English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / The victims

The victims traducir turco

7,075 traducción paralela
The reports said that two of the victims had been tortured to death.
Raporlarda, iki kurbanın ölene kadar işkence gördüğü söyleniyordu.
It is because of our belief that the core of the news is to convey the voices of the victims'and their grieving families.
Çünkü haberlerin esas özelliğinin kurbanların ve geride kalan ailelerinin sesi olduğuna inanıyoruz.
I feel sorry to Chan Soo, and to the grieving families of the victims.
Chan Soo ve kurbanların aileleri için de üzülüyorum.
Father, all of the victims attended your church.
Peder bütün kurbanlar sizin kiliseye geliyormuş.
You know that all the victims recently went to confession?
Tüm kurbanlar son zamanda günah çıkarmaya gitmişler.
All the victims describe the attacks the same way?
Tüm kurbanlar saldırıları aynı şekilde mi tasvir ediyor?
Walt just interviewed one of the victims, and he said he took a loan out at the casino.
Walt kurbanlardan biri ile görüştü. ve adam casinodan kredi aldığını söylemiş.
Okay what about the victims'families?
Peki ya kurbanların aileleri?
The victims got paid.
Magdurlara para odendi.
So wait, that means that Dorian has figured out a way to transfer his sins to the victims who enter his club.
Dorian, günahlarını kulübe gidenlere transfer etmenin bir yolunu bulmuş.
I guess she came out at some point, because when the cops showed up, she had the victims'blood on her.
Sanırım bir noktadan sonra polisler gelince dışarı çıktı. Üstünde kurbanların kanı vardı.
That the killer's the woman with motive and the victims'blood on her, or the vegans did it and left a giant arrow on the wall, pointing in their direction?
Katil uygun nedenleri olan ve üstünde kurbanların kanı olan biridir, veya hayvan hakları savunucular yaptı ve duvarda kocaman bir delil bıraktı.
I'll tell Rosenthal to claim he buried the victims.
Rosenthal'dan kurbanları oraya gömdüğünü söylemesini isteyeceğim.
Okay, so what do we know about the victims?
Tamam, kurbanlar hakkında ne biliyoruz?
So, you know what I thought was weird about Florida is that there were no drugs found in any of the victims'systems.
Florida'da garip bulduğum bir şey var, hiçbir kurbanda uyuşturucu bulunmamış.
Any of the victims'injuries consistent with broken glass?
Kurbanlarda kırık camdan oluşan yara var mı?
Well, looks like Pitbull's gonna get what he wanted... justice for all the victims of that defect. Yeah.
Görünüşe bakılırsa Pitbull istediğini aldı, hata yüzünden ölenler için adalet yani.
Judging from the victims, they started at the library, they took out a couple security guards near the football field, and then they wandered over to the movie theater.
Kurbanlara bakacak olursak kütüphanede başlamışlar football sahasının oradaki iki güvenlik görevlisini almışlar. ... sonra da sinema civarında dolanmışlar.
So we'll see if we can identify the victims.
Belki kurbanlar teşhis edilebilir.
The brand marks in the victims'mouths were numbers.
Kurbanların ağızlarında bulunan yanık izleri birer sayı.
There's no link to the victims.
Kurbanlarla bir bağlantısı yok.
No previous convictions, no connection to the victims.
Sabıkası yok, kurbanlarla da bir bağlantısı çıkmadı.
- Connections to the victims?
- Kurbanlarla olan bağlantısı peki? - Bir bağlantı bulamadık.
- Do the victims have a connection to Holst?
- Kurbanların Holst'la bir bağlantısı var mı? - Hayır, yok.
- Do we know who the victims are?
- Kurbanların kimliği belli mi?
So we finally have a connection to some of the victims.
Nihayet kurbanlarla bir bağlantı yakaladık.
Let's take a look at the victims again.
Kurbanlara tekrar bak.
We don't know any of the victims and obviously not the suspect.
Kurbanları da şüphelileri de tanımıyoruz.
He has no connection to the victims, and he has alibis for several of the murders.
Kurbanlarla bağlantısı yok ve birkaç cinayet esnasında mazereti de var.
The number of victims increases exponentially.
Hastaların sayısı katlanarak artıyor.
But the 17 deceased victims and their families cannot join in on this cheer.
Ama 17 ölü kurban ve aileleri bu neşeye ortak olamıyor.
There are those who are hoping that the truth of the injustice done to these victims remains buried under all the fervor of these exciting moments.
Yapılan adaletsizliğin gerçeğe ulaşmasını ümit eden insanlar var. Ve bu kurbanlar bütün bu heyecanlı anların altına gömüldüler.
It's commonly used in gangs and other groups to terrorize their victims out in the open.
Açıkta kalan kurbanı korkutmak için, çeteler ve diğer gruplar tarafından kullanılır.
Well, I forgave those people, because they were victims infected with the disease known as Mike Ross.
Bak, o insanları affetim, çünkü onlar kurbandı, Mike Ross denen hastalığın kurbanı olmuşlardı.
'What if he buried his victims under the patio,'like in Brookside? '
Ya Brookside'da olduğu gibi kurbanlarını verandanın altına gömüyorsa?
We were able to connect the three victims.
Üç kurbanın bağını bulduk.
It was the only point at which both victims'paths crossed.
Bu iki kurbanın yollarının kesiştiğ tek yer orası.
You say you're leading us to the additional remains of victims, but instead, you walk us right into an ambush designed to help you escape.
Bizi diğer kurbanların cesetlerine götüreceğini söylüyorsun... ama bunun yerine senin kaçışına yardım için tasarlanmış bir tuzağa götüreceksin.
Help me get closure for the families of Eran's victims.
Kurbanların aileleri için de kapansın.
The trails went cold. All signs pointed to the Everetts being his first victims.
Tüm işaretler ilk kurbanların Everett'ler olduğunu gösteriyordu.
- Kate, you and Reid go to the Sullivan's house in Fairfax County. Look for links between them and the other victims.
Diğer kurbanlarla aralarında bağ kurmaya çalışın.
The number of victims is growing. So far no Norwegian.
Pek çok ölü var ama hiçbiri Norveçli değil.
Both victims had the same text on their cell phone.
İki kurbanın da telefonunda aynı mesaj var.
HAHN : Both victims had the same text on their cell phone, each asking the other to meet them at the Bel Air.
İki kurbanında telefonunda aynı mesaj var ikisi de birbirlerine Bel Air'da buluşalım demiş.
It's how we help burn victims deal with the pain.
Yanan kurbanların acısını öyle dindiriyoruz.
Well, look at the victims'bodies.
- Kurbanların cesetlerine bakın.
The more these victims pile up, the harder it is to hide the reason they're here.
Kurbanların sayısı arttıkça asıl burada olma sebeplerini saklamak zorlaşıyor.
- Like other victims at the factory.
- Sanmıyoruz. Bombalamada ölenlerden birkaçı bunlar.
In the mouths of the victims.
- Kurbanların ağızları.
The other victims?
Ya diğer kurbanlar?
There's no connection to any of the other victims so far.
Şimdiye kadar kurbanlar arasında bir bağlantı bulamadık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]