English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / We could do this

We could do this traducir turco

784 traducción paralela
You run along. Perhaps we could do this another day.
Belki başka bir gün tekrar konuşabiliriz.
But I thought we could do this one... Come on.
- Bitirdiğimizi düşündüm...
You think we could do this in a bed sometime?
Bunu bizim bazen yatakta yaptığımız mı düşünüyorsun?
Could you fix it so we could do this all the time?
Bunu hep yapabilmemiz için kalıcı hale getirebilir misin?
- I wish there were a couple of ways we could do this.
- Keşke bunu yapabilmenin bir kaç yolu olsaydı.
Tonight I think we could do this without serious physical or psychological damage.
Bu gece, ciddi bir fiziksel ve psikolojik zarar almadan yapabiliriz bunu.
I was wondering if maybe there wasn't some way that we could do this, without actually going through with the kidnapping.
Düşünüyordum da belki bunu çocuğu kaçırmadan da yapabilmenin bir yolu olabilir mi diye.
Maybe we could do this some other time.
Belki bunu başka zaman konuşabiliriz.
What did we do to you compared with this? All you could.
Karşılaştıracak olursak ne yaptım ki?
You'd find out what good it'd do you if we could kiss this outfit goodbye.
Eğer buradan kaçabilseydik neresinin iyi olduğun anlardın.
But since they stopped on this side of the Arno, and there was nothing more we could do, we went and joined them.
- Ama Arno savaşı durduğundan ve artık yapacağımız başka bir şey kalmadığından gidip onlara katıldık.
Could we do this later?
Bunu daha sonra yapsak?
Do you think this, uh, killer, this Jefferson Randolph, could be persuaded to run when we find him?
Bu... katil Jefferson Randolph'u bulduğumuzda kaçmaya ikna edebilir miyiz dersin?
Without being unkind to either the Henry or the Spencer, do you suppose we could agree that this is the finest gun in the world?
Henry veya Spencer'a saygısızlık etmeden bunun dünyanın en iyi silahı olduğunu söyleyebilir miyiz?
If only we could do what this tree is doing, Elisabeth.
Şu ağacın yaptığını keşke biz de yapabilseydik, Elisabeth.
- Yes, we could only do this.
Evet, öyle yapalım.
I told you this could happen. What are we gonna do?
- Bunun olabileceğini söylemiştim.
We allowed him to select the class he felt he could do best in and this is the result.
En başarılı olacağı sınıfı seçmeyi kendisine bıraktık... ve sonuç.
"Why Does My Baby Do This to Me When We Could Be in Love?"
"Aşık olsaydık, bebeğim bana bunu niçin yapsın?"
Mrs. Robinson, do you think we could talk a little first this time?
Bayan Robinson bir değişiklik yapıp bugün biraz konuşalım mı?
What do you think we could get for this... from a secondhand shop?
Tatlım, bunu ikinci el mal satan bir mağazaya satsak ne kadar verirler dersin?
If we could do that, we wouldn't be here like this!
Bunu yapabilseydik, şu anda burada bu şekilde olmazdık!
I do not think we could have kept our sanity living too long on this accursed planet.
Bu gezegende akıl sağlığımızı kaybetmeden daha fazla kalamazdık.
How could you do this to me, Vera? After all we've been through?
Bunu nasıl yaparsın Vera?
This guy in the Tiger, the least we could do is get him on the radio and talk to him.
Tiger'daki adam, en azından onunla telsiz bağlantısı kurabiliriz.
I don't think we could do it this easily
Bu işin hiç de kolay olacağını Sanmıyorum!
I think we could probably do this again in the late spring.
Bu baharın sonuna doğru düşünüyorum.
Sorry to wake you, Colonel, but we could only do this under the cover of darkness.
- İstemem, sağ ol.
Hey, Holland, we get enough of this stuff... we could use it to catch us when we do the magic show.
Hey, Holland, bundan yeterince elimizde var... Bizi yakalamak istediklerinde sihir gösterisinde kullanabiliriz.
( man ) Once they found out we weren't going to do the things that they had heard, they could understand, "Hey, this is just another human being."
Duydukları şeyleri onlara yapmayacağımızı anladıklarında "Bu da bir çeşit insan." diye düşünebildiler.
Others we put on transport to get them on the roads - this was all we could do.
Diğerlerini yola ulaştırmaya çalıştık, yapabileceğimiz tek şey buydu.
Mr Gittes, do you think we could discuss this alone?
Bay Gittes, acaba bu konuyu yalnz görüsebilir miyiz?
Our cells were this big... and we could do nothing but stand where we were... and get the water and the lime all over us.
Hücrelerimiz bu kadardı..... ancak ayakta durabiliyor ve hareket edemiyorduk ve üstümüze su ve kireç tozu döküyorlardı.
Who do we now have here in this car that could have known or could have been involved with the Armstrong household?
Artık bir özet yapma zamanıdır, bu vagonda toplananlar arasında kaç kişi ya Armstrong'ları tanıyordu, ya da yanlarında çalışmıştı?
Could we - Could we do this thing now?
Biz bunu - şimdi yapabilir miyiz?
We could do with a drop of this weather in London.
Bu havanın birazını da Londra'da görebilseydik.
Mr. Kyle, could we not do this?
Bay Kyle, bunu yapmasak olur mu?
If we don't do it this way... how could we get the fairy to appear?
Hadi... yoksa melek gelmez
Could we get a computer to do this?
Bunu yapacak bir bilgisayar alamaz mıyız?
- How could you do this to us, after everything we've done for you?
- Sizin için yaptıklarımızdan sonra, bunu bize nasıl yapabildiniz?
Do you think it's possible we could work our way off this table?
Sence sen ve ben çabalasak bu masadan kalkabilir miyiz dersin?
Could we do this some other time?
- Başka zaman yapsak olmaz mı?
But when they were probing my thoughts, I could feel that they once existed in this dimension, just as we do.
Ama düşüncelerimi tararlarken, bir zamanlar bizim bulunduğumuz boyutta yaşadıklarını hissettim.
Do you think if we win this contest, we could stay here forever and not have to go back to that old institute?
Bu yarışmayı kazanabileceğimizi düşünüyor musun, burada sonsuza kadar kalabilirdik ve eski kuruma geri dönmek zorunda değil miyiz?
And I really thought we could do it this time...
Bu sefer başaracağımıza ne kadar inanmıştım halbuki...
COULD WE DO THIS ANOTHER DAY?
Bunu başka bir gün yapabilir miyiz?
This is the best we could do at such short notice.
Bulduklarımızın en iyileri bunlar.
- Could we do this later?
- Bunu sonra yapsak?
So unless we wanna go stone criminal... that means doing bank jobs or blackmail... or fencing stolen Oriental treasure... the best thing we could do is go back to see the D.A. in Sacramento... run this by him, see if we can work it out together.
Azılı suçlular olmak istemiyorsak... yani banka soygunculuğu, şantaj... ya da çalıntı mal satışı gibi işlere bulaşmayacaksak... yapabileceğimiz en iyi şey, Sacramento'daki bölge savcısına gidip... onunla konuşup bu işi halletmeye çalışmak.
Now, kids, do you really think we could enjoy this money without sharing it with you?
Yapmayın çocuklar, sizinle paylaşmadan o paranın tadına varabilir miyiz sanıyorsunuz?
How could we do this?
Bunu nasıl yapabildik?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]