English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / She was about

She was about traducir turco

5,013 traducción paralela
She was about to start a job with a magician named Romeo, but the day before she was supposed to start, she called her brother, sounding scared and babbling about some doctor.
Romeo adında bir sihirbazla işe başlamak üzereymiş ama bir gün önce başlaması gerekirken kardeşini aramış. Sesinde korku varmış ve bir doktordan bahsetmiş.
But then I thought about it, and she was probably afraid of what my family might do.
Ama sonradan düşündüm de muhtemelen ailemin ne yapacağından korkmuştu.
You know, she was always talking about... finishing her degree.
Hep... lisansını tamamlama konusunda konuşurdu.
Six months in Afghanistan, and she was all I thought about.
6 ay Afganistan'da iken tek düşündüğüm O idi.
She was... feeling blue about something, and I told her,
Bir şeye üzülüyordu ve ben de ona dedim ki...
She said she was nervous about taking her Eiffel Tower on the bus.
Eiffel Kulesi'ni otobüste götürme fikrinin onu gerdiğini söyledi.
She was molested by our uncle Rick from the time we were 7 until about 12 or so.
7 yaşımızdan 12 yaşımıza kadar Rick amcam onu taciz etti.
Back when I was about your age, I did a stint in Austin where I could only come home on the weekends for... for a couple of years, see my daughter before she went off to boarding school.
Senin yaşlarındayken, Austin'de birkaç yıl boyunca, eve hafta sonu gidebildiğim bir göreve atanmıştım.
No. Did your doctor say anything about it while he or she was setting the bone?
Doktorun kemiğini oturturken sana hiçbir şey söylemedi mi?
Also she said there was another girl, too, but all she knows about her is that her name is Violet and she was older.
Başka bir kız daha olduğunu söylemiş, ama sadece adının Violet olduğunu ve daha büyük olduğunu biliyormuş.
Yoriko was worried about her, but she looks fine to me.
Yoriko'nun endişeleri yersiz sanki, Anna bana gayet iyi gözüktü.
She was fishing, about Joe.
Joe hakkında bilgi arıyor.
She was so fucking cool about it.
Hiç sorun etmedi.
Well, she was my ex-girlfriend, and I believed I was due an explanation about why she was such a whore.
Eski kız arkadaşımdı ve ben neden böyle kaltağın teki olduğu konusuna açıklama getirmesini umuyordum.
She was reading your Auntie Elspeth's book about historic Gloucestershire houses, trying to find out what, or who was haunting you.
Elspeth teyzenin Gloucestershire'ın tarihi evlerle ilgili kitabını okuyarak size neyin ya da kimin musallat olduğunu öğrenmeye çalışıyordu.
I tried to ask her what it was all about, but she wouldn't tell me. I...
Bütün bunların ne ile ilgili olduğunu sormaya çalıştım ama bana cevap vermedi.
Then why were you less than a block away from where she was killed at about the time she died?
Peki o zaman öldürüldüğü saatte olay yerinden bir sokak ötede ne işiniz vardı?
So, you wanted to hire Ella so that she could tell you about the new direction the magazine was taking, and when she turned you down, that was the extent of your contact?
Yani, Ella'yı derginin yönetim planlarını öğrenmek için işe almak istediniz. ... ama sizi reddettiğinde ise bu sizinle son görüşmesiydi.
She was having drinks with Oscar until about 2 : 00 A.M.
Oscar ile gece 02 : 00'a kadar bir şeyler içiyorlar.
So, I've been going through about a week of inane conversations between Ella and her roommate, but she did place a call on the day of the murder that was pretty strange.
Burada Ella ve oda arkadaşının yaklaşık bir haftalık boş muhabbetleri var ama tam da cinayetin işlendiği gün birisini arıyor. Çok tuhaf.
Um you know when you called last night about the venue? I was with Matilda, and she wanted me to model a dress.
Geçen gece beni mekan için aradığında Matilda ile birlikteydim ve benden bir elbise giyip modellik yapmamı istedi.
The last time I saw Joy, she was asking me about Trevorrow.
Joy'u en son gördüğümde, bana Trevorrow'u soruyordu.
I was looking after her and she went missing for about 20 minutes.
Onu kolluyordum ve 20 dakikalığına kayoldu.
Not that she knew what love was. Or how to care about other people.
Aşkın ne olduğunu ya da diğer insanlara nasıl davranacağını bilmiyordu!
- What was she angry about?
Ne için kızmıştı?
What was she doing she didn't want Jordan to know about?
Jordan'ın bilmesini istemediği ne yapıyordu ki?
If it's any consolation, I thought she was talking about sex, too.
Bir teselli olacaksa eğer, sanırım o da seksi düşünüyordu.
She was the only one who cared about me in this whole fucking family.
O umursamaz sadece biriydi Bütün bu lanet aile beni.
You know what she was talking about?
Sen onun hakkında konuştuğunu biliyor musun?
I mean, the father's out on church business all the time, but-but the mother... She didn't seem to have a clue about who her daughter really was.
Tamam baba kilise işiyle meşgulmuş ama anne sanki kızının kim olduğunu bilmiyor gibiydi.
She's doing it to protect me, but how am I supposed to feel anything about him being gone if I don't know what he was like while he was here?
Beni korumak için yapıyor. Ama buradayken nasıl biri olduğunu bilmezsem ölümü hakkında nasıl bir şeyler hissedebilirim ki?
She was worried about Kepner.
Kepner'la ilgili endişeleri vardı.
She was dead-on about Nora Ephron's "I Feel Bad About My Neck," and this is supposed to be just as good.
Tam olarak Nora Ephron'un "Boynumu Kötü Hissediyorum" kitabıyla alakalı ve bunun daha iyi olması gerekiyor.
So she takes my palms like this, and she starts telling me things about myself, like where I was from and who I was, and...
Avucumu bu şekilde tutmuştu benimle ilgili şeyler söylemeye başlamıştı. Nereli olduğum, kim olduğum gibi- -
Yeah, but, you know, Nicki was bummed'cause her mom isn't doing great health-wise, and she feels guilty about moving here, so I just held her all weekend.
Evet ama annesinin durumu iyi olmadığı için Nicki'nin canı sıkkındı. Ve buraya taşınacağı için kendini suçlu hissediyordu. Bu yüzden tüm hafta sonu ona destek oldum.
When I was a little boy, my grandmother - my bubbeh meise - she told me fairy stories about the strigoi, about the Master.
Ben küçük bir çocukken büyükannem bubbem bana Strigoi hakkında masallar anlatırdı. Efendi hakkında masallar.
She was last seen about a year ago in the Short Hills Mall parking lot.
En son geçen sene Short Hills alış veriş merkezi otoparkında görülmüş.
Maybe she was worried about leaving Gabby alone in the car.
Gabby'yi arabada yalnız bırakmaya yüreği el vermemiştir belki de.
What was that all about? If she's a predisposed female offender, a major indicator is uncontrolled rage when challenged.
Önceden hazırlanmış dişi bir suçlu olsaydı en büyük gösterge meydan okunduğundaki öfke kontrolsüzlüğü olurdu.
The woman I hope you're about to arrest had all of her biological kids taken from her 5 years ago because another child died while in her custody. She was never charged?
Hiç suçlanmamış mı?
A lot of people were upset about the acquittal, she was especially so.
Birçok insan beraat etmelerine kızmıştı. Özellikle de annesi.
Mr. Potter, did she say anything else about where she was, where they were keeping her?
Bay Potter nereden geldiğiyle ya da nerede tutulduğuyla ilgili bir şey söyledi mi?
What was she sad about?
Neye üzülüyordu ki?
When I think about that woman now, that girl, I'm embarrassed that she was ever me.
Şimdi o kadını düşününce, o kızı kendim olduğum için utanıyorum.
Spector had a run-in with James Tyler about an unscheduled house call he made on Liz when she was home alone
Spector, James Tyler'la Liz evde yalnızken yaptığı habersiz bir ev ziyareti hakkında tartışmış.
Fireman also said she was asking about Jennifer.
Ayrıca itfaiyeci onun Jennifer'ı sorduğunu söyledi.
I just think she didn't know what she was talking about, because I've had things happen to me like that, and it has got nothing to do
Bence o kadın ne dediğini bilmiyordu. Çünkü benim başıma devamlı o tür olaylar geliyor.
When I told Watson about this, she was happy.
Bunu Watson'a söylediğimde,... mutlu olmuştu.
And I think she was lying about her relationship with Granger.
Ve sanırım Granger'la ilişkisi hakkında da doğruyu söylemedi.
And she was, you know, trying to be big about it, but I know that, uh, that we were her anchor, just like you and Pop are to me.
Olgun davranmaya çalışıyordu ama biz onun çapasıydık tıpkı senin ve babamın benim çapam olduğunuz gibi.
She was gonna write about us, which would not be a good thing.
Bizi yazacaktı ki bu iyi bir şey olmayabilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]