The papers traducir turco
6,777 traducción paralela
Well, if you read the papers, you know better in some cases than in others.
Eğer kağıtları okursan diğerlerine göre daha iyi durumda olduğunu görürsün.
Maligning me in the papers.
Gazetelerde iftira attılar.
- Oh, I don't read the papers, ma'am.
- Ben gazeteleri okumuyorum hanımefendi.
- Here? - It was in the papers.
- Gazetelerde yazıyordu.
This unit does not need your name and face in the papers as some "vendetta cop."
Bu birim adını veya yüzünü "Kan Davası Polisi" olarak evraklarda görmek istemiyor.
That's why the papers call him The Good Samaritan.
Bu yüzden gazetelerde adı "Merhametli Katil" olarak geçiyor.
The papers will say that it was a burglary gone wrong.
Gazetelerde "hırsızlığın sonu ölümle bitti" yazacak.
We made the papers again.
Yine gazeteye çıkmışız.
You authorized it. You signed the papers...
- Sen izin verdin, evrakları imzaladın.
I read in the papers that something quite extraordinary was brought in here.
Gazetelerde okuduğum kadarıyla sıradışı bir şey getirilmiş buraya.
That's what the papers are saying, Officer Pipes.
Gazetelerde öyle yazıyor da, Memur Pipes.
Have you seen the papers?
Haberlere baktınız mı?
It's going to be in the papers in the morning.
- Bu sabah gazetelerde olacak. - Ne?
- But it was in all the papers.
- Ama gazetelerde yazıyordu.
I don't really care how it looks in the papers.
Yarınki gazetede nasıl görüneceği gerçekten umrumda değil.
I read the papers.
Evrakları okudum.
And the papers for the top floor of the building opposite your office
Ve ofisinin karşısındaki katın evrakları da.
Thank you... for saying those things and signing the papers.
O şeyleri söylediğin ve belgeleri imzaladığın için teşekkürler.
Just sign the papers, and then sail off on your yacht and I promise I will never think of you ever again.
Ne var sanki belgeleri imzalasan da sonra yatınla açılsan. Söz bak seni bir asla düşünmeyeceğim.
Are you going to sign the papers?
- Belgeleri imzalayacak mısın?
You know, Robert signed the papers?
- Robert belgeleri imzaladı.
And, uh, thank you, for signing the papers.
Ve belgeleri imzaladığınız için teşekkür ederiz.
Oh, he signed the papers.
Belgeleri imzaladı.
Dad didn't sign the papers.
Babam belgeleri imzalamadı.
I can't sign the papers, again.
Belgeleri yeniden imzalayamam.
I thought he signed the papers?
- Belgeleri imzalamıştı hani?
If Robert doesn't sign the papers.
Robert belgeleri imzalamazsa.
I keep reading in the papers about how I'm a murderer.
Hâlâ gazetelerde katil olduğumla ilgili şeyler görüyorum.
That didn't make the papers.
Gazeteler bundan bahsetmedi.
And I was at City Hall with the papers.
Evraklarımı alıp göçmen bürosuna gittim.
Your father agreed to sell one of his smaller subsidiaries, and escrow closes today. We need you to sign the papers.
Babanız küçük işletmeleri elden çıkarma kararı almıştı emanet sözleşmesinin süresi bugün bitiyor.
Soon, the papers weren't even calling me an entertainer anymore.
Yakında gazeteler artık benden gösteri yapan biri olarak bahsetmeyecek.
I'll have Barry draw up the papers.
Barry'e kağıtları hazırlatırım.
It's all that rubbish they're writing about you in the papers.
Gazetelerde senle ilgili yazılanların hepsi saçmalık.
The papers said it was a mistrial.
- Gazeteler hükümsüz kaldığını yazmış.
I then let the... wait you sign the papers.
O halde ben gideyim ve evrakları imzalamaya sizi bekliyorum.
- It was in all the papers.
- Bütün gazeteler yazdı.
Grab one of those free papers for hippies, go to the calendar page and find a cause so tragic...
Bahçede hippilere dağıtılan bedava kağıtlardan bir tane al. Git bir takvime bak ve öyle trajik bir sorun bul ki...
The deputy defense attaché moved out Vietnamese personnel and their families to Clark Air Base in the Philippines without any approval whatsoever, without any immigration papers, anything...
Savunma bakanı Vietnamlı personeli aileleriyle birlikte Filipinlerdeki Clark Hava Üssüne götürdü hiçbir resmi izin mizin olmadan, göç belgesi olmadan, hiçbir şey...
Or the time she got strep throat and served me with divorce papers?
Ya da strepkokal boğaz ağrısı olduğunda boşanma kağıtlarını önüme koyduğunu?
I knew it was a long shot, but I did file some papers with the county, so... Whoa, whoa, whoa.
Düşük bir ihtimal olduğunu biliyordum ama yine de başvuru yapmıştım.
Marquez doesn't do the best papers in town, but he also doesn't use a computer.
Marquez, şehirdeki en iyi kâğıtları hazırlamaz ama aynı zamanda bilgisayar da kullanmaz.
Sign the divorce papers, or I'll tell the world who you really are.
Boşanma kağıtlarını imzala yoksa tüm dünyaya senin gerçekte nasıl biri olduğunu anlatırım.
In'74, they joint-published a paper on recombinant DNA, and there were several more papers that they published after that, until the last one, in'76.
1974'te ortak olarak DNA rekombinantı üzerine bir dergi çıkarmışlar. Ondan sonra da çıkardıkları bazı dergiler var ve sonuncusu 1976'da çıkarılmış.
And why hasn't he signed the abandonment papers?
Vazgeçme belgelerini neden imzalamamış?
Which, by the way, are why these abandonment papers are taking so long.
Ve bu yüzden vazgeçme belgeleri bu kadar sürüyor.
Robert signed the abandonment papers. So I can get adopted.
Robert terk etme belgelerini imzaladı yani evlat edinilebilirim.
period, while she shuffled papers and refused to look me in the eye.
O kadar. Önündeki kağıtlara gömülüp gözüme bakmayı reddetti.
But before we delve too deeply into- -... into Foucault and the problems of modernity, let me remind you that hard-copies of your papers, are due tomorrow in my mailbox at nine a.m.
Daha derinlemesine Foucault'a ve çağdaşlık problemlerine girmeden önce, makalelerinizin basılı kopyalarının posta kutuma teslimi için son saatin sabah 9 olduğunu hatırlatayım.
Liquidation papers for the bill haskell claim.
Bill Haskell'in arazisinin tasfiye planı.
By the way, Lawson filed some papers before he left recommending you for promotion..... Sergeant.
Bu arada, gitmeden önce Lawson, bazı belgeler hazırlamış senin terfin için Çavuş.
papers 151
the post 71
the power of christ compels you 31
the police 666
the party is over 26
the police are here 92
the piano 29
the police are coming 33
the party 90
the plane 59
the post 71
the power of christ compels you 31
the police 666
the party is over 26
the police are here 92
the piano 29
the police are coming 33
the party 90
the plane 59
the police station 24
the point is 1527
the park 61
the phone rang 17
the prince 110
the party's over 96
the policeman 19
the player 16
the painter 35
the people 229
the point is 1527
the park 61
the phone rang 17
the prince 110
the party's over 96
the policeman 19
the player 16
the painter 35
the people 229