Some guy traducir turco
7,743 traducción paralela
Some guy named David Boreanaz lives here.
David Boreanaz adında biri yaşıyor burada.
I don't think so. Some guy,
Elemanın biri süt çalıyordu.
You were talking to some guy, then you ran off.
Sen içerde bir çocukla konuştun ondan sonra da koşarak eve gittin.
I got this from some guy out there that's experimenting with this inert polymer resin that's totally noninvasive.
- Bunu o adamların birinden aldım. Şu müdahalesiz polimer reçinesiyle deney yapıyor.
Oh, but some guy named, uh, Banks Van Hess did text Abel. - A lot.
Ama Banks Van Hess diye bir adam Abel'a çok sayıda mesaj atmış.
We've been traveling down the west coast, and the only lead we have is some guy who said he saw her six months ago.
Batı yakası boyunca yol alıyoruz ve tek bulduğumuz ip ucu Avatar'ı altı ay önce gördüğünü söyleyen bir adamdı.
Yeah, he said some guy at work is Lorde's Uncle or something.
Evet, iş yerinden birisi Lorde'n amcasıymış neymiş.
Hey, some guy from H.Q. called.
Selam, H.Q. adında bir adam aradı.
Some guy I never met is gonna take us up to Ontario.
Daha önce hiç görmediğim bir adam bizi Ontario'ya kadar götürdü.
- Just some guy at the park.
Parktaki bir adam.
I'm sure it's just, I don't know, some guy's car broke down and he wants to use our phone.
Arabası bozulan ve telefonumuzu kullanmak isteyen biridir herhâlde.
Yesterday some guy gave me a $ 6.00 tip.
Dün bir adam 6 dolar bahşiş verdi.
That my old man thinks I threw some guy out of a third-story window?
benim ihtiyarda adamın tekini 3. kattan aşağı attığımı mı düşünüyor?
Next thing I know, I get a call from some guy saying he could help.
- Onunla köprü altında buluşmanı istedi ama bu bir tuzaktı. -... yardım edebileceğini söyledi.
It was some guy... With major connections.
Büyük bağlantıları olan adamın biriydi.
I'm sure you've experienced this where you run into some guy who's like a jazz guy or some funk player.
Eminim sen de görmüşsündür. Bir cazcıyla karşılaşıyorsun. Ya da funk yapan biriyle.
Some guy I went to high school with.
Liseden birisi.
Byron Lowenthal's murder on the news and wanted me to know he's at a friend's place, some guy named Paul.
Byron Lowenthal'in cinayetini haberlerden gormus ve benimle Paul adindaki bir arkadasinin evinde bulusmak istiyor.
And you don't have to worry about her because she doesn't care about anything except loving some guy named long time.
Ondan endişelenmene gerek yok çünkü onun Uzun Zamandır adlı adamı sevmekten başka hiçbir şey kukusunda değil.
( Sighs ) I was leaving the club and some guy came up to me and told me he was from craigslist and he punched me in the face.
Bardan çıkıyordum, adamın teki yanıma geldi craigslist'ten olduğunu söyleyip yüzüme yumruk attı.
If I had accepted my life, I would be a cocktail waitress In vegas like my mother, And I never would have believed some crazy guy in a hood
Kaderimi kabullenseydim annem gibi Vegas'ta içki dağıtan bir garson olur ve kapüşonlu bir manyak bana bir bilgi işlemci kızından çok daha fazlası olabileceğimi söylediğinde inanmazdım.
Look, Ed got ripped off by some cheese-ball psychic therapist, so my plan is to go to his retreat, get a bunch of evidence on the guy, and then get his license revoked.
Bak, Ed dolandırıcı bir terapiste bir sürü parasını kaptırmış, Planım adamın ofisine gidip, hakkında biraz kanıt toplayıp, diplomasını iptal ettirmek.
That I'd have to raise some other guy's kid, and that, seriously, that felt like worst-case scenario to me.
Başka bir adamın çocuğunu büyütmek zorunda kalmak olabilecek en kötü şeymiş gibi hissettirdi.
But it's not just some other guy's baby.
Ama o sadece başka bir adamın bebeği değil.
Yeah, yeah, I know, I know, and I was just a kid when I told my mom you were some random army guy, and now it's been so long, and I... ( sighs heavily )
Biliyorum, ve anneme senin öylesine bir asker olduğunu söylediğimde ben de bir çocuktum. Evet, evet. Ve şimdi çok zaman geçti üzerinden.
It's not just some other guy's baby, it's yours, too.
O rastgele bir adamın bebeği değil, o senin de bebeğin.
So, our dead guy, Brian Bell, had some surveillance cameras.
Bizim ölü adam Brian Bell'in gözetleme kameraları varmış.
I'm supposed to be some, I don't know, tough guy.
Benim bir çeşit, ne bileyim, sert adam olmam gerekiyordu.
By way of some bike messengers, the guy that runs pickpockets on the south side and a pot sticker joint the guy apparently loved.
Güney tarafında bisikletli kuryeyle hırsızlık yürütmesi ve çok sevdiği bir çıkartma gibi.
Some rich guy loan it to you?
Zengin birinden mi ödünç aldın?
"You want me to get you some ice cream?" He always had to be the nice guy, but he was just a practical joker. You know.
"Sana dondurma alayım mı?" derdi.
Honestly, what do you think? This guy Tanner, he have a partner, or is this some sort of copycat?
Gerçekten ne düşünüyorsunuz Tanner dediğimiz herifin bir ortağı mı var yoksa or bu bir çeşit kopya mı?
Every time I had to use the bathroom, there was some fat crew guy in there.
Ne zaman lavaboya girecek olsam şişko ekip elemanlarından biri içerideydi.
Some crazy guy proposed to me last night.
Çılgın herifin biri geçen gece evlilik teklif etti.
Give me some space or this guy's gonna die.
Bırakın çalışalım yoksa bu adam ölecek.
That video shows up on some flea-bitten online news site, Department of Prime Minister and Cabinet have kittens, then half an hour later this guy, who's the brother to the press gallery journo, hacks into Physanto and does a runner with half the documents in the place.
Bu video, köhne bir haber sitesinde yayınlandı Başbakan'ın ve Kabine'dekiler çılgına döndüler yarım saat sonra da parlamento gazetecisinin kardeşi bu çocuk Physanto'ya girdi ve Physanto'daki tüm belgelerin yarısıyla arazi oldu.
You know, the guy they parade out at half time Like some fuzzy mascot and gives inspirational speeches...'cause I'm not a sob story.
Adam sanki yarı zamanlı maskot köpek gibi teşhire çıkıyor ve ilham verici konuşmalar yapıyor.
I'm guessing he's some kind of finance guy.
Finansman gibi bir şeymiş bu adam bence.
This watcher guy has been "observing" Some serious fire power.
Bu gözetici eleman bazı ciddi ateş güçlerini "gözlemliyormuş."
Some friends saw a new guy stalking around- -
Bazı arkadaşlarım etrafta dolaşan yeni bir adam görmüşler.
But here's the interesting part. In the letter, Clyde goes on about how he and a guy named Dutch were close to figuring out some big secret.
Ama enteresan tarafı şu ki mektupta Clyde'ın Dutch adında bir adamla büyük bir sırrı çözmeye çok yaklaştıkları yazıyor.
This is about how I worked really hard to get to Vice Principal, and I'm not gonna let some British guy get in my way.
Müdür yardımcısı olmak için ne kadar çok çalıştığım ve İngilizin tekinin önüme çıkmasına izin vermemekle ilgili.
Without Ed, none of this would be here, and I would be a guy that just made some other store really famous and successful.
Ed olmadan bunların hiçbiri burada olacak ve ben bir adam olurdu olurdu
Guy could use some medical attention.
Bazı tıbbi malzemeler kullanmış olabilir.
So maybe Roman and I, we check out some gyms, see if anybody knows this guy.
Herkes bu adamı bilen görmek Yani belki Roma ve ben, biz bazı spor salonları check out.
I wish I could give you some advice, but I've never been friends with a guy first.
Keşke sana tavsiye verebilsem ama daha önce hiç erkeklerle arkadaş olmadım.
We're gonna need some kind Of huge fire extinguisher For this guy.
Bu eleman için devasa bir yangın söndürücüye ihtiyacımız olacak.
She could have reacted to some stress in her environment, and your guy might not have known how to calm her.
- Kız çevresindeki bir baskıya tepki göstermiş olabilir, adamınız da onu nasıl sakinleştireceğini bilememiştir.
and I got a guy that's gonna go out there and kick some "a." - That guy's cool to me.
-... işte o adam benim için havalı biridir.
I mean, this guy paid to get his ass whipped by some skank in a leather skirt.
Adam kıçını kırbaçlatmak için deri etekli bir sürtüğe para ödüyordu.
Message was left a couple days ago, right around the same time some weird guy showed up looking for Lawrence.
Mesaj birkaç gün önce bırakılmıştı. Aynı zamanlarda tuhaf bir adam gelip Lawrence'ı sordu.
some guys 22
guys 27890
guys like you 17
guys like me 21
guys like us 29
guy stuff 23
some shit 16
some tea 50
some things never change 79
some water 72
guys 27890
guys like you 17
guys like me 21
guys like us 29
guy stuff 23
some shit 16
some tea 50
some things never change 79
some water 72
some other time 241
some coffee 46
some people 166
some days 109
some of them 141
some time 40
some say 34
some money 21
some people say 21
some help 17
some coffee 46
some people 166
some days 109
some of them 141
some time 40
some say 34
some money 21
some people say 21
some help 17
some more 41
some time ago 41
some of it 85
some of us 51
some people do 20
some of you 27
some food 30
some wine 50
some kind of monster 20
some day 141
some time ago 41
some of it 85
some of us 51
some people do 20
some of you 27
some food 30
some wine 50
some kind of monster 20
some day 141