The view traducir turco
5,592 traducción paralela
Is this the view from your roof?
Bu sizin çatının manzarası mı?
But the view is better from here.
Manzara böyle çok daha güzel çünkü.
Just enjoying the view.
- Manzaranın tadını çıkarıyorum.
And look, I've got the view. It's absolutely beautiful.
Baksana şuna, kesinlikle çok güzel bir manzaram var.
Then I want to turn off the lights so you can see the view.
Sonra manzarayı görebilesin diye ışıkları kapatacağım.
Going back to the view.
Manzaraya döneyim ben.
I'd offer to help if I wasn't enjoying the view so much.
İzlemekten keyif almasaydım yardım teklifinde bulunabilirdim.
You enjoying the view, pal?
Açı hoşuna gitti mi, ahbap?
"There are many paths to the top of the mountain, but the view is always the same."
"Dağın tepesine hangi yoldan çıkarsan çık manzara hep aynıdır."
You enjoying the view?
Manzara hoşuna gidiyor mu?
Enjoying the view?
Görüntü hoşuna gidiyor mu?
- Can we just... can we just stay in and watch "The View"?
- Sadece oturup... -... The View'i izleyemez miyiz?
Let's just enjoy the view.
Sadece manzaranın tadını çıkaralım.
- Come out, you bastard. And see the view.
Dışarı çık da şu manzarayı gör göt herif.
You have a pretty skewed view of the world, jessa.
Çok çarpık bir dünya görüşün var, Jessa.
It was blocking my view to the kitchen.
- Mutfağı görmemi engelliyordu.
He'll speak with us about his new album, which has been mired in controversy concerning lyrics that some view as demeaning to the elderly.
Bazı incelemelere göre şarkı sözlerinin sözlerin yaşlıları aşağıladığı hakkında suçlamalar alan yeni albümü hakkında konuşacağız.
Isn't that a little embarrassing, since you're the one they view as a provider and a god?
Seni bakıcıları hatta tanrıları olarak gören insanlara bunu yapman sence de utanç verici değil mi?
How's the view?
Manzara nasıl?
5 girls and a view of the city.
5 kızla beraber şehri seyretmek.
We've been waiting for that view from the top.
Zirveden emir bekliyoruz.
There are few places on Earth to get a better view of the night sky than the Australian Outback.
Dünya üzerinde, gökyüzünü gece en iyi şekilde görebileceğiniz Avustralya taşrası dışında çok az yer vardır.
You can get a particularly good view of the Milky Way from down here.
Buradan özellikle Samanyolu'nu çok net bir şekilde görebilirsiniz.
I view your behavior as a great man views the malicious mischief of...
Senin davranışını büyük bir adam, nasıl görürse öyle görüyorum, bir şeyin şirret haylazlığı...
I looked in my rear-view mirror and I saw what looked like the same men... in the same vehicle following us.
Ve aynı adamın aynı araçla bizi takip ettiğini gördüm.
It was a blue car, leather seats, plastic bird hanging from the rear view mirror.
Deri koltuklu, mavi bir arabaydı dikiz aynasında plastik bir kuş asılıydı.
In view of the 10 to 15 suicide failures of my mother... and the ultimate suicide success, I just don't see
Annemin 10-15 kere intihara teşebbüsü ve bir tanesinde... başarılı olmasını, "riayetkâr"...
We were able to get a partial view of the device.
Cihaza kısmen bakabildik.
Do you really think it's wise to get pissed in full view of any of your men that may stumble in here just before they're about to embark on the most dangerous journey of their lives?
Sence hayatlarının en tehlikeli yolculuğuna çıkmadan önce buraya uğrayabilecek bir adamının seni kör kütük sarhoş görmesi akıllıca mı?
I view all women as equals, no matter what the circumstances of their birth.
Ben tüm kadinlari esit görürüm, dogustan varliklarinin bir önemi yok.
The marvelous terrace for summer service has a superb view of Capri.
Yaz için uygun fevkalâde teras, Capri'nin muhteşem manzarasına sahip.
I felt you died in the first five minutes, in all honesty, but that's just my view.
Dürüst olursam ilk beş dakikada ölürsün gibi gelmişti ama bu sadece benim düşüncem.
Oui, you're all set with the Piston View deluxe honeymoon suite on our zero-emission floor.
Oui, size sıfır emisyon katımızda Piston manzaralı süper lüks balayı süitini ayırdık.
Here's a flatworm's-eye view of the world.
Burada yassıkurtun gözünden dünyayı görüyoruz.
I appreciate such hateful grubbiness may accord with your "four legs good" view of the world.
Bu nefret dolu çirkin suçlamaların senin "asıl iki ayaklılardan kork" felsefene uymasını anlıyorum.
Right now you can see what it feels like to be a caged animal, where just a glimpse of the sky constitutes a room with a view.
Gökyüzünün sadece bir kısmının göründüğü bir odada kafeslenmiş bir hayvan gibi hissetmenin ne demek olduğunu artık anlayabiliyorsundur.
Do you use the rear view mirrors when you drive?
Araba sürerken dikiz aynaları kullanıyor musun?
He stands up and the faces come into view.
Adamımız ayağa kalkar ve diğer yüzleri görürüz.
In our view, amongst the greatest threats to Israel is Palestinian poverty.
Bizim görüşümüze göre, İsrail'e en büyük tehditler arasında Filistin'deki yoksulluk vardır.
I'm writing to you from a view of the beautiful city that I know you loved.
Sana, çok sevdiğini bildiğim bu şehrin güzel bir manzarasına bakarak yazıyorum.
King-sized bed, view of the lake, you name it.
Büyük boy yatak göl manzarası, ne istersen.
From our point of view, the substance in the disk slows down as it approaches the event horizon, never quite reaching it.
Bize göre, diskin içindeki madde olay ufkuna yaklaştıkça yavaşlar ama oraya asla ulaşamaz.
But in my view, the most revolutionary innovation of all to come to us from this ancient world was the idea that natural events were neither punishment nor reward from capricious gods.
Fakat kanaatimce, antik dünyadan günümüze ulaşanlar içindeki en yenilikçi fikir doğa olaylarının kaprisli tanrıların ne cezalandırması ne de ödüllendirmesi sonucu olduğu fikriydi.
But there was one piece of evidence that convinced Wegener that the prevailing scientific view must be wrong... the Earth itself.
Ama Wegener'i, hakim bilimsel kanının yanlış olması gerektiğine ikna eden küçük bir kanıt parçası vardı. Dünya'nın kendisi.
Everybody knows the Alps and the Rockies, but some of the world's most amazing mountain ranges are hidden from view.
Herkes Alpleri ve Rocky Dağları'nı bilir ama dünyanın en şaşırtıcı dağ sıraları gözlerden gizlenmiştir.
Pretty pessimistic view of the world.
Oldukça kötümser bir dünya görüşü.
Yes. Right by the kitchen, with a view of your gorgeous mug.
- Evet, mutfağın hemen yanında hem de o güzel yüzün manzaralı.
I'm trying to see the world from your point of view.
Dünyayı senin bakış açından görmeye çalışıyorum.
And from the missile's point-of-view, it's right on target.
Ve füzenin noktası-of-view, bu doğru hedef.
[Laughs] Listen, I heard the roof of this place has an amazing view.
Baksana, buranın çatısının çok harika bir manzarası olduğunu duydum.
I get him the higher encryption and he tells me he's gonna hide a flash drive for me at a restaurant and that I need to get an air-gapped computer to view the flash drive.
Ona daha üst düzey bir şifreleme verdim. O da bana bir restorana flaş disk saklayacağını ve flaş diske bakmak için hava boşluklu bir bilgisayar almamı söyledi.
view 90
views 39
viewers 44
view mirror 33
the vampire diaries 117
the voice 121
the visit 17
the very idea 17
the very next day 20
the vault 35
views 39
viewers 44
view mirror 33
the vampire diaries 117
the voice 121
the visit 17
the very idea 17
the very next day 20
the vault 35
the video 42
the village 43
the van 44
the virgin 21
the vice president 43
the very same 65
the victim 174
the violence 25
the very one 16
the vatican 29
the village 43
the van 44
the virgin 21
the vice president 43
the very same 65
the victim 174
the violence 25
the very one 16
the vatican 29