The horror traducir turco
1,274 traducción paralela
He survived the horror of the wreck.
Kazanın dehşetini dahi atlattı.
The horror!
Korku!
Oh, the horror.
Dehşet...
Oh, God! The horror! The horror!
Tanrım, kurtar beni!
Since today is Halloween we should learn about the horror writer Jackie Collins.
Bugün, Cadılar Bayramı olduğundan dolayı korku romanı yazarı olan Jackie Collins hakkında bilgi sahibi olmalıyız.
Guess what, guys? It's time to embrace the horror.
Şimdi felaketi karşılama zamanıdır, beyler.
How much longer before we get to the horror movies?
Korku filmlerine ne zaman geleceğiz?
No, but it's the horror movies you'll be remembered for.
Hayır, ama korku filmlerinizle anılacaksınız.
Can we talk about the horror movies now?
Artık korku filmlerine geçsek?
The horror movies were behind me.
Korku filmlerini arkama almıştım.
The reality is, you take away the horror of the situation, take away the tragedy of the death, take away the moral and ethical implications of all the crap that you've had conditioned and beaten into your head since grade one,
Gerçek şu ki ; durumun dehşetini,... ölümün acısını, birinci sınıftan beri kafana vura vura sokulan tüm o zırvalardan, ahlaki ve etik yargıları bir kenara bırakırsan elimizde ne kalır?
And marines on duty seem, for the most part, numbed by the horror of the morning bombing.
Denizciler bu sabahın dehşetini üzerlerinden atamamış gibi görünüyorlar.
The mind rejects the impossibility of it. The horror of it.
Akıl bunun imkânsızlığını... dehşetini reddediyor.
- Oh the horror of that moment,
- Ah o an korku,
"The clever send up of the horror genre shows a profound understanding of the traditional Hollywood fascinations and turns them upside down in an entirely refreshing and entertaining way.."
Açıkçası korku türünde gönderdiğiniz film geleneksel Hollywood cazibesinin derin anlamını taşıyor ve filminiz de bunu herkese göstermenin eğlenceli ve yenilikçi bir yolu. "
I could only think one thing, I could only think one thing, If she was dead, she'd never speak of the horror I'd committed,
Bunun tek bir anlamı vardı.
If she was dead, she'd never speak of the horror I'd committed,
Eğer kız öldüyse, yaptığım korkunç şeylerden hiç bahsedemeyecekti.
- So they don't remember the horror on their host's face whenever they look in a mirror.
- Böylece her aynaya bakışlarında konukçunun yüzündeki korkuyu hatırlamak durumunda kalmıyorlar.
So was the horror of Veitnam. The end.
Vietnam dehşeti işte böyleydi.
The horror!
Korkunç!
" I have seen the horror to come.
Korkunun geldiğini.
"The men, still entranced by the horror of what had happened, " left the scene to find the sheriff, " and did not sketch the writing
Gördükleri karşısında şok olan araştırmacılar şerifi bulmak için kasabaya döndüler.
You of all people should understand the horror in that.
Sen gibilerin bundaki dehşeti öğrenmesi gerek.
Narrative film can't begin to touch the horror of experience.
Hikayelerden yapılan filmler hayattaki korkunç şeyleri iyi veremez.
It's a rarity in the horror field... but it does exist, and it is a force to be reckoned with.
Ama nadiren görülür.
- The entire horror genre was destroyed by sequels.
- Korku türünü devam filmleri mahvetti.
Particularly if one's free from the conventional horror of sodomy.
Özellikle böyle biri geleneksel sodomi korkusundan uzakta tutuluyorsa.
Ali and Asiye were watching the fire with the... looks of horror, panic and pleading on their faces.
- Ama bir de baktım Ali'yle Asiye pencereye çıkmışlar yangına bakıyorlar... -... ama öyle bir bakıyorlar ki yüzlerinde bir korku, telaş, yalvarış daha neler neler okunuyor.
The horror.
Dehşet...
And when that death is a violent death... the pain is compounded by images of horror.
Ve bu ölüm vahşice olduğu zaman... acı, korkunun imgeleriyle şiddetlenir.
All we want to do is to take the one good thing that existed in the midst of all that horror- - our unique ability to cooperate and problem-solve- - and use it to create a safe and productive community.
Tüm yapmak istediğimiz, bunca korku ortamı için iyi bir şey yapabilmek. Problem çözme ve işbirliği için bu eşsiz yeteneğimiz, güvenli bir ortamı ve verimli bir toplumun oluşmasında kullanılabilir.
Imagination is a guardrail... that stops you from plunging into the pit of horror.
İmgelem, korku çukuruna düşmemizi engelleyen parmaklıktır.
The mind recoils in horror... unable to communicate with the spinal column... which is interesting because you can actually watch yourself behaving in this terrible way... but you can't control it.
Zihin korkuyla irkiliyor... omurgayla iletişim kuramıyor... bu enteresan bir durum çünkü bu korkunç durum içindeki davranışlarını gerçekten izleye biliyor... ama kontrol edemiyorsun.
I love the great horror films, and yours are the best.
Korku filmlerine bayılırım, ve en iyileri sizinkiler.
His fingers and cuffs were still ruddy ith gore, and as he watched... in horror... the speckles of blood seemed to multiply before his eyes... like maggots on a fetid corpse.
Elleri ve parmakları hala kanla kıpkırmızıydı. Korku dolu gözlerle, kan damlalarının çürümüş bir cesetteki kurtçuklar gibi çoğalmasını izliyordu.
As the Allies advanced they discovered the full horror of German crimes.
Müttefikler ilerlerken, Almanların suçlarının tüm dehşetini keşfettiler.
I'm going to take them to a friend of mine at the New York Times who just loves to write stories about the link between the CIA and political horror shows.
New York Times'taki bir arkadaşıma götüreceğim. Kendisi bu tür hikayeleri sever. CIA ile politik dehşet gösterileri arasındaki bağlantıları sever.
In horror movies, the person who says that is the next to die.
Korku filmlerinde bunu söyleyen ölür.
Forgive me, Roger Ebert, but I figured in honor of Friday the 1 3th tomorrow a horror marathon was mandatory.
Ama yarın 1 3. Cuma. Korku filmi seyretmemiz şarttı.
Why do we need to have these horror movies to remind us of how sick and demented the world really is?
Olay bu. Dünyada manyak çok. Bunu anlamak için korku filmlerine gerek yok.
I'll admit, it was unsettling at first- - the existential horror of it all...
İtiraf etmeliyim ki, ilk başlarda huzur bozucu oluyor- - var olan korkunun hepsi...
The h-horror
Korku.
She weeps when she looks down... that long, dreary vista of time... and beholds in horror the spectacle of Limerick boys... defiling themselves, polluting themselves, soiling their young bodies which are the temple of the Holy Ghost.
Ve şu halinize baktığında, nasıl kirlenip bozulmuş olduğunuzu gördüğünde. Ağlıyor. Korkuyla duraksıyor.
The important thing is that I kept up my birthday tradition of misery and horror. Bright side to everything?
Önemli olan, korkunç acılar ve dehşetle dolu özel doğum günü geleneğimi sürdürmüş olmam.
- The flight was a horror.
- Uçuş berbat geçti.
This way I never have to see "The Rocky Horror Picture Show."
Bu sayede "The Rocky Horror Picture Show'u" seyretmeme hiç gerek yok.
'To my horror, the magazine is called Gay News.'
Korku içindeyim, derginin adı "Gay Haberleri" idi
[Groans] Is this gonna be like one of those horror movies... where we open the door and everything's normal... and we think you're crazy, but then there really is a killer robot... and the next morning you find me impaled on a weather vane?
Kapıyı açtığımızda her şeyin normal olduğu ve senin delirdiğini düşündüğümüz ama gerçekten katil bir robotun olduğu ve ertesi sabah beni bir rüzgar gülüne saplanmış bulduğunuz korku filmlerinden birindeki gibi mi olacak?
By five plainclothes cops... then dragged down to the precinct... like a piece of Times Square sleaze... because, it turns out... I look just like some horror... who killed five people out in Queens.
Beş detektif tarafından sonra beni bölge karakoluna götürdüler sanki Times Meydanı serserisiymişim gibi çünkü görünüşe göre Queens'de beş kişiyi öldüren birisine aynen benziyormuşum.
Where the key goes, horror follows.
Anahtar nereye giderse, korku onunla gider.
Weary had only recently finished shooting a cameo as himself... in the film Stab 3, Return to Woodsboro... the third and final part of the famous horror series... based on the Woodsboro and Windsor College murders.
Weary, Woodsboro ve Windsor Koleji cinayetlerinden yola çıkan ve bizzat oynadığı "Stab 3 Woodsboro'ya Dönüş" filminin çekimlerini henüz bitirmişti. Film, ünlü korku serisinin son bölümüydü.
horror 67
the hunger games 20
the hole 27
the hell i don't 16
the headmaster 20
the hell you say 21
the horses 42
the house is empty 22
the hills 19
the hell you don't 16
the hunger games 20
the hole 27
the hell i don't 16
the headmaster 20
the hell you say 21
the horses 42
the house is empty 22
the hills 19
the hell you don't 16
the hell with it 67
the heart wants what it wants 18
the house 261
the headmistress 18
the hell are you talking about 20
the hall 17
the hours 16
the head 74
the half 48
the housekeeper 42
the heart wants what it wants 18
the house 261
the headmistress 18
the hell are you talking about 20
the hall 17
the hours 16
the head 74
the half 48
the housekeeper 42
the house is on fire 21
the hell i can't 29
the hair 91
the horse 54
the hand 48
the hotel 71
the handcuffs 17
the hero 36
the heat 65
the honor is mine 25
the hell i can't 29
the hair 91
the horse 54
the hand 48
the hotel 71
the handcuffs 17
the hero 36
the heat 65
the honor is mine 25