Take a rest traducir turco
718 traducción paralela
You have to take a rest.
Dinlenmek zorundasınız.
Tell the boys to take a rest.
Çocuklara söyle biraz dinlensinler.
He's just going in to take a rest.
Biraz dinlenecek.
Take a rest?
Dinlenseydi.
Thanks, you take a rest too.
Teşekkürler, sen de dinlen biraz.
You may take a rest.
Sizin beklemenize gerek yok, gidip istirahat edin.
Ma'am, instead of sending me home, let Yamaguchi take a rest.
Madam, beni eve göndermek yerine Yamaguchi'ye izin verin.
Take a rest.
Dinlen.
- Take a rest?
- Dinlenmek mi?
And take a rest, till your arm heals.
Ayrıca kolun iyileşene kadar dinlen.
- Take a rest.
- Biraz dinlen.
But I wanted you to take a rest.
Senin biraz dinlenmeni istedim.
Another 50 yards and we'll take a rest.
50 yarda daha ve istirahat edeceğiz.
- I'll take a rest now.
- Şimdi biraz dinleneceğim.
All right, kids, take a rest.
Pekala, çocuklar, dinlenin.
Let's take a rest.
Biraz dinlenelim.
Take a rest.
Sen dinlen.
I've decided to take a rest before making up my mind whether to continue with my career.
Mesleğime devam edip etmeyeceğim konusunda karar verinceye değin dinlenmeye karar verdim.
Take a rest and try again.
Biraz gevşeyip yeniden dene.
Why didn't you take a rest
Neden dinlenmiyorsunuz?
Sit down and take a rest.
Otur ve dinlen.
Take a rest now
Şimdi biraz dinlenin.
You take a bath and rest
Sen de bayo yapıp dinlen.
Yeah, and if we get in a jam, you'll have to take a chance with the rest of us.
Evet, bir karışıklık olursa, bizimle beraber sen de yanarsın.
Then I shall take myself to Nice for a much needed rest.
Sonra da Nice'e gideceğim. Dinlenmeye çok ihtiyacım var.
Yes, I think you better sleep for an hour and rest... and then take a mild bromide.
Evet, bir saat uyuyup dinlenseniz iyi olur. Sonra hafif bir yatıştırıcı alın.
Sergeant, leave a couple of men next door on the ground floor. I'll take the rest in here.
Çavuş, zemin kattaki kapının yanına birkaç adam bırak.
You'd better take a rest.
Biraz dinlen.
You take a rest first The persons who take a position do not go, and who without a position can go with me.
Bir itirazınız yoksa, seve seve benimle gelebilirsiniz.
You ought to take a good rest.
Dinle Peter.
I just want to take a little rest.
Sadece birazcık dinleniyordum.
Nothing can take the place of a good night's sleep. Rest.
Hiçbir şey iyi uykunun yerini tutmaz.
" And would you like a little glass of something before you take your rest?
" Uykudan önce bir şeyler içmeye ne dersiniz?
The rest of you take your boats to Sisiman Cove.
Geri kalanlar da botlarını Sisiman Cove'a götürsün.
You ought to rest awhile, take a vacation.
Tatile çıkıp, dinlenmen lazım.
Why don't you take a good rest?
Niçin şöyle bir dinlenmiyorsun?
You let him take me away to some miserable little dump of a town where I'll rot the rest of my life away waiting on him and his half-dead sister.
Beni alıp, ömrümün geri kalan kısmını ona ve yarı-ölü kız kardeşine bakmakla geçireceğim sefil, küçük bir kasaba mezbeleliğine götürmesine izin veriyorsun.
I think I will take a little rest.
Sanırım biraz uzanıp dinleneceğim.
They'll take good care of you, and you can have a nice, long rest.
Sizinle ilgilenirler, güzel ve uzun bir istirahata çekilirsiniz.
I suppose that you take a drink now and then, like the rest of us.
Siz de herkes gibi ara sıra içiyorsunuzdur.
Dixon, take yourself a rest.
Dixon, biraz dinlen.
I'll take a rest here on the train.
Trende bir güzel istirahat edeceğim.
Take a look out there and give me a rest for a moment.
Şuraya bir bak ve bir saniye beni rahat bırak.
You got a right to open your collar, take off your shoes and relax in Las Vegas for the rest of your life
Artık kıravatımı gevşetip ayaklarımı uzatabilirim Las Vegas'da hayatımın sonuna kadar gönül eylendirebilirim.
A little rest will take care of that.
Çok iyi dinlenmen gerekecek.
Will you be able to manage things if John should have to take a long rest?
İşleri idare edebilecek misin Eğer John uzun süre dinlenecek olursa?
No, I think I'll just take a little rest.
Hayir, biraz dinlenecegim.
It's just as well we all had a good night's rest. Alec, take this down.
İyi ki dün gece güzelce dinlenmişiz.
This place of atonement, of damned souls and misery, with nothing to relieve you, no comfort, no water for your parched tongues, no place to rest or take a breath, but the everlasting, infinite convulsions of misery...
Orası lanetli ve sefil ruhların kefaret yeri, Orada seni rahatlatacak hiçbir şey yok, Kavrulmuş diline dokundurabileceğin bir su bile,
Thought you might like a cup of tea, sir, long as you're not going to take any rest.
Biraz çay alır mısınız, efendim... daha sonra dinlenme fırsatı bulamayacaksınız.
How are you? Now you take over here. After you get all this piled against that building all of it, then give them a 10-minute rest.
Malzemenin hepsini taşıttıktan sonra on dakika mola ver.
take a nap 62
take a shower 102
take a walk 160
take a seat 906
take a bite 43
take a bath 39
take a break 211
take a guess 81
take a look 936
take a load off 65
take a shower 102
take a walk 160
take a seat 906
take a bite 43
take a bath 39
take a break 211
take a guess 81
take a look 936
take a load off 65