The planet traducir turco
13,050 traducción paralela
You, me, everyone else on the planet ever in history, we all won that 100-meter in-utero, winner-take-all race to mama's enchanted, life-giving egg.
Sen, ben, bu gezegende yaşamış olan herkes hepimiz rahmin içindeki o yarışı kazandık, kazanan o büyülü,... yaşam veren yumurtayı kapıyor.
It has the largest pumping station on the planet, plus a 2-mile wall that can seal off the channel, plus huge stores of food, medicine, an independent hydroelectric grid, lots of boats.
Ülkedeki en büyük pompalama istasyonu orada. Kanalı kapatacak 2 mil uzunlukta bir set var. Ayrıca büyük ilaç ve yiyecek mağazaları bağımsız bir hidroelektrik santrali ve bir sürü gemi var.
I know this isn't good, but do we really think a world war can break out from the death of the president of the 89th most populated nation on the planet?
İyi bir şey değil biliyorum, dünyanın en çok nüfuslu 89. ülkesinin devlet başkanının ölümünün gerçekten bir dünya savaşı başlatmaya yeteceğini mi düşünüyoruz?
World War One started because of the assassination of the Archduke Franz Ferdinand, a man that 99 % of the planet had never even heard of, so not only is it possible, but it's happened already.
Birinci Dünya Savaşı'nın başlama sebebi Arşidük Franz Ferdinand'ın öldürülmesiydi dünyanın % 99'unun adını bile duymadığı bir adam yani mesele olur mu olmaz mı değil ; oldu bile.
It's affectionately known as "the devil's breath"... basically the scariest drug on the planet.
Yaygın olarak bilinen adıyla "şeytanın nefesi", yeryüzündeki en korkunç ilaç olarak nam salmış.
We can save the planet.
Bu şekilde gezegeni kurtarabiliriz.
- A mutant species of some kind, rare to the planet.
Bir çeşit mutant türü. Gezegenlerinde nadir bulunuyor.
They pollute the planet, erode its ozone willingly, and they don't even need mutagen to do it.
Gezegeni kirletiyorlar, kendi istekleriyle ozonu yıpratıyorlar.. .. ve bunu yapmak için mutajene bile gerek duymadılar.
I will set course for the planet immediately.
Hemen rotamızı gezegene ayarlıyorum.
Somebody call the planet of "Tron"! Doesn't feel so good, does it? We have three "Tron" people over here.
- İyi hissettirmiyor, değil mi?
Then you're gonna start hitting the delete button, turn on your paper shredder, hold a good, old-fashioned book burning, make that book disappear from the planet.
Sonra "SİL" tuşuna basmaya başlayacaksın bu arada kağıt öğütücünü açacaksın yada eski otantik bir kitap yakma yapıp o kitabı bu gezegenden yok edeceksin.
This is the planet of the Daleks.
Daleklerin gezegenindeyiz!
Chickens are the most widely abused animals on the planet.
Uh, burdaki amaç ne? Tavuklar dünya genelinde en fazla kirletilen hayvanlar.
America's next Duffman will be selected by the planet's foremost experts in the field of party starting- - best-selling electronica artist,
Amerika'nın sonraki Duffman'i, dünyanın parti başlatmadaki en yetenekli ustaları tarafından seçilecek... çok satan elektronik müzisyeni,
I'll be at the hostess stand, looking at dresses and silently wishing for an asteroid to wipe us off the planet.
Kapı görevlisi standında durup elbiselere bakacağım ve sessizce gezegene bir asteroidin çarpmasını dileyeceğim.
This isn't about your boyfriend, the planet.
Bu senin erkek arkadaşın Dünya'yla ilgili değil.
- He's from the planet Tivoli.
- Tivoli gezegeninden birisi.
He means the planet.
Gezegenden bahsediyor.
We are scouring the planet, sire.
Tüm gezegeni her an arıyoruz efendim.
That they have the capacity and the capability to rule the planet.
Dünyayı yönetme becerisine ve kapasitesine sahip olduklarını fark edecekler.
The greatest organization on the planet.
Gezegenin en iyi organizasyonu!
I'm tempted to kill him, just to make the planet a better place.
Sırf dünyaya iyilik olsun diye onu öldürmeyi çok istiyorum.
And he's this total do-gooder, just dedicated to saving the planet.
- Tam da hayırsever. Gezegeni kurtarmaya adanmış. Ondan bahsetmiş miydim?
The aliens of Planet Penis foresaw the fate of their own extinction in the far distant future and infiltrated the Earth to plant themselves as the dicks on the males.
Kamış Gezegeni'nin uzaylıları çok uzak bir gelecekte soylarının tükenme tehlikesiyle yüzleşeceğini görüp erkeklerin kamışları olarak kendilerini yerleştirip dünyaya sızmışlar.
The aliens of Planet Penis are in danger of extinction just like their ancestors foretold.
Kamış Gezegeni'nin uzaylıları tıpkı atalarının önceden haber verdiği gibi soylarının tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlar.
Thom : This is a mother ship, just like the mother ship that left me on this ridiculous planet 40-something years ago.
Bu bir uzay gemisi tıpkı beni kırk yıl kadar önce bu tuhaf gezegene bırakan uzay gemisi gibi.
Thom : Here on planet asshole, the shopping bag knows all.
Götleklerle dolu bu gezegende alışveriş torbası doğruları söylüyor.
Because, there was only one place on the entire planet I ever wanted to be.
Çünkü, bütün dünyada olmak istediğim sadece bir yer vardı.
She seemed like a great girl, but on the bright side, in all your years on this planet, has anyone ever dumped you for working too hard?
Güzel bir kız gibiydi, ama iyi yandan bakarsak herkes seni çok çalıştığın için terk etmedimi?
It's not often that the whole planet seems to feel a loss together, but after the death of Steve Jobs, co-founder of Apple and singular dreamer, all day, we watched as there was a kind of global wake.
Bir kaybın acısını tüm dünyanın birlikte hissetmesine çok sık rastlamıyoruz ancak Apple'ın kurucu ortağı ve eşsiz hayalperest Steve Jobs'ın vefatının ardından... bütün gün küresel bir uyanışa şahit olduk.
I mean, you have to understand, my mother, she spent her last years on this planet fighting the casino, and for me to stay here and work for them, it's a betrayal, and I'm...
Demek istediğim, anlamanız lazım, Annem, bu dünyadaki son yıllarını o casinoya karşı savaşmak için harcadı. ve benim burda kalıp onlar için çalışmam.
Did we learn nothing from Planet of the Apes?
Maymunlar Gezegeni filminden hiçbir şey öğrenmedik mi?
- To signal the Triceraton Empire's armada, to come and wipe out this Kraang-infested planet.
Triceraton İmparatorluğunun gelip Kraang tarafından istila edilen.. .. bu gezegeni yok etmesini sağlayacak sinyali gönderecek.
- You can stop the Kraang without destroying the planet, you madman!
Sen delirmişsin! Zog, ne düşünüyorum biliyor musun? Bizim türümüz..
- If the Triceratons arrive when the Technodrome rises, they will hone in on this planet and vaporize it.
Triceraton'lar, Technodrome yükselirken gelirlerse.. .. bu gezegene odaklanacaklar ve buharlaştıracaklar.
It seemed the Triceratons would win, but the Kraang used the most powerful weapon in the universe- - a black-hole generator that wiped out the Triceraton's entire planet.
Triceraton'lar kazandı gibi göründü.. .. ama Kraang evrendeki en güçlü silahı kullandı. Bir karadelik jenaratörü.
So we will simply destroy your planet and all of the Kraang hiding there.
Bu yüzden gezegeninizi yok edeceğiz.. .. ve orada saklanan bütün Kraang'leri.
Is this tiny planet of ours dancing solo in the giant disco of space?
Bu küçük gezegen koca uzayda tek başına mı dönüyor?
And it got me to thinking, this little planet of ours is becoming social and I wanna get in there before the bubble bursts.
Ve düşündüm. Bu küçük gezegen sosyalleşiyor ve bu akım sönmeden bir şeyler yapmalıyım.
I am connected to the life force of every Dalek on this planet.
Gezegendeki bütün Daleklerin yaşam gücüne bağlıyım.
But the conscious mind is... is like a planet on the edge of a distant galaxy, far away from where all the cool stuff is happening.
Ama bilincimiz... çok uzakta evrenin köşesindeki bir gezegendir, tüm o güzel şeylerin olduğu yerlerden çok uzakta olan.
You insult the Titan army, wearing armor from my home planet.
Kendi gezegenimden gelme zırhları giyerek Titan ordusunu aşağılamış oldunuz.
How fast we can make the necessary changes to this time to bring together and save our planet?
Bu değişiklikleri ne kadar hızlı gerçekleştirebiliriz ki el birliğiyle gezegenimizi kurtarmaya başlayabilelim?
Like the Planet of the Apes.
Maymunlar Cehennemi gibi.
So, whoever's following the coordinates knows they're going to another planet.
Yani bu koordinatları kim takip ediyorsa başka bir gezegene gittiğini biliyor.
The most invaded planet in the galaxy!
Galaksideki en çok istila edilmiş gezegen!
In the ship I have directions to my planet and a selection of items you can oppress me with.
Gemide gezegenimin yönergeleri ve beni bastırabileceğin pek çok eşya var.
The most invaded planet in the galaxy!
Galaksinin en çok istila edilmiş gezegeninden.
Named after the puniest non-planet in the solar system?
Adını güneş sisteminin en ufak gezegen olmayan şeyine verdikten sonra mı?
And now his lungs are gonna be used to save the rest of the people on this planet...
Şimdi de ciğerleri dünyanın geri kalanını kurtarmamıza yardımcı olacak.
Geez. You'd think people would take better care of the only habitable planet in our solar system.
Tanrım, insanların güneş sistemimizdeki tek yaşanacak gezegene daha iyi bakacaklarını düşünürsün.
the planets 21
planet 68
planets 40
planet earth 27
the post 71
the power of christ compels you 31
the police 666
the party is over 26
the police are here 92
the piano 29
planet 68
planets 40
planet earth 27
the post 71
the power of christ compels you 31
the police 666
the party is over 26
the police are here 92
the piano 29
the police are coming 33
the party 90
the plane 59
the police station 24
the park 61
the point is 1527
the phone rang 17
the party's over 96
the prince 110
the policeman 19
the party 90
the plane 59
the police station 24
the park 61
the point is 1527
the phone rang 17
the party's over 96
the prince 110
the policeman 19
the painter 35
the player 16
the people 229
the phone rings 24
the point 85
the patient 39
the phone 197
the police came 16
the princess 70
the package 31
the player 16
the people 229
the phone rings 24
the point 85
the patient 39
the phone 197
the police came 16
the princess 70
the package 31