English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / They did it

They did it traducir turco

4,109 traducción paralela
You know, I'm the last mesmer. My kind were feared for their powers, hunted down and slaughtered through the ages by all the Fae and the manner in which they did it, well...
Benim gibiler, sahip olduğu güçler yüzünden, yıllarca tüm Fea'lerce avlandı ve katledildi..
That's what that organization was about, and they didn't do it for humanitarian reasons, they did it for money.
Organizasyonun amacı buydu zaten, insanî sebeplerden dolayı yapmadılar, para için yaptılar.
I think I kind of get why they did it because I'm also an idiot... I seriously planned to join the Survey Corps.
Aptal olduğumdan anlayabiliyorum. gerçekten Gözcü Birliği'ne katılmayı düşünüyordum.
They--they did it to see if I'm strong? !
Bunu güçlü müyüm diye görmek için mi yaptılar?
Others really think they did it.
Bazıları da gerçekten yaptığını düşünür.
Why do you think they did it?
Sence bunu neden yaptılar?
That's how they did it in the old days.
Eski zamanlarda öyle yaparlarmış.
That's how they did it.
Böyle buldular işte.
They did it!
Başardılar.
I don't know how they did it. Our best bet is if the hacker used a cryptography key.
Umalım da hacker kriptolu anahtar kullanmış olsun.
OK, but if a case looks too good to be true, I'd want to know why. Check it out for myself. They did.
Tamam ama bir olay fazlasıyla pürüzsüz olduğunda ben olsam onu araştırırdım.
So they don't think he did it?
- Onun yaptığını düşünmüyorlar yani?
- Yeah. If the tunnel you found goes back as far as you say it did, then... maybe they intersect. Yeah.
Söylediğiniz gibi tüneller o kadar uzağa gidiyorsa belki bir yerde kesişiyorlardır.
What the... How did they not know it's her?
Yaralı olduğunu nasıl bilmezler?
They did some more tests. And... it turns out that that other kidney isn't gonna work out, so I get to give you my kidney after all.
Birkaç test daha yapmışlar ve anlaşılan diğer böbreği alamayacaklarmış.
Nelson, they think I did it!
Nelson, benim yaptığımı düşünüyorlar!
What did they get for it?
Karşılığında ne aldılar?
THEY ALL DREAM OF IT, BUT SARAH DID IT.
Onlar düşlüyor belki ama Sarah yaptı bile.
Well, if they did, they're goddamned supermen, huh? Yeah, tell me about it.
- Yapmışlarsa Superman sayılırlar, ha?
Well, whoever did the torturing took their time, so you would reason that they had somewhere private to do it.
Uzun süre işkence görmüş, bu yüzden yapan her kimse, işkenceye uygun özel bir yeri olmalı.
They probably did it on purpose.
Bilerek yapmışlardır.
I hear they got the guy that did it.
Katili buldular diye duydum.
I never thought that The Guard would buy it, but they did, and now I just have to keep this ball in the air.
Muhafızların bunu yiyeceğini hiç düşünmemiştim ama yediler. Şimdi de topu havada tutmam gerekiyor.
I got it? - What did they say?
- Ne dediler?
- So they might know who did it.
- Yani kimin yaptığını biliyor olabilirler.
It's time they did.
Değişme zamanı gelmişti.
Did they do it when the police arrived?
- Bunu polis geldiğinde mi yaptılar?
Did they really think it was you?
Gerçekten de senin yaptığını mı düşündüler?
Yes, the one we were going to keep private. - How did they get it?
Evet, hani şu gizli tutmamız gereken vardı ya.
That's what they did, isn't it?
Böyle yaparlar, değil mi?
My parents did what to me? Why does it matter to you what they do? !
Ailemin bana ne yaptığı ne yaptığı seni ne ilgilendirir?
Do they know anything about who did it yet?
Kimin yaptığını biliyorlar mı?
Uh, even if they did, it's not that unusual in Portland.
Olsa bile bu Portland'da çok da olağan dışı bir şey değil.
They won't say what he did. It's all classified.
Onun ne yaptığını söylemek yerine kendi düşüncelerini söylüyorlar.
They already did that. That's how we know about it.
Yaptıkları için biliyoruz zaten.
When they ask Mojca, she'll say she did it because of Sabina, Špela will say that her father beats her, Nik will say that he was stoned, and Maruša will clam up.
Mojca'ya sorarlarsa, o Sabina yüzünden yaptığını söyleyecek Spela babasının onu dövdüğünü söyleyecek, Nik kafasının iyi olduğunu söyleyecek, ve Marusa da gıkını çıkarmayacak.
No, I do, and if he weren't in the movie, the Nazis would have still found the ark, taken it to the island, opened it up and all died... just like they did.
Hayır, anladım. İşte o adam filmde olmasaydı Naziler yine sandığı bulur adaya götürür ve orada ölürlerdi. Ki öyle de oldu.
Yeah, they never figured out who did it.
- Evet, yapanı bulamadılar hiç.
They never caught the guy who did it.
Yapan herifi hiç yakalayamadılar.
Did the Taylors have to do a lot of work to their house before they put it up on the market?
Taylorlar evi satışa sunmadan önce evde epey bir iş yaptılar mı?
So where did the Warners get it, and why are they denying its existence?
- Peki, Warner'lar nereden almışlar? - Ve neden elmasın varlığını reddediyorlardı?
I just hope we can handle it better than blue and yellow did when they split up.
Umarım bunun üstesinden mavi ve sarının ayrıldıkları zamankinden daha iyi geliriz.
Did they get it?
Onu almışlar mı?
They wouldn't admit it if they did.
Yapsalar bile kabul etmezler ki.
Did they ever live in the area? I'm working on it.
- Hiç bu bölgede bir yerde yaşamış mı?
How did they take it?
Nasıl karşıladılar?
How did they plan on getting away with it?
Bundan nasıl kaçacaklardı?
So if it's a robbery, did they find anything on those two kids who were trying to break in?
O halde eğer bu bir soygunsa, buraya girmeye çalışan şu iki çocuğun üzerinde birşey buldular mı? - Hayır.
They didn't know that I only did it to pay for new flu shots after the ones the drunk mayor bought turned out to be jell-o shots.
Bilmiyorlardı ki bunu sarhoş başkanın aldığı grip aşıları dandik çıkınca yeni grip aşıları alabilmek için yaptım.
I had almost erased that from my memory, too. They had this vicious cycle of fighting and then trying to make it better with sex. Yeah, I don't know what they did in their bedroom, but it involved a lot of grunting and shushing.
Bunu söylemek istemezdim Nathan ama beni ahlâki bir kürsüye koymuşsun ve tüm problemler bütün kaynaklanıyorsa gerçeği bilmen gerekiyordu.
Maybe Dad's right. They did take care of us, so now it's our turn to take care of them.
Gidip ona bir bakayım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]