Totally normal traducir turco
328 traducción paralela
You're totally normal.
Tamamen normalsin.
Totally normal, as if I weren't there.
Ben orada değilken, tamamen normal.
Then he would step outside and he would be fine... totally normal.
Dışarı çıktığı anda ise düzeliyormuş... tamamen normale dönüyormuş.
Nothing. She was totally normal.
Hiçbir şeyi yoktu.
Is totally normal.
Benimki gayet normal.
And I just wanna say that the burning sensation is totally normal. Ew!
Şu kadarını söyleyeyim ki, o yanma hissi son derece normal.
You think that's totally normal?
Sence bu tamamen normal mi?
These days it's totally normal.
Bugünlerde bu çok normal.
Evan, everything you're feeling is totally normal.
Evan, hissettiğin her şeyin normal olduğunu bilmeni istiyorum.
This is a totally normal, average neighborhood.
Burası tamamen normal, ortalama bir mahalle.
It looks totally normal.
Tamamen normal görünüyor.
What you're feeling right now is totally normal.
Şu an hissettiklerin gayet doğal.
I'm sorry, Carrie, but you're actin'like it's totally normal for a guy to keep living with his father-in-law if his wife dies.
Özür dilerim, Carrie ama sanki karısı ölürse bir erkeğin kayınpederiyle yaşaması tamamen normal bir şeymiş gibi davranıyorsun.
It's totally normal.
Son derece normalmiş.
This is totally normal! This is dating!
- Ne kadardır öyleyim?
This is totally normal.
Bu tamamen normal.
You know, when I was in high school, there was this totally normal guy named... Dennis.
Mesela ben lisedeyken çok sıradan bir çocuk vardı, Dennis.
But in fact... it's totally normal if you think for a while.
Ama aslında mantıklı düşününce, bu çok normal bir şey.
And it's totally normal to be nervous.
Heyecanlı olman da çok normal.
I saw this guy from behind, and he seemed totally normal.
Bir keresinde bir adamın arkasından baktım ve gayet normal görünüyordu.
I mean, the doctor told me it was totally normal, but I don't know.
Doktor çok normal olduğunu söyledi ama bilmiyorum.
- Totally normal.
- Tamamen normal.
- It's a totally normal pen!
- Gayet normal bir kalem.
No. No, he's totally normal.
Hayır, tamamiyle normal.
- That's totally normal. I'm compulsive too.
Bu kesinlikle normal Bende takıntılıyım.
How you feel is totally normal.
Böyle hissetmen tamamen normal.
She was totally normal before that.
Ondan önce tamamen normaldi.
He looks totally normal.
Norma biri gibi görünüyor.
Like it was totally normal that you weren't there...
Sanki orada olmaman normaldi. Ben de kendimi tutamadım.
As to persons of the old grudge in normal times, totally he said that they are revolutionary parties
Memuriyette olmasa bile.
Starship Enterprise diverted from scheduled course. Purpose : To confirm discovery by Dr. Thomas Leighton of an extraordinary new synthetic food which would totally end the threat of famine on Cygnia Minor, a nearby Earth colony.
Yıldız gemisi Enterprise'ın normal rotası Dr. Thomas Leighton'un yapmış olduğu bir keşfin onayı için değiştirildi açlık ve kıtlık tehdidine son verecek sentetik bir yiyecek hakkında
Now, will you tell I.A. I'm just your average... healthy, totally fucked up cop... and let me out of here, please?
Artık bakanlığa normal ve sağlıklı bir polis olduğumu söyleyebilirsin. Ve, lütfen bırak artık gideyim.
He's totally healthy and normal in appearance... alert and quite happy.
Tamamen sağIıklı ve normal... Kendinde ve çok mutlu.
Totally understandable reaction, but it ruined the performance, don't you think?
Normal tepki ama işi berbat etti.
A haiku is just like a normal American poem except that it doesn't rhyme and it's totally stupid. For example...
Haiku, bildiğimiz Amerikan şiirleri gibidir, ancak kafiyeli değildir,... ve tamamen gerzekçedir.
I'm totally back to normal.
Tamamen normale döndüm.
I'm totally back to normal. See you later. Yeah.
Evet, sonra görüşürüz.
Everything you're feeling might be totally justified.
Şu anda hissettiklerin çok normal.
It's totally normal.
Son derece normal.
Because you're totally stressing me out. I'm gonna call the doctor to make sure this is really normal.
Doktoru arayıp bu durum normal mi öğreneceğim.
Totally uncharacteristic.
Hiç normal değil.
Totally routine.
Tamamen normal.
This is just your basic normal-guy-freaks-out throws-himself-in-front - of-a-speeding-vehicle case. - Oh, it's totally routine.
Senin dediğin sadece, içindeki ucubeden kurtulmak için, normal bir adam kendisini hızla giden bir aracın önüne atarsa olur.
It's totally natural to feel trapped, or uncertain, maybe even a little scared. Really?
Kendini tamamen kapana sıkışmış, belirsizlik içinde veya belki de biraz korkmuş hissetmen gayet normal.
That is totally natural.
Bu normal.
- Amen. - Amen. But my family's totally normal.
Ailem tamamen normal, araştırmacı zoolog olmaları ve son 12 yıl Afrika'da yaşamış olmamız dışında.
It was a totally natural, legitimate death.
Bu tamamen doğal, normal bir ölüm.
Joey sucked the first time, but then I, uh... Your mother helped me in a totally normal way.
Joey ilk seferde batırdı ama sonra ben...
Because having a face-lift... is so totally indulgent.
Çünkü yüzünü gerdirmen o kadar normal bir olay ki!
When she wasn't in his grip, she was totally herself, completely normal.
Onun etkisinde değilken kendindeydi, tamamıyla normaldi.
You hookers are totally different from normal citizens
Siz fahişeler normal vatandaşlardan tamamen farklısınız.
normal 592
normally 819
normal people 26
normal life 26
normal voice 372
total 118
totally 1856
totally worth it 32
totally awesome 17
totally agree 20
normally 819
normal people 26
normal life 26
normal voice 372
total 118
totally 1856
totally worth it 32
totally awesome 17
totally agree 20