English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / Take my hand

Take my hand traducir turco

1,133 traducción paralela
Take my hand.
Elimi tut.
Take my hand.
# Elimi tut
Take my hand, don't be afraid
# Elimi tut, korkma.
All right, take my hand, man.
Peki, tamam. Elimi tut!
" He'II take my hand
" He'll take my hand
Just take my hand.
Sadece elimi tut.
Take my hand and pledge with me.
Elimi tutun ve benimle söz verin.
Take my hand, Frank.
Elimi tut, Frank.
Come on, take my hand!
Haydi, elimi tut!
Here, take my hand, Madam Ambassador.
Buyurun, elimi tutun Sayın Büyükelçi.
Take my hand.
Tut elimi.
You take my hand.
Sen benimkini tut.
Just take one step, reach out and take my hand.
Bir adım at, uzan ve elimi tut.
- Take my hand, it's all I got.
- Elimi al, tek sahip olduğum bu.
Take my hand, Xena.
Elimi tut, Zeyna.
I'll take my hand away and you'll be very quiet. Agreed?
Elimi çektiğimde çok sessiz olacaksın, anlaştık mı?
Take my hand!
Elimi tut!
Take my hand!
Geri dön!
Take my hand!
- Elimi tut. - Tutamam. - Elimi tut!
- Take my hand!
- Elimi tut! .
Take my hand like so, and your other hand goes around my waist.
Elimi böyle alıp, diğer elinizi belime doluyorsunuz.
- Here, take my hand.
- Elimi tut.
Just take my hand, Mrs. Roberts.
Elimi tutun, Bayan Roberts.
Take my hand, Howard.
Elimi tut Howard.
- Here, take my hand.
- Bana tutunun.
Boy, take his left hand and bring it near my right.
Evlat, onun sol elini al, sağ elimin yanına getir.
Maybe you should take your hand off my thigh.
Elinizi bacağımdan çekseniz, iyi olacak.
Take her hand. Warm my tired old heart.
Yaşlı kalbimi ısıt.
Do me a favor, take off the rock while we work. It's cutting the hell out of my hand.
... Bana bir iyilik yap, çalışırken yüzüğünü çıkar Elimin canını çıkarıyor.
Here, my brothers, is a brother who hopes we will take his hand.
İşte kardeşlerim, elini tutmamızı isteyen bir kardeşimiz.
- when you can take the pebble from my hand... it will be time for you to leave.
"ayrılma zamanı geldi demektir."
Here, take my hand.
Tanrım! Neden yapılmışsın sen?
I will take these cotton balls from you with my hand and put them in my pocket.
Bu pamukları senden elimle alacağım ve cebime koyacağım.
If you don't take that hand off my hip, you'll never be able to raise a glass with it again.
Eğer o elini kalçamdan çekmezsen bir daha onunla kadeh kaldıramazsın.
Take hold of my hand.
Elimi tut.
- Take my hand, dear.
- Elimi tut, kızım.
Take my other hand.
Diğerini de tut.
Don't take the bat out of my hand.
Kolumu kanadımı kırma.
That is why I'm going to let you take your hand off my thigh instead of shattering every bone in your body.
Bu yüzden vücudundaki bütün kemikleri kırmak yerine elini kalçamdan çekmene izin vereceğim.
Take my hand now.
Elimi tut.
I'm gonna take my left hand and reach into my pocket for my ID, OK?
Sol elimi cebime atıp, kimliğimi çıkaracağım, tamam mı?
And take my hand Wait a minute.
Bir dakika.
I can never put my hand to anything that would take you away from me.
Seni benden alabilecek hiçbir şeye elimi süremem.
I prithee take thy fingers from my throat for though I am not splenitive and rash yet have I something in me which let thy wisdom fear. - Hold off thy hand.
Çek parmaklarını boğazımdan çünkü kolay sinirlenen, terslenen biri değilim....... ama tepemde attığında fena yaparım.
So take my hand
Öyleyse elimi tut
Get your hand off my arm, or I'll take it off.
Ellerini çek yoksa ben çekerim.
Take my right hand.
Sağ elimi tut.
Take my hand in yours, as long as you are here
Ellerimi ellerinle tut.
Come on, Gilbert! Take hold of my hand.
Gilbert, yapabilirsin!
The first time I came in here when I was a girl, he served me coffee, I couldn't get my hand to take it from him.
Buraya ilk gelişimde, genç kızken, bana kahve getirdi, elinden alamadım bile.
I would be buried 10,000 kilometers from my daughter before I would take one thing from the hand of this man.
Bu adamın elinden tek bir şey alacağıma kızımdan 10.000 kilometre uzağa gömülürüm daha iyi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]