla tanışıyor, ve beş saniye sonra, iki samimi ahbap oldular!
Seconds later, our booth comes to life.
Saniyeler sonra, kabinimiz dolmaya başladı.
Ten seconds later and I would have been in the air.
On saniye gecikseler uçağa binmiş olacaktım. Şanslıydım.
All of a sudden, a few seconds later, he's coming back with a machete.
Bir baktım, birkaç saniye sonra elinde palayla bana doğru geliyor.
One minute he's lying in the bed, smiling and happy, and ten seconds later it's over.
Yatakta uzanmış gülümsüyordu, 10 saniye sonra her şey bitti.
Imagine, if she'd just stepped off that curb a few seconds later.
Kaldırımdan adımını iki saniye daha geç attığını düşünsene.
About 45 seconds later, we got an altitude reading of triple-x.
45 saniye kadar sonra uçağın yüksekliğini XXX olarak kaydettik.
A few seconds later, there was an explosion, and 549 disappeared from my radar screen.
Birkaç saniye sonra, bir patlama oldu, ve 549 radarımda kayboldu.
30 seconds later the lights go up and Craigie has a knife in his ribs.
30 saniye sonra ışıklar açılmış ve Craigie göğsünde bir bıçakla duruyormuş.
15 seconds later they're running out of the building and everything blows all to hell.
15 saniye sonra binadan koşarak çıkarlar ve herşey cehenemme kadar havaya uçar.
Two seconds later, she'd want to cuddle. She was like demented.
İki dakika sonra sarılmak isterdi.
Then two seconds later, he goes and meets up with his old girlfriend... and starts making out with her.
İki dakika sonra, gitti ve eski kız arkadaşıyla konuştu... ve onunla tekrar barıştı.
He said his brother-in-law was going to have a heart attack, and ten seconds later, he collapsed.
Kayınbiraderinin kalp krizi geçireceğini söyledi ve hemen sonra, adam bayıldı.
Waits till the train's almost at the station, seconds later he's gone.
Maket bıçağı var, trenin istasyona yaklaşmasını bekliyor, üç saniyede... Gidiyor.
However, Voyager will be inside less than three seconds later.
Bununla beraber, Voyager üç saniye daha geç girecek.
You know hit the ground differently, brushed my teeth longer arriving to practice two seconds later?
Ya dişlerimi iki saniye daha fazla fırçalayıp antrenmana iki saniye geç kalsaydım?
He finds my ring, two seconds later, he's gonna trade it in for a bottle of whiskey and a harmonica.
Yüzüğümü bulur ama iki saniye sonra onu... bir şişe viski ve bir ağız mızıkasıyla takas eder.
A woman never wants to do in 8 seconds what she'll want to do 8 days later.
Kadınlar sekiz gün sonra çok isteyecekleri şeyleri.. Asla sekiz saniyede yapmazlar.
Later it left the room, came back passed some seconds and it said :
Ardından toplantıdan ayrıldı, bir kaç saniye sonra geri döndü ve şöyle dedi :
When they were revived a day later the computer adjustments made it appear that only 30 seconds had passed.
Bir gün sonra tekrar ayıldıklarında... ayarlamalar, sadece 30 saniye geçtiğini gösterecek şekilde yapılmıştı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]