English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / We'll get by

We'll get by traducir turco

433 traducción paralela
let's get all the sick people, we'll put them in one place, and then have them treated by some semi-socialized beaker head with a God complex.
Sonra da tedavi edilmeleri için tam sosyalleşememiş Tanrı kompleksli taş kafaları getiriyorlar.
So, after school, maybe we'll, uh... We'll stop by the art store and get you a new sketchbook and, um, some of those...
Okuldan sonra belki kırtasiyeye uğrayıp yeni karalama defteri alırız.
However, we'll do our best to get some food up here by evening.
Yinede akşama yiyecek bulmak için elimizden geleni yapacağız.
I'll come by tonight and we'll drive to Stanton and get married.
Bu akşam senin için geleceğim ve Stanton'a gidip evleneceğiz.
We'll get the women and children ashore and then stand by to take her in.
Kadınlarla çocukları karaya çıkarıp gemiyi yakalım.
When we get to the station, we'll be met by my sister and brother-in-law, Mr and Mrs Belknap-Jackson.
İstasyonda kız kardeşim ve kocası, Bay ve Bayan Belknap... tarafından karşılanacağız.
I say, do you think, we'll get to Piccadilly Circus by 1 : 30?
Saat 1 : 30'a kadar Piccadilly Meydanı'na varabilir miyiz?
We'll get Cutter out of that gold temple without firing a shot, just by strategy.
Cutter'ı o altın tapınaktan, tek bir atış bile yapmadan, sırf stratejiyle çıkaracağız.
- We'll be pushing farther west every year... and by the time I get back to Toronto, you'll probably be married...
- Her yıl biraz daha uzak Batıya gidiyoruz ve benim Toronto ya geldiğim zamanda, büyük olasılıkla sen evlenmiş olacaksın...
- lt'll be 8 : 00 by the time we get there.
- Biz oraya varana kadar saat 8 olur.
- We'll never get by those teeth!
- O dişlerin arasından geçemeyiz!
I bet you he'll be gone by the time we get back.
Eminim biz döndüğümüzde gitmiş olacaktır.
Organisation, general staff, offices, general headquarters - that's what we want and, by Gad, we'll get them!
Bizim ihtiyacımız olansa, organizasyon, genel kurmay, bürolar ve bir genel karargah ve yemin olsun hepsini alacağız.
We're running out of horses and mules, but we'll get by.
Atları ve katırları zorlayabilir, verim elde ederiz..
We'll have to get along by ourselves now.
Kendi başımızın çaresine bakmalıyız.
We'll get by this issue, but I hate to think about the next two weeks.
Bu sayıyı yetiştiririz, ama önümüzdeki iki haftayı düşünmek bile istemiyorum.
And by the time we get through with you you'll be riding like senators, the all of youse.
Sizinle işimiz bittiğinde senatörler gibi ata biniyor olacaksınız.
By the time we get to Missouri... we'll have'em all wore out passing'em back and forth and back and forth!
Missouri'ye varana kadar, ileri geri vermekten yıpranacaklar.
Little by little, we'll pay off our debts, and one day I'll get married.
Borcu ödeyeceğiz. Bir gün evlenmek istiyorum...
We'll get you out of this pocket by noon tomorrow.
Yarın öğlen burada olacaksınız.
By the time we get to Sacramento counting rebel sympathizers we'll pick up on the way, we'll be close to a thousand. We'll make your General Lee a president of the town inside of 30 days.
.. isyancıları sayarak, yoldan alacağız bine yaklaştık 30 gün içinde general lee'yi baskan yapacağız.
- By the time we get to Pearl you'll be as good as new.
- Pearl'e varana kadar hiçbir şeyiniz kalmaz.
Yeah. We'll stop by the house and get some things.
Evet, eve uğrayıp bir şeyler alırız.
We'll get nowhere by this rate.
Bu şekilde hiç bir yere varamayız.
By the time we get to look, they'll be old hags.
Bize sıra geldiğinde, hepsi kocakarı olacaklar.
There's a sheer drop. We'll never get by it.
Bunu geçmemiz imkânsız.
Just by selling the school, we'll get a lot...
Sadece okulu satsak bile para kırarız.
It'll be cold by the time we get back.
Döndüğümüzde hava soğuk olacak.
We'll stop by Cherry's house and get her suitcase.
Cherry'nin evinde durup, onun bavulunu alacağız.
- We'll get back and stand by.
Beklemede kalacağız. Peki.
By then we'll be in Contention, and they can't get there in time anyway.
O zamana dek biz Contention'da oluruz. Oraya zamaninda varamazlar.
Me and the kid'll take a boat, and by the time we get there everything will have cooled off.
Oğlanla bir gemiye atlayacağız, oraya gittiğimizde tüm sular durulmuş olacak.
Lf, by some miracle, we ever get out of this alive... you'll come with me to see the cherry in bloom.
Eğer bir mucize olur da buradan çıkarsak.. benimle kiraz çiçeklerini görmeye gelir misin?
If we don't get off by tonight we'll be in the bag.
Bu geceye kadar alınmazsak bizi keklik gibi avlayacaklar.
Oh, we'll get by.
Oh, bunu başaracağız.
Boy, we'll be lucky if we get to New York by Christmas.
Evlat, Noel'e kadar New York'a ulaşırsak şanslı sayılırız.
We'll only get murdered by our own lousy artillery!
Kendi topçularımız tarafından öldürülmek için mi?
- Sir, we'll get hit by our own bombs!
- Efendim, kendi bombamızla vurulabiliriz!
On Sunday we'll get a room by the hour, I'm telling you!
Pazar günü bir oda kiralayacağız, bu kadar!
God willing, we'll get both feet in the door by then.
Tanri isterse o zamana kadar kapidan geçmis oluruz.
And you'll get old, I'll be old and we'll sit here together, you and I. And we'll drink and we'll eat and we'll unbutton the tops of our trousers and we'll take a nap, right here, side by side, a little nap.
Sen yaşlanırsın, ben yaşlanırım burada otururuz ikimiz yeriz, içeriz pantalonlarımızın üst düğmelerini açarız şöyle bir kestiririz hemen şurada, yan yana, ufak bir şekerleme.
Oh, Walter. We'll stand by until you get safely in.
Walter, güvenle içeri girmeni bekleyeceğiz.
We'll get him by then for sure.
Bir haftaya onu kesin yakalarız.
We'll get to the county seat by noon easy.
Merkeze kolayca öğlen varırız.
If we can get to the plantation by tomorrow night we'll hide till dawn take care of whatever Yanks are there.
Yarın geceye kadar çiftliğe ulaşırsak şafağa kadar saklanıp oradaki Yankilerin icabına bakarız.
Where do you think we'll get to by tonight?
Bu geceye kadar nereye varmış oluruz sizce?
We'll get by.
Buluruz.
Incorrect. We'll still be able to get out of its path by use of impulse power.
İtici gücü kullanarak yolundan ayrılacağız.
We'll be at the Waldorf-Astoria. I don't get my baggage by the morning, your lawyers will hear from mine!
Waldorf-Astoria'da olacağız, Bavullar sabaha kadar ortaya çıkmazsa, avukatlarınız benim avukatlarımla görüşür!
We'll get back a man strengthened by today's ordeal.
Kahraman kurtarıcımız, bugün kurtaracağınız adam hayat okulunda kendi kendini yetiştirmiş büyük bir adam!
You get jeep, we be there in one hour. We be back by dinnertime. Soon-Lee, we go to Chorwon, we'll have Chinese food for dinner.
Umarım yarın sabah gözünü açtığında yanında biri olur ve ona artık bacak arasında hiç bir şeyin kalmadığını söyler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]