English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / The best man

The best man traducir turco

2,048 traducción paralela
The opinions of the groom don't necessarily reflect the standards of the best man.
Damadın görüşleri sağdıcın değerlerini yansıtmak zorunda değil.
I'm the best man, it's my duty to be his whipping boy.
Sağdıç benim, onun şamar oğlanı olmak görevim.
Let the best man win.
en iyi olan kazansın.
I'm the best man.
Ben sağdıcım.
The maid of honour and the best man cannot be late for this dinner.
Baş nedime ve sağdıç bu yemeğe geç kalamaz.
You're the best man, right?
Siz sağdıçsın değil mi?
The best man lied when I asked about the groom.
Damat hakkında soru sorduğumda sağdıç yalan söyledi.
Why is the best man giving the groom the finger?
Neden sağdıç damada parmak hareketi çekiyor?
why does the best man?
Neden sağdıç?
That was the best man from Sergey's team.
O, Sergey'in takımındaki en iyi adamdı.
Hell, you used to bother me when I was the Chief but I kept moving you up because you were the best man for the job.
Ben başhekimken sen de beni rahatsız ediyordun ama en iyisi olduğun için seni terfi edip durdum.
Now, the question is, "Is Turkleton the best man for the job?"
Asıl soru şu : "Turkleton bu işi için en iyi seçim mi?"
- Can I be the best man?
- Sağdıcın ben olabilir miyim?
Your best friend's getting married.You should be the best man.
En iyi arkadaşın evleniyor. Sağdıç olmalıydın.
- The best man is my choice.
- Sağdıcı ben seçerim.
You're the best man ever!
Vay canına, gelmiş geçmiş en iyi adam sensin!
Maybe he thought you were the best man for the job.
Belki de bu iş için en uygun insan olduğunu düşünmüştür.
¶ ¶ You're the best man I'll ever know ¶ ¶
* Tanıdığım en iyi erkeksin sen *
* he's hoping you can make it there if you can * *'cause in the ceremony, you'll be the best man * * you say "neato," check your libido * * and roll to the church in your new tuxedo *
* Umuyor, sen de gelebilirsin diye * * Şahit olacaksın düğünde * * "Harika" dedin kontrol et, çekiciliğini * * ve yeni bir smokin ile, gittin kiliseye *
Who? The best man?
Kim, sağdıç mı?
And let the best man win.
Ve en sıkı adam kazansın.
He said to me, "May the best man win."
Bana, "Ve en sıkı adam kazansın." dedi
You see, the bride wanted only the best for her wedding day because she was about to marry the best man in the world... for the second time.
Gördüğünüz gibi, gelin düğünü için her şeyin en iyisini istemişti. Çünkü dünyanın en iyi erkeğiyle evlenecekti ikinci kez.
- May the best man win.
İyi olan kazansın.
I would say that my greatest talent is being the best man, woman or child
Şunu söyleyebilirim ki, en büyük yeteneğim, buradaki... "en iyi adam", "kadın" ya da "çocuk" olmak diyebilirim.
Jim is the best man for this job.
Jim, bu iş için en iyi eleman.
My husband... Was the best man that I ever knew.
Kocam tanıdığım en mükemmel adamdı.
I'm the best man.
Düğününde sağdıç olacağım.
Tell me about the best man.
Bana biraz sağdıcından bahseder misiniz?
Seriously, bro... I swear, man, you moms makes the best friggin'brownies, man.
Cidden, adamım... yemin ederim, annen en iyi brownileri annen yapıyor
Best improv man in the free world.
Dünyadaki en iyi doğaçlama yapan adam.
He's a good man - - the best.
İyi bir adamdır, işinin erbabıdır.
Erica's Sam's sister, ergo the maid of honor. Ryan's my best man.
Erica Sam'in kardeşi, dolayısıyla baş nedime, Ryan da sağdıcım olacak.
"Oh, the devil is always the prettiest girl " or the best-dressed man at the party.
Şeytan hep en güzel kızdır veya partideki en iyi giyinmiş adamdır.
Best man takes care of the bachelor party.
Sağdıçsa bekarlığa veda partisiyle ilgilenir.
I watched you whip the cracks off of Wilkes Central's butts when you was a sophomore, man. That's some of the best pitching I have ever seen.
Seni daha lisede, Central'ın çelimsiz erkek fatmalarıyla oynarken izledim, hayatımda gördüğüm en iyi atıştı.
What the fuck man, that was the best part of the comics,
Bu da ne demek, çizgi romanların en iyi tarafı buydu.
We make sure at every step But Our best protection on the pier will be Green Giant foreigners will dare not fight such a man.
Her atılan adımdan haberimiz olmalı ama limandaki en iyi korumamız Yeşil Dev'de olacaktır.
The chief will be my best man.
Sağdıcım Şef olacak.
This is my best man. Where do we find Drake and the bomb?
- Şimdi, Drake ve bombayı nerede buluruz?
I'm your best man! It's my job to throw you the sickest bachelor party.
Benim işim bu seni memnun etmek.
- And me the best-looking man.
- Ben en yakışıklısı.
This was, like, the best tradition ever, man.
Gelmiş geçmiş en güzel adet gibi bişey.
The point is, I'm a changed man... and I want another chance to give you guys the absolute best Christmas... you ever had.
Asıl olay şu ki, ben artık farklı bir adamım... ve size bugüne kadar ki en iyi Noelinizi yaşamanız için bir.. fırsat vereceğim.
And I wanted to close this relationship in the best way possible, man
Ve bu ilişkiyi en güzel yolla sonlandırmak istedim dostum.
Oh man, this wasn't the best strategy after all.
Dostum, ne de olsa bu en iyi yöntem değildi.
Like I said, man... Only the best.
Dediğim gibi sadece en iyisi.
Sorry, man, just not really in the best mood.
Afedersin dostum, ben sadece havamda değilim
I was best man at the wedding, remember?
Düğünde sağdıcın bendim, hatırlıyor musun?
It's Theseus, heroic symbol of man at his best against the Minotaur, the savage reflection of man at his worst.
İnsanoğlunun vahşi yansıması Minotaur'a karşı kahramanımız, formunun zirvesinde, insanoğlunun kahramanlık sembolü Theseus'tur.
Would that I could, man, But he's one of the best photojournalists around, and pictures matter.
Tabii kovabilirim ama gazetedeki en iyi fotoğrafçılardan birisi ve emin ol fotoğraflar, gazete için önemlidir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]