English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / So were you

So were you traducir turco

16,362 traducción paralela
So were you just chilling in the woods, waiting for someone to scare the bejeezus out of?
Ormanda öyle takılıp birinin gelip altına sıçırmasını mı bekliyordun?
So were you.
Sen de öyle.
- So were you at the party, then?
- E, sen de partide miydin?
- Yeah, so were you.
- Evet, sen de öyleydin.
So you thought his death was related to the peace talks, but you couldn't say so, because you were worried that it might jeopardize your diplomatic efforts.
Yani ölümünün barış görüşmesiyle ilgili olduğunu düşünüyordunuz ama bunu söyleyemiyordunuz çünkü diplomatik çabalarınızı tehlikeye atacağından endişe ediyordunuz.
So why were you dolling up?
Peki neden hazırlanıyorsun?
So, Mr. Baskin, tell us about the most difficult time in your life, a time that made you realize how small and insignificant you were.
Pekala, Bay Baskin, bize aciz ve değersiz hissettiğiniz en zor durumu, ya da anlarınızı anlatınız.
You were on the panel, so I know you know.
Kurulda siz de vardınız, bildiğinizi biliyorum.
So, you're gonna risk your career for parents that you didn't even know were alive three weeks ago?
Daha üç hafta öncesine kadar... yaşadıklarını bile bilmediğin ailen için kariyerini... tehlikeye mi atacaksın?
So, if you were me, would you believe a word you just said?
Benim yerimde olsaydın, söylediklerinin bir kelimesine inanır mıydın?
So, you are going to look at cases that were presented to the FBI for investigation.
O yüzden bugün burada FBI'a incelenmek üzere sunulmuş davalara bakacaksınız.
Well, I've just had my arse kicked by the Super for not explaining to you beforehand... if you were so much as thinking of turning up there today, it would be considered grossly inappropriate.
Tamam. Sana daha önce söylemediğim için az önce Emniyet Amiri'nden fırça yedim. Bugün oraya giderek inanılmaz yersiz bir harekette bulundun.
But, dude, seriously, it is so weird that you slept with both of them when they were each other.
Ama, dostum, Birbirlerine dönüştüklerinde ikisiyle de yatmış olman cidden çok garip.
You were only eight, but you were so brave.
Daha sekiz yaşındaydın ama çok cesurdun.
If he was so desperate he weakened the bond to find you, you were hiding from him.
Sizi bulmak için bağınızı zayıflatacak kadar çırpınıyorsa ondan saklanıyorsunuz demektir.
- So there was nothing to prevent him leaving the house as soon as you were settled and returning to the beach to attack the exciseman?
- Yaklaşık iki saat sonra. Yani sizi eve bıraktıktan sonra sahile dönüp gümrük memuruna saldırmasını engelleyen bir şey yoktu?
Ok, so you were saying you showed up for work that morning and...
Tamam, o sabah işe gittiğini söylüyordun ve...
I wouldn't be so cocky about your prowess if I were you.
Yerinde olsam cesaretimle bu kadar övünmezdim.
So, Daniel, you were saying that your discipline is in historical magic.
Pekala Daniel senin öğretinin tarihi büyü olduğunu söylemiştin.
I don't... think that I've ever paid that much attention to anything in my life, and little did I know that you were so incredibly convincing.
Ben hayatımda başka hiçbir şeye bu kadar dikkatimi vermemiştim ve sen de çok inanılmaz inandırıcıydın.
You were so full of enthusiasm and now you're leaving.
Oldukça heyecanlıydın ve şimdi ayrılıyorsun.
If it were to become so, what returns would you expect?
Eğer satın alırsanız, ne gibi geri dönüşler bekliyorsunuz?
So, you were at the docks the night Jacob Marley was murdered?
Jacob Marley'in öldürüldüğü gece limanda mydın?
I could still call a constable if I were so disposed, you know?
Çok istersem, hâlen polis çağırabilirim. Biliyorsun, değil mi?
Last night, you were in no fit state to take this in, so I will say this now... and I will say it just the once.
Dün akşam bunu anlayacak kapasiten yoktu. O yüzden şimdi söyleyeceğim. Bunu bir kere daha söyleyeceğim.
Why are you trying so hard to hold on to the person you were before NZT?
Neden NZT kullanmaya başlamadan önce olduğun kişiye dört kolla sarılmaya çalışıyorsun?
So you just made all these posters to explain why you were wrong about Hannan?
Bunca posteri Andre Hannan mevzusunda neden haklı olmadığını göstermek için mi yaptın?
You were so focused on Sands.
Sands'e çok odaklanmıştın.
Listen, I know Cam has got a guy outside, but I would feel so much better if you were here too.
Dinle, Cam'in adamının dışarıda olduğunu biliyorum ama burada olsaydın daha iyi hissederdim.
So what were you doing out there?
E ne yapıyordun orada?
You were just so perfect.
O kadar kusursuzdun ki.
So what exactly were you doing when you hurt your neck?
Boynunu incittiğinde ne yapıyordun?
Okay, yeah, I so, I was with someone and we were, you know, committed and everything and he said he was ready and then about a third of the way into the pregnancy he changed his mind.
Evet, tamam. Ben... Birisiyle birlikteydim ve birbirimize bağlıydık ve bana hazır olduğunu söyledi.
So the two witnesses Who saw you execute tom connolly were mistaken?
Bunlarda yanlış mı?
All right, so I brought the stuff you were look...
Tamam, istediğin şeyleri getirdim...
We wanted to make sure that you were all right, so we followed you.
İyi olduğunuzdan emin olmak istedik, biz de seni takip ettik.
You were so concerned with Lobos that you neglected me.
Lobos'a kafayı o kadar takmıştın ki beni önemsemedin bile.
Forensics finished up this morning so everything should be as was when you were here.
Adlî tıp bu sabah çalışmalarını bitirdi. Her şey en son bıraktığın gibi olacak.
So, where were you?
Neredeydin?
So where were you?
O zaman sen neredeydin?
This is my room and you're my girl, or at least you were a day ago, so I'm not going anywhere.
Burası benim odam ve sen benim kızımsın. En azından bir gün öncesine kadar kızımdın. - O yüzden bir yere gitmiyorum.
So, when you were laid up, healing, - who visited you the most? - Alex.
İyileşme sürecindeyken ziyaretine ne çok kim geldi?
You were there, so are... are you stalking me?
Orada mıydın, yani beni takip falan mı ediyorsun?
Mama, I did come by actually, but you were... you were in your office alone with Monte with the door closed so I thought I would just would...
Hayatım, aslında geldim, ama siz ofisinde, kapalı kapılar ardında Monte ile birlikteydiniz o yüzden bende şey yaparsam...
You thought you were gonna see Harvey Specter come in this room so you two could get your stories straight.
Sen Harvey Specter'ın bu odaya geleceğini böylelikle ikinizin hikayenizi toparlayacağınızı sanmıştın.
Well, it became my business when Donna put you so far up on a pedestal that she couldn't smell the bullshit you were dishing out.
Donna sana fazla değer verdiği bu yüzden de yutturmaya çalıştığın palavrayı göremediği için... -... beni ilgilendiriyor.
So you were close to him?
- Peki yakın arkadaş mıydınız?
But if you were so good at your job, how would you allow someone who wasn't even on the interview list to get in a room alone with Harvey Specter?
Madem işinizde bu kadar iyisiniz mülakat listesinde ismi dahi olmayan birini nasıl Harvey Specter ile bir odaya soktunuz?
Yeah, well, I don't think so, and if you were in my shoes, you'd do the exact same thing.
Hayır, ben öyle sanmıyorum, benim yerimde olsaydın tam olarak aynısını yapardın.
The way you were talking before, I wasn't so sure.
Bu yolu daha önce de konuşuyorduk. Ben o kadar emin değildim.
I'm so honored you were able to join us.
Bize katılabilmenize çok sevindim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]