English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / The virus

The virus traducir turco

4,763 traducción paralela
The virus has mutated twice since we left.
Biz ayrıldığımızdan beri virüs iki kez mutasyon geçirdi.
In a few years, we will have engineered a vaccine that can anticipate all the possible mutations of the virus, before they occur in nature.
Birkaç yıl içinde virüsün tüm mutasyonlarını tahmin edecek bir aşı geliştireceğiz. Hem de daha mutasyon olmadan önce.
So, you succeed, and the virus materializes in another form.
Diyelim ki başardın ve virüs başka bir forma geçti.
They say that they're able to predict when the virus is gonna change, that they're also able to create a cure every time it mutates.
Virüsün ne zaman değişeceğini tahmin edebileceklerini söylediler. Ve her mutasyona uğradığında da tedaviyi üretebileceklerini söylediler.
Chasing the virus is a losing proposition.
Virüsü kovalamak boş bir uğraş.
Foster did find a cure, to the virus of 2033, the strain that destroyed Spearhead.
Foster bir tedavi bulmuş. Virüsün 2033'teki hâli için. Spearhead'ı yok eden virüs için.
The virus, it got out?
Virüs yayıldı mı?
It's aimed at making the virus hit with maximum impact.
Virüsün tesirinin en yüksek düzeyde olması amaçlanmış.
The virus.
Virüs.
Jennifer, listen to me. The Army of the 12 Monkeys are gonna steal the virus from that lab.
Jennifer, beni dinle. 12 Maymun Ordusu virüsü laboratuvardan çalacak.
She said that's where her father kept the virus. Thanks.
Babasının virüsü orada sakladığını söyledi.
The virus is mutating... evolving.
Virüs mutasyona uğruyor. Evrim geçiriyor.
The Monkeys find the Night Room and the virus. That's it.
Maymunlar Gece Odası'nı ve virüsü bulur.
What if Leland is killed before he tells us about the 12 Monkeys, or Jennifer before she tells us that the virus is in the Night Room?
- Ya Leland bize 12 Maymun'u anlatmadan önce öldürülürse? Ya da Jennifer bize virüsün Gece Odası'nda olduğunu söyleyemeden önce ölürse?
I know how to find the virus.
Virüsü nasıl bulacağımızı biliyorum.
That's gotta be where Leland kept the virus.
Leland virüsü orada tutuyor olmalı.
The virus could mutate.
- Virüs mutasyona uğrayabilir.
Jennifer, the virus in there is gonna kill everyone.
Jennifer, buradaki virüs herkesi öldürecek.
You sent me back to destroy the virus, stop the plague.
Beni virüsü yok edip salgına engel olmam için göndermiştin.
No, in my time... the virus didn't start until 2016.
Hayır, hayır, benim zamanımda virüs... 2016'ya kadar yayılmamıştı.
Yeah. Jennifer said it was the origin of the virus.
Jennifer bunun virüsün kaynağı olduğunu söyledi.
- Yet the virus is still out there. This Operation Troy, the one that I... she told you about...
Bu Truva Operasyonu, benim onun sana bahsettiği.
The other you said it's how the virus starts in 2015, somewhere in Chechnya.
Diğer sen virüsün 2015'te Çeçenistan'da bir yerde başladığını söyledi.
It's how the virus starts in 2015, somewhere in Chechnya.
2015 yılında virüsün Çeçenistan'da nasıl yayılmaya başladığıyla ilgili.
Once they're dead, the virus will become inert in a few short hours.
Bir kere öldüler mi, virüs birkaç saat içinde uyuşuk bir hâle geçecek.
They're gonna use the virus to kill him.
Virüsü onu öldürmeye kullanacak.
Jones was right. The 12 Monkeys know the virus is gonna be in Chechnya.
Jones haklıydı. 12 Maymun virüsün Çeçenistan'a gideceğini biliyor.
I need your help. I have the virus, but someone's trying to kill me.
Virüs bende şu anda fakat biri beni öldürmeye çalışıyor.
I have the virus, but someone's trying to kill me.
Virüs bende şu anda fakat biri beni öldürmeye çalışıyor.
- The virus is in a metal briefcase.
Virüs metal bir çantanın içinde.
I beat'em to the virus.
Virüsü ellerinden aldım.
He has the virus, but someone is trying to kill him.
Virüs elindeymiş fakat birileri onu öldürmeye çalışıyormuş.
But one week into your future, he'll know how to intercept the virus because it will already have happened.
Bir hafta sonra, öğrenecek. Virüsün nasıl engelleneceğini tam olarak öğrenmiş olacak.. ... çünkü bu zaten gerçekleşmiş olacak.
I need to destroy the virus.
Virüsü yok etmem lazım.
The heat from the fire will destroy the virus from the outside.
- Yangından gelen sıcaklık virüsü yok edecektir. - Cole?
You came for the virus.
Virüs için geldin. Neden?
I had to keep the virus from them.
Virüsü onlardan uzak tutmalıyım.
If I die here with the virus, the future will be saved.
Eğer burada virüsle birlikte ölürsem gelecek kurtarılacak.
Getting rid of anything related to Cole, the virus, everything.
Cole ile ilgili her şeyden kurtuluyorum. Virüsten, her şeyden.
The virus was stopped. - There hasn't been an outbreak.
- Eğer virüs durdurulmuşsa salgın olmaz.
About four years from now, most of the human race is gonna be wiped out by a plague, a virus, and we know that it's because of a man named Leland Frost.
Bundan 4 sene sonra insan ırkının çok büyük bir kısmı bir salgın yüzünden ölecek. Bir virüs yüzünden. Bunun sebebinin Leland Frost isimli biri olduğunu biliyoruz.
You're chasing after outbreaks because your kidnapper told you that a virus is gonna wipe out the planet.
Seni kaçıran adam bir virüs herkesi öldürecek dedi diye salgın peşinden koşuyorsun.
Take the DNA out of a virus, and you can use it to deliver medicine instead of a poison, but you need a very powerful virus.
Bir virüsün DNA'sını alırsan, onu zehir yerine ilaç olarak kullanabilirsin. - Ama çok güçlü bir virüs gerek.
They called it "The Big Burn"... ultraviolet light powerful enough to torch anything in the lab if the wrong virus got out.
Adını Büyük Ateş koymuşlardı. Virüs dışarı çıkarsa laboratuvardaki her şeyi yakabilecek kadar güçlü bir mor ötesi ışık.
Yeah, the wrong virus gets out down there, you throw the switches and it burns up every bit of biological material in the room.
- Evet, yanlış virüs dışarı çıkarsa düğmelere bastığında odadaki tüm biyolojik maddeleri yakar.
The origin... of my father's virus.
Babamın virüsünün kaynağı.
Virus wasn't in the Night Room.
Virüs Gece Odası'nda değildi.
The virus is still out there.
Virüs hala dışarıda bir yerde.
But whatever this Operation Troy is, it involves the very same virus.
Ama bu Truva Operasyonu her neyse, o da tam olarak aynı virüsü kullanıyor.
This could be the Markridge virus, M510, the strain you were talking about.
Markridge virüsü olabilir. M5-10, bu tür hakkında konuşuyorlardı.
This virus is the deadliest ever created.
Bu virüs yaratılan en ölümcül şey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]