English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / We'll do anything

We'll do anything traducir turco

232 traducción paralela
We'll do anything, anything you want.
Her şeyi yaparız, istediğin her şeyi.
We'll do anything you say, of course, but this family seemed right and...
Sizin söylediğiniz her şeyi yapacağız, ancak bu aile bize uygun geldi ve... Güzel bir aile.
We'll do anything for Hawkins, sir.
Hawkins için her şeyi yaparız, efendim.
Look, if you wanna do anything about it, we'll do it my way.
Bu konuda bir şey yapmak istiyorsan, bildiğim gibi yaparız.
- We'll do anything you want.
Ne istersen yapacağız.
If the city can't do anything, perhaps the state can. We'll take it up with the governor tomorrow.
- Eğer şehir yönetimi bir şey yapamazsa, belki eyalet yetkilileri yapar.
I'll probably be spitting a lot of blood, so... I mean... we won't be able to do anything.
Hâlâ kan tükürüyor olacağım, o yüzden hiçbir şey yapamayacağız.
I don't guess we'll do anything much.
Yapacak çok şeyimiz yok aslında.
But if we use her as bait, he'll do anything we say.
Ama onu yem olarak kullanırsak, ne dersek yapacaktır.
We'll be able to tell if what we feel has anything to do with marriage.
Hissettiklerimizin evlilikle bir alakası olmadığını söyleyebileceğiz.
We'll come here as soon as our leave is over before we do anything else.
En kısa sürede buraya geri döneceğiz başka bir şey yapmadan önce.
They'll get worse if we don't do anything.
Biz bir şey yapmazsak daha da azacaklar.
We'll do anything.
- Bu Cornelius Hackl.
It'll be next month before we can even do anything.
Gelecek aydan önce bir şey yapamayız.
We'll do anything you say, but we sure would appreciate liquor money for tonight.
Söylediğin her şeyi yapacağız ama bu akşam için içki parası versen!
- We'll do anything.
- Hiçbir şey yapmayacağız.
- I'll say. We go in there, and we do anything we want!
Ben derim ki oraya gidelim ve ne istersek yapalım.
We'll check you before we really do anything.
Bir şey yapmadan önce seni kontrol edeceğiz.
We'll be the Committee. Do anything we want, any time we want.
Komitenin yerine geçecek ne zaman, ne istersek yapacağız.
If we don't do anything... they'll think we're totally scared.
Hiçbir şey yapmazsak tamamen korktuğumuzu düşünecekler.
Come on. If you just do this one last thing for me, one bad thing, and then we'll bury'em and I'll take you fishing, or anything you want. Just like we used to.
Eğer benim için son bir şey yaparsan, son bir kötülük, önce onları gömeceğiz, sonra da seni balığa götüreceğim, ya da istediğin başka bir şeyi yaparız, tıpkı eski günlerdeki gibi
If he offers you anything to do with sand, say yes, we'll get him to sign.
Eğer size de kumla ilgili bir şey teklif ederse "evet" deyin ve hemen anlaşmayı imzalatalım, efendim.
RIGHT NOW YOU CAN DO ANYTHING BECAUSE YOU KNOW WE'LL ALWAYS BAIL YOU OUT.
İşte bu noktada istediğini yapıyorsun ve düşünüyorsun ki, hep arkanda biz varız ve seni daima kurtarırız, bir nevi emniyet ağı gibi.
We'll do anything for you.
İstediğiniz her şeyi yaparız.
If we get out of this alive, I swear I'll never do anything for anyone again.
Bu şeyden sağ çıkabilirsek, yemin ediyorum, bir daha kimse için bir şey yapmayacağım.
We're dealing with fanatics who'll do anything to waste her!
Fanatikler O'nu öldürmek için her şeyi yapar.
We'll do anything you want.
Ne derseniz yapacağız.
We'll do anything.
Herşeyi yaparız.
Mr. Sandy Cohen and his sensible suit check you out, big pimpin suits and then for more casual looks we'll do polo shirts short sleeved t-shirts, board shorts, stuff like that today I went out an I just tried to make sure there was no egg or anything on my shirt
Günlük giysileri ise kalın tişörtlerden, kısa kollu gömleklerden ve şortlardan oluşuyor. - Bugün dışarı çıktım ve gömleğime yumurta dökmemek için elimden geleni yaptım. Smokin giyemedin mi?
We'll do anything to be rich.
Zengin olmak için her şeyi yaparız.
Anything happens to your mother, I'll get you two free tickets to any show we do.
Annenize bir şey olursa, yaptığımız her gösteriye size ücretsiz bilet veririz.
I don't know anything... except if we're gonna get out of this alive, we'll have to do it on our own.
Hiçbir şey bilmiyorum. Sadece bu işten sağ çıkmak istiyorsak bunu kendi başımıza yapmamız gerektiğini biliyorum.
I'll do anything, man. I mean, we don't...
Ne istersen yaparım dostum...
I swear to you... on the sacred Koran that you won't be in any danger, that we'll be back after two weeks and that I wouldn't do anything to jeopardise yours or Mahtob's safety.
Sana Kuran üzerine söz veriyorum asla tehlikede olmayacaksınız, iki hafta sonra geri döneceğiz ve senin ya da Mahtob'un güvenliğini tehdit edecek hiçbir şey yapmayacağım.
We'll get the money. Do the words "give up" mean anything to you?
"Vazgeçmek" sözü sana bir anlam ifade ediyor mu?
But soon we'll be too old to do anything crazy.
Ama yakında çılgınlık yapamayacak kadar yaşlanacağız.
If this thing reaches as deep and goes as high as we think it does they'll do anything not to be exposed.
Eğer olay düşündüğümüz boyutlarda ise bu adamlar açıklanmaması için her şeyi yaparlar.
We'll take another sample from the forest and run a comparison before we do anything.
Önce ormandan başka bir örnek alıp tam bir karşılaştırma yapacağız.
Oh! Bart, we'll do anything you want. just call off your giant mechanical ants!
Bart, ne istersen yapacağım yeter ki dev mekanik karıncalarını geri çek!
They'll have to be replaced before we can do anything.
Bir şeyler yapabilmemiz için hepsinin değişmesi gerek.
We'll do anything to be rich.
Zengin olmak için herşeyi yaparız.
Don't do anything we'll be sorry for.
Zarar verici herhangi bir şey yapma.
If I find this law is negotiable, I'll make every attempt to get the technology, but until then, we won't do anything that might violate their Canon of Laws as we understand it.
Bu kuralı pazarlık edebilirsem, o teknolojiyi elde etmek için her türlü girişimde bulunacağım, fakat anladığınız üzere, kurallarına saygısızlık edecek, hiçbir harekette bulunmayacağız.
We'll call you if there's anything more you can do.
Yapabileceğiniz bir şey olursa, size haber veririz.
Well, it's too dark to do anything now. We'll camp here and wait for first light.
İşe koyulmak için, daha çok karanlık.
- We'll do anything. - Anything.
- Her şeyi yaparız.
Every time we drove past Maori land, she would complain that the Maori were too lazy to do anything with their land.
Hep Maori de arazileri geçerken Maorililerin topraklarıylan akıllı bir şey yapamadıklarına kızmıştı.
I didn'do anything. Even if we evade the police, they'll find us. It isn't that.
- Abi, vallahi bir şey yapmadım.
If I don't see anything, we'll do an endoscopy take a look down the throat.
Bir şey çıkmazsa, endoskopi yapacağız. Yani boğazına bakacağız.
We'll do anything we can.
Yapabileceğiz bir şeyse yaparız.
I'll do anything, anything you want, if we could only go back to the way we were.
Sadece bulunduğumuz yere dönebilseydik herşeyi yapacağım, istediğin her şeyi...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]