Wash your face traducir turco
231 traducción paralela
Go and wash your face and hands, and comb your hair... so that I needn't be ashamed of you in front of a guest.
Git ve elini yüzünü yıka, saçını tara... konuklarımızın önünde senden utanmama neden olma.
Go inside and wash your face. Why didn't you fight back?
- İçeri gir ve yüzünü yıka.
You won't even wash your face?
Yüzünü de mi yıkamayacaksın?
- Did you wash your face?
- Yüzünü yıkadın mı?
Wash your face.
Yüzünü yıka.
Take off these feathers. Take off these rags, wash your face.
Çıkar şunu kafandan, Bir bezle de yüzünü sil.
Well, the first thing to do, I think is to go and wash your face.
Sanırım yapılacak ilk iş... gidip yüzünü yıkamak.
At least wash your face.
En azından yüzünü sil.
Come and wash your face.
Gel de yüzünü yıkayalım.
Wash your face
Yüzünü yıka.
And wash your face with saltwater, and throw the saltwater away.
Yüzünü tuzlu suyla yıka ve suyu dışarı dök.
Go wash your face.
Şimdi git yüzünü yıka.
Or I'll take you out in the yard and wash your face with horse piss.
Yoksa seni avluya çıkarıp, at sidiğiyle yüzünü yıkarım.
- We'll go and wash your face.
- Şimdi de gidip yüzünü yıkayacağız.
At least now you can wash your face.
Şimdiye kadar ; yüzünü yıkayabilirsin artık.
Wash your face.
Yüzünü bir yıka.
You ought to wash your face, not paint it.
Yüzünü yıkayacaksın, boyamayacaksın.
Now, dear, go and wash your face.
Hadi canım, git yüzünü yıka.
If you've quite finished, I suggest you wash your face and put some makeup on.
Ağlaman bittiyse, yüzünü yıkasan ve biraz makyaj yapsan iyi olur.
Now go wash your face.
Şimdi yüzünü yıka.
Wash your face.
Git, yüzünü yıka.
You'll wash your face every day or you'll have to find a new cook.
Yüzünüzü her gün yıkayacaksınız, yoksa kendinize başka bir kahve bulmak zorunda kalırsınız.
Comb your hair, wash your face, polish your shoes...
Saçını tara, yüzünü yıka, ayakkabılarını cilala...
Go on. Wash your face.
Haydi, git yüzünü yıka.
I'll get you water to wash your face
Bayan! Ne kadar kalacaktınız?
Wash your face, otherwise your aunt will get angry.
Yüzünü yıka, yoksa teyzen çok kızar.
You're going to wash your face and put on a clean shirt and come and do your thinking outside.
Yüzünü yıkayacak temiz bir gömlek giyecek ve her ne düşüneceksen dışarıda düşüneceksin.
Wash your face and change your dress. The match-maker has arrived from the mountain village.
Çabuk yıkan üstünü değiş, dağ köyünden görücü geldi.
And wash your face, shave sometimes.
Yüzünü yıka, arada traş ol.
And go wash your face.
Git yüzünü yıka! Komiksin!
But wash your face and brush your hair.
Ama yüzünü yıka ve saçını tara.
Here's how to wash your face.
Yüz nasıl yıkanır görün.
Wash your face, calm yourself down.
Yüzünü yıka, sakin ol!
Wash your face
yüzünüzü silin efendim!
Go wash your face.
Git ve yüzünü yıka.
An actor must develop an acute sense memory so concentrate on how you deal with things in your world how you wash your face or hold your fork or lift your cup...
Bir oyuncunun güçlü bir duyu belleği olmalı. Dünyanızda neyi nasıl yaptığınıza yoğunlaşın. Yüzünüzü yıkayışınız, çatalı veya fincanı tutuşunuz saçınızı tarayışınız.
Danny, why don't you go upstairs and lie down? Wash your face.
Danny, neden yukarı çıkıp, biraz uzanmıyorsun?
Wash your face and come down.
Elini yüzüne yıka ve aşağı in.
Go back and tell your friend to wash her face.
Git, arkadaşına söyle de yüzünü yıkasın.
While you're at it, wash your hands and face.
Hazır o işi yaparken, elini yüzünü de yıka. Dizlerini de.
Go wash your dirty hands and face.
Git pis ellerini ve yüzünü yıka.
Take this soap and wash those lips off your face.
Bu sabunu al ve yüzündeki boyaları yıka.
Well, take that fakakta feather out of your hair and wash that stupid paint off your face!
O zaman saçındaki şu fakakta tüyü çıkar ve yüzündeki bu salak boyayı sil!
Wash that blood off your face Gently... and don't wake mom up
yüzünü yıka sessiz ol... annem duymasın
( Richard ) AND WASH YOU FACE, OR THERE'LL BE SMILES ALL OVER YOUR PILLOW.
Yüzünü yıka, yoksa yastığın boydan boya gülücükle kaplanır.
Wash your face!
Yüzünü yıka.
Aren't you going to wash that stuff off your face?
Yüzündeki o şeyi yıkamayacak mısın?
Come here just to wash backyard off your face.
gel buraya arka bahçede yüzünü yıkayalım.
Go wash your hands and face and go sit down at the table.
Git elini yüzünü yıka, sonra da sofraya otur.
Get outta that bed, wash your face and hands.
- Başlayalım beyler. - Tamam. Tamam.
Get outta that bed, wash your face and hands.
İyi günler, buyurun lütfen.
wash your hands 85
your face 246
face 1222
facebook 123
faces 62
face it 390
faced 175
face your fears 19
face me 51
face down 100
your face 246
face 1222
facebook 123
faces 62
face it 390
faced 175
face your fears 19
face me 51
face down 100
face to face 80
face the wall 60
face forward 16
face the facts 19
faced lie 16
wash me 17
wash up 37
wash it 28
face the wall 60
face forward 16
face the facts 19
faced lie 16
wash me 17
wash up 37
wash it 28