There is a solution traducir turco
94 traducción paralela
If there is a solution to her problem it ought to be in the hands of someone other than a hick doctor.
Eğer Helen'in probleminin bir çözümü varsa o çözümün bir taşra doktorunun ellerinde olduğunu sanmıyorum.
I doubt if there is a solution, but should it exist... by heaven, we'll find it.
bir çözüm olabileceğinden kuşkuluyum, ama ilahi olarak... olmalı, onu bulacağız.
There is a solution.
Evet bir çıkış yolu var!
So, Janos Gajdor... there is a solution for you.
Öyleyse, Janos Gajdor senin için tek bir çıkar yol var.
There is a solution, Simon.
Tek bir çözüm var Simon.
There is a solution I don't think you've considered.
Çözümü bulmak için yeterince düşündüğünü sanmıyorum.
On our differences about the Palestinians I believe there is a solution in a peace treaty with Jordan, that will be good for them... and safe for us.
Filistinliler hakkındaki görüş ayrılıklarımızın Ürdün ile yapacağımız barış anlaşmasıyla çözüleceğine inanmaktayım.
Surely there is a solution that can be mutually satisfactory?
Bunu, iki taraf için de uygun şekilde çözecek bir yol elbette vardır?
- There is a solution.
- Bir çözüm var.
There is a solution.
Bir çözüm var.
There is a solution to almost any problem.
Herşeyin bir çözümü vardır.
Mrs Svendsen, there is a solution to almost any problem.
Bayan Svendsen, herşeyin bir çözümü vardır.
To every problem there is a solution!
Her sorunun bir çözümü vardır.
Well, neither do I, but there is a solution.
Ben de, ama bir çözümü var.
I don't... I don't think there is a solution.
Bir çözüm olduğunu düşünmüyorum.
There is a solution.
Bunun bir çözümü var.
If you keep thinking there is a solution, you'll die here.
Eğer bir çözüm olduğunu düşünüp durursan burada ölürsün.
- There is a solution.
- Daima bir çözüm vardır.
And my mother brought me up to believe that there is a solution to every problem if we all just try hard enough.
Annem beni yeterince çabalarsam, her sorunun bir çözümü olabileceği düşüncesi ile bugünlere getirdi.
Well... maybe there is a solution.
Pekala... bir çözüm vardır belki.
But the point is that he designed it that way because he was worried someone might stumble onto the solution, which means there is a solution, and it's inside that chamber.
Birinin çözümü bulmasından kaygılanıyordu. Yani, bir çözüm var ve çözüm o odada.
There is a solution, its unpleasant, but if you'll both be loyal it can work.
Bir çözüm yolu var ama biraz nahoş, ama sadık olursanız, işe yarayabilir.
I'm not even sure there is a solution to it, frankly.
Açıkçası bunun bir çaresinin olup olmadığına emin değilim.
If you don't like the paintings of Mr Hunt and Mr Millais hanging above the line, then there is a solution.
Eğer Bay Hunt'ın ve Bay Millais'nin tablolarının göz hizasından yukarı asılmasından hoşlanmadıysanız, bunun bir çözümü var.
There is a solution to your... dilemma.
Senin ikileminin bir çözümü var.
No, there is a solution, alright?
Hayır, çözüm var, tamam mı?
To every problem, there is a solution.
Her sorunun bir çözümü vardır.
For every problem, monsieur, there is a solution.
Sorun her ne olursa olsun mutlaka bir çözüm yolu vardır.
- There is a solution. Solution.
Bir yolu var.
But I think tonight you're called to solve a problem for which there is no solution.
Bence bu gece siz çözümü olmayan bir sorunu çözmeye çağrıldınız, gibime geliyor.
Now, there is a perfect solution :
Mükemmel bir çözüm işte.
There is a way out of every box, a solution to every puzzle.
Her kutunun bir çıkışı her bulmacanın da bir çözümü vardır.
Tell me one thing, is there a solution?
Bana şunu söyle, bir çözümü var mı?
You know, there is a simple solution here.
Bilirsin, burada basit bir çözüm var.
This is an organic problem, and there's a holistic solution.
Bu organik bir sorun ve doğanın bütünlüğünü bozmayacak bir çözümü var.
I think daily physical education is the only place out there that's really offering a solution.
Bence bunun tek çözümü, beden eğitimi.
Tyler, is there a peaceful solution possible?
Tyler, bu huzursuzluk niçin?
We are facing some sort of unprecedented, unparallaled situation, and that explains why it is so difficult for one to really accept it, one thinks there's got to be a solution.
Bir çeşit eşsiz, emsalsiz bir durumla karşı karşıya oluşumuz, kabullenemeyişimizin nedenini bir nebze de olsa açıklıyor, insanlar bir çözüm bulunması gerektiğini düşünüyor.
There is a crawl space big enough for a person to slide in and apply the antibacterial solution, but...
Sürünerek gitmek ve anti bakteriyel solüsyonu uygulamak için bir kişiye yetecek kadar boşluk var.
I mean, there's a fashionable solution to the problem, which is basically, in my opinion,
Demek istiyorum ki, probleme moda bir çözüm var, ki özü, benim fikrime göre ;
And the solution is have some crazy ass lady who lives in a bus out in a swamp perform a $ 800 exorcism on me that there is no way in hell I can afford?
Ve elimdeki çözüm de harabe olmuş bir otobüste yaşayan çatlak bir kadına ödemeye imkanımın olmadığı 800 Dolar'a şeytan çıkarttırmak.
Now that we know what the problem is there's a simple solution.
Şimdi önemli olan, problemi biliyoruz ve basit bir çözüm yolu var.
Is there a more practical solution?
Daha pratik bir çözüm yolu yok mu?
And the good news is there's always a solution if your motives are pure, and your cause is just.
Şu var ki dürtüleriniz saf, sebebiniz adilse her zaman bir çözüm vardır.
But there is a solution to this problem.
Lakin bu problemin bir çözümü var.
Now listen ; there is supposed to be a riddle and a solution to where the money is hidden.
Dinleyin şimdi ; Burda bir bulmaca olmalı ve paranın nerede olduğunu gösterecek bir çözüm.
A third solution to the paradox problem is the notion that, if time travel is possible, you just won't be able to change the past when you get there.
Oldukça ürkütücü bir durum. İkilem problemine üçüncü çözüm ; eğer zamanda yolculuk mümkünse,
- Well, little brother, guess what? There is a problem, and the solution cannot be found in any book.
Pekala küçük kardeşim.Şimdi bir problemimiz var ve onun çözümü hiç bir kitap da yok.
But there is a perfect solution to this, and... Oi. Trust your guardian angel to find it.
Ama bunun mükemmel bir çaresi vardır ve bu konuda koruyucu meleğine güven sen.
So the kid is scared there's a killer lurking outside at night, and your solution is to make her sleep out here?
Yani, Junita geceleri dışarda- - gezinen bir katil olduğu için korkuyor ve dışarda, kamp yaparak bu sorunu sözecek öyle mi?
It is dangerous, and there's a better solution.
Bu tehlikeli. Daha iyi bir çözüm var.
there isn't 382
there is no such thing 30
there is no need 45
there isn't any 54
there is no escape 44
there is no god 74
there is nothing 106
there is hope 43
there is no time 77
there isn't time 60
there is no such thing 30
there is no need 45
there isn't any 54
there is no escape 44
there is no god 74
there is nothing 106
there is hope 43
there is no time 77
there isn't time 60
there is 1445
there is someone 42
there is no way 73
there is none 72
there is no 294
there is a problem 53
there is a difference 51
there is no hope 26
there is one 67
there is no plan 22
there is someone 42
there is no way 73
there is none 72
there is no 294
there is a problem 53
there is a difference 51
there is no hope 26
there is one 67
there is no plan 22