English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / They don't know me

They don't know me traducir turco

1,045 traducción paralela
I don't know how much they're paying you but you gotta believe me, it ain't enough.
Seni nasıl ikna ettiler. Bu iş karşılığında sana ne verecekller bilmiyorum ama, inan bana, ne verseler az.
They've been telling me so many lies, I don't know who to believe anymore.
Bana o kadar çok yalan söylüyorlar ki kime inanacağımı bilmiyorum.
Tell me, God... tell me, do they know or don't they?
Söyle Tanrım... Söyle bana, biliyorlar mı, yoksa bilmiyorlar mı?
I mean, you know, if they don't like me.
Beni beğenmezlerse yani.
Because Warren told me, you know, that they don't like addicts, and I'm an addict.
Çünkü Warren tiryakileri sevmediklerini söyledi, ben de tiryakiyim.
I don't know what they'll do to the enemy, but they frighten me.
Düşmana ne yaparlar bilmiyorum, ama beni korkutuyorlar.
I don't know, they've been chasing me for miles.
Bilmiyorum, peşimden hiç ayrılmıyorlar.
No. I don't know where they'll take me
Hayır, beni nereye götürdüklerini bilmiyorum.
It's because they don't know me.
Çünkü beni tanımıyorlar.
I don't know how much they offered you but what they offered me wasn't enough.
Sana ne kadar verdiklerini bilmiyorum ama bana teklif edilen yeterli değildi.
I don't know how much they paid you, but killing me won't put a feather in your cap.
Sana ne kadar ödediler bilmiyorum, ama beni öldürmek seni zengin etmez.
The boys on the new shift, they keep asking me... why a homicide lieutenant has requested to stay on this kidnapping thing, uh... I... I don't know what I'm supposed to say.
Görevi yeni devralan çocuklar bana sürekli soruyorlar... niçin bir cinayet masası komiseri bu adam kaçırma işinde kalmayı istedi, diye... ben... ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Funny. Now that I know they won't kill me, I don't enjoy them.
Şimdi beni öldürmeyeceklerini biliyorum,
I don't know, they asked me to come here...
Bilmiyorum, Gelmemi söylediler.
They want to eliminate me. I don't know why.
Beni öldürmeyi istiyorlar Ve niye olduğunu bilmiyorum.
I didn't kill anyone They hit me I know I can't get out of it lf l don't do it they'll kill me You should die rather than do it I thought of it, but...
Ben öldürmek istemiyorum ama beni dövdüler kaçamayacağımı biliyorum eğer öldürmezsem, beni öldürecekler masum birini öldürmektense ölmek daha iyidir bunuda düşündüm... ama öldüreceğim kişiyi..
I don't know what they want from me.
Benden ne istediklerini bilmiyorum.
Oh, listen I don't know. I mean, we keep breaking their rules, they're never going to let me back with a video crew.
Yapma, nasıI yapayım, yani kuralları böyle çiğnemeye devam edersek buraya kameraman sokmama asla izin vermezler.
I don't know why they would have me at this kind of rally...'cause I'm not essentially a political comedian.
Burada tam olarak ne işim var bilmiyorum... Yani, aslında ben politik bir komedyen değilim.
I don't know how they get through life. It's amazing to me.
Nasıl öyle yaşıyorlar anlayamıyorum.
- I know your stares, they don't work on me...
- Senin bakışlarını bilirim, bunlar bana sökmez- -
I don't know why they promoted me. We're partners, for chrissake.
Bana neden terfi verdiklerini de bilmiyorum, biz ortağız.
But why me? They don't know me.
- Neden ben?
Why don't you just unobtrusively... see if you can find out who they are, how they got here... who invited them, and come back and let me know.
Neden göze batmadan... kim olduklarını ve buraya nasıl geldiklerini... kimin davet ettiğini öğrenip bana bildirmiyorsun?
But they don't know me.
Ama onlar beni tanımıyorlar.
They don't know how to spell no better than me.
Gramerleri iyi değilmiş, benden kötüler
They can't force me to. You know, I don't feel funny.
Artık kendimi komik hissetmiyorum.
You don't know why they want to see me, do you?
Beni neden görmek istediklerini bilmiyorsun, değil mi?
They don't know me.
Onlar da beni tanımıyor.
Mom, they don't even know me!
Anne, beni tanımıyorlar bile!
Don't know why they wanna persecute me because I don't talk to women?
Kadınlarla konuşmadığım için mi bana rahat vermiyorlar?
Listen, those guys don't tell me anything they don't want me to know.
Dinle, o adamlar bana hiçbir şey söylemez.
Because at school they teach me things that I don't know!
Çünkü okulda bana bilmediğim şeyleri öğretiyorlar.
And I don't know. They give me the same song and dance over and over again.
Bana hep aynı şeyi söylüyorlar.
Tell me what happened, everything they said I don't know, I couldn't hear very well
Anlat bana her şeyi. Tüm olanları anlat. Bilmiyorum.
I didn't know they were doing a story, or why you don't believe me.
Haber yazdıkIarını biImiyordum, inanmaIısın. - Boş ver!
I don't know why they like me, or even if they do like me.
Neden beni seviyorIar, ya da beni seviyorIar mı.
They're used to seeing me, but they don't know why.
Beni öyle görmeye alışıklar ama sebebini bilmezler.
She just told me they don't know Mr. Nomura well.
Az önce bana Bay Nomura'yı iyi tanımadıklarını söyledi.
Even though I'm 30 years old I don't know how to use my face nor the young body they've made for me.
30 yaşında olmama rağmen ne yüzümü ne de bana yaptıkları genç vücudu kullanmayı biliyorum.
They know, but they don't want to pay me off.
Bildikleri halde tazminatımı ödemiyorlar.
let's have a cup of coffee you surely know, you've got that from your bosses before you moved in that I was in jail for 2 years I don't know if they mentioned Djura, probably they have he was in jail too, for 4 years you see, they informed you right and I admit it whenever someone asks me, I say " Yes, I adored him!
Gel, seninle bir kahve içelim. Taşınmadan önce patronların sana iki yıl hapis yattığımı mutlaka söylemişlerdir. Bilmiyorum ama kuvvetle ihtimal ki, Djura'nın 4 yıl hapis yattığının da sözünü etmişlerdir.
I don't really know if they're from the past or the future, but they can think and have real feelings. I can't believe this is happening to me.
Geçmişten mi, yoksa gelecekten mi geldiler bilmiyorum ama düşünebiliyorlar ve hissedebiliyorlar.
I don't know how, but they found me.
Nasıl oldu bilmiyorum, ama beni buldular.
Don't break radio silence until they see me. How will I know?
- Onlar beni görene kadar radyo sinyalini kesme.
- They don't know me anymore.
Artık beni tanımıyorlar.
They don't dare touch me, so they starting with you... because they know that I'm backing you.
Bana bulaşmaya cesaret edemezler, bu yüzden seni seçtiler. Seni desteklediğimi biliyorlar.
It was difficult for me to comprehend that people can disappear in this way, and nothing is going to happen, and then there comes the next transport, and they don't know anything about what happened to the previous transport, and this is going on for months and months, on and on.
Hiçbir şey olmuyor, ve sonra bir sonraki nakil geliyor ve onlar da bir önceki nakile ne olduğunu bilmiyorlar ve bu aylarca bu şekilde devam ediyordu.
They gave me bread for the people... bread, yes, bread and onions... and said that I will get... they don't know any... no decision has been made, and I should come later for... for instructions.
Çek Yahudilerine götürmem için ekmek verdiler,... evet, ekmek ile soğan,... bir karar verilmediğini talimatlar için daha sonra gelmem gerektiğini söylediler.
then maybe it's time you knew something about him.
I DON'T KNOW WHERE? ? THEY TOLD ME THEY WOULD TELL ME WHERE THAT WAS?
Me, on a planet where they don't even know who should squat in front of whom? Nonsense
Kimin kimin önünde eğileceğinin bilinmediği bir gezegende ben mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]