There were no witnesses traducir turco

There were no witnesses.

Hiç tanık yoktu.

And then there were no witnesses left.

Ve böylece geriye şahit falan kalmadı.

Unfortunately, there were no witnesses so we've only your word for that.

Maalesef başka tanık olmadığı için sözünüze güveneceğiz.

- There were no witnesses. - That is not Rodrigo's way.

Rodrigo'nun tarzı değil.

There were no witnesses.

Ortada şahit yoktu.

There were no witnesses, no escaped lunatic.

Görgü tanığı yok, kaçan bir deli yok.

- There were no witnesses.

- Hiç tanık yoktu.

And how can l know that he loved me if there were no witnesses?

Ve tanıklık olmazsa, onun beni sevdiğini nereden bilebilirim?

But there were no witnesses.

Ama tanık yokmuş.

There were no witnesses?

Hiç tanık yok mu?

Though there were no witnesses to the accident, the police have informed the coroner's court... that Sarah Duncan's car must have been traveling... in excess of 80 miles an hour at the moment of impact.

Kazayı gören olmadığı halde, polis adli tıbba çarpışma anında Sarah Duncan'ın saatte 130 kilometreden daha hızlı seyahat ettiğini bildirdi.

But I heard there were no witnesses.

Ama tanık olmadığını duymuştum.

There were no witnesses.

Hiç görgü tanığı yokmuş.

There were no witnesses to it, but based on the lack of skid marks... their explanation was your father fell asleep at the wheel... and ran off the road.

Olaya dair bir tanık yok ama, tekerlek izlerinin kesik kesik savrulmasına bakılırsa, babanın direksiyon başında uyuduğunu söylemek mümkün. Bu şekilde yoldan çıkmış.

Everybody knows I still love Nicole... and there were no witnesses.

Herkes Nicole'u sevdiğimi biliyor ve hiç şahit yoktu.

Again, there were no witnesses, there were no phones.

Tekrar söylüyorum ortada ne tanık ne de telefon vardı.

But there were no witnesses.

Ama hiç şahit yokmuş.

But judge Merrick told her there were no witnesses and that it was Link's word against hers.

Ama Hakim Merrick ona hiç şahit olmadığını ve Link'in sözüne karşı onun sözü olduğunu söyledi.

There were no witnesses.

Hiç şahit yoktu.

And there were no witnesses to what he told you?

Sana söylediğinde hiç tanık yok muydu?

If both murders took place in the morning, how come there were no witnesses?

İki cinayet de sabah işlendiyse nasıl olur da tanık olmaz.

- There were no witnesses, Marian.

- Şahit yoktu, Marian.

There were no witnesses to Bill Briggs " achievement.

Bill Briggs'in başarısına kimse tanık olmamıştı.

There were no witnesses.

Ortada şahit filan yok.

As there were no witnesses, the police are offering a reward for information leading to the arrest of the killer.

Görgü şahidi olmadığından,... katilin yakalanmasını sağlayacak bilgiyi sağlayanlara polis bir ödül vaadetmişti.

- There were no witnesses.

- Tanık yoktu ki.

Plus, there were no witnesses or evidence

Artı, hiç tanık veya delil yoktu.

There was almost no damage to the other car, and there were no witnesses.

Diğer arabada neredeyse hiç hasar yoktu, ve tanık da yoktu.

There were no witnesses and the beast refused to testify for some reason.

Hiç şahit yoktu ve hayvan da nedendir bilinmez ifade vermeyi reddetti.

And there were no witnesses, were there?

Görgü şahidi de yok, değil mi? Yok.

There were no witnesses.

Tanık yok.

There were no witnesses to Roger Webster's murder.

Roger Webster cinayetiyle ilgili tanık yoktu.

There were no witnesses and as of now, no suspects.

Hiç bir tanık yoktu ve şimdiye kadar, şüpheli de.

There were no witnesses, so I don't know for sure.

Bu dosyalar halka açık değil. OH Dae-hwan SHINHAN SİGORTA

There were no witnesses.

Tanıklık eden yok.

We confirmed that he was at work until 5 : 00 a.m., but beyond that, there were no witnesses who saw when he left.

Sabahın beşine kadar işte olduğunu doğruladık ancak onu işten çıkarken gören hiçbir tanık yok.

There were no witnesses.

Ortada görgü tanığı bırakmamışlar.

There were no witnesses.

Tanık yoktu.

There were no witnesses.

Tanık kayıptı.

No, there were no witnesses.

Hayir, sahidim yok.

But that there be no doubt in the minds of the jury... I am about to produce five witnesses — none of whom is connected even remotely with the Midland — who were present when Frank James confessed.

Jürinin aklında hiç şüphe olmaması için Midland ile uzaktan yakından hiç bir bağlantısı olmayan ve Frank James itiraf ettiğinde hazır bulunmayan beş tanık getirmek üzereyim.

There were no witnesses?

- Tanık yok muydu?

There were witnesses, of course, but no one's talking.

Şahitler var, tabii ki, ama kimse konuşmuyor.

They were taking her someplace more deserted than Albright's office where there would be no witnesses.

Onu, Albright'ın ofisinden daha ıssız, şahit bulunmayacak bir yere götürüyorlardı.

Police says : "Though there were no eye-witnesses, they expect Daredevil the one breaks Fisk to justice."

GERÇEK KINGPIN! "Tanık olmamasına rağmen, polise göre Fisk'i teslim eden Korkusuz'du."

There were no other witnesses, so they had no choice.

Şahit olmadığı için, başka seçenekleri yoktu.

I saw no phone. There certainly were no witnesses.

Üstelik tanık filan da yoktu.

No, Dvorak, according to the witnesses there were two explosions.

Hayır! , Dvorak, görgü tanıklarına göre iki tane patlama vardı.

In addition, there were no other witnesses to this shooting.

Ek olarak, bu vurulmaya baska kimse sait olmamistir.

on the Moon? I don't really know where you were, but you have no proof, No witnesses to confirm you were there.

Siz de kabul edersiniz ki, kanıt olmadan sizin meydandaki mevcudiyetinizi teyit edemeyiz Sayın Manescu.

Were there any witnesses? No, just Manny.

- Hiç görgü tanığı var mıydı?