We copy traducir turco
930 traducción paralela
Rocket 1202, we copy it.
Roket 1202, kopyaladık.
'Eagle 2 from Moonbase Alpha. we copy.'
Ayüssü Alfa'dan Kartal 2'ye. Sizi duyduk.
- Yes, Alpha, we copy.
- Evet Alfa, duyuyoruz.
We copy.
Anlaşıldı.
Roger, Capricorn, we copy.
Anlaşıldı Oğlak Bir, onaylandı.
We copy.
Olumlu.
Roger, Capricorn. We copy.
Anlaşıldı, Oğlak Bir.
- We copy.
- Bütün birimlere bildiriyorum.
We copy them like that.
Birebir kopyalayabiliyoruz.
You don't need to copy my driver's license, my credit cards. We just wanna make sure we know where to reach you "Geoffrey P. Seevers"
Seni nerede bulacağımızdan emin olmak istiyoruz Geoffrey P. Seevers.
I'm afraid we haven't a copy of the 1935 report, sir.
Üzgünüm ama elimizde 1935 raporunun sureti yok efendim.
This is the copy of a telegram we received from Paris.
Bu Paris'ten aldığımız bir telgrafın kopyası.
It's too late to touch the cover, but we'll run... a paper band around every copy with "Fleming Found" in block letters.
Kapağı değiştirmek için çok geç ama her sayıya bir bant koyup üzerine büyük harflerle "Fleming Bulundu" yazacağız.
We always send LA a copy.
L.A'e daima bir kopyasını göndeririz.
I'm almost sorry we didn't meet up with that gang you're after. Make good copy.
O haydutlarla tanışmadığım için neredeyse üzüleceğim.
I tell him we're on our honeymoon and you drag out a copy of Winston Churchill.
Ben ona balayında olduğumuzu söylüyorum, sen ise Winston Churchill kitabını gösteriyorsun.
- Because we can't get another copy of it!
- Çünkü başka bir kopyasını bulamayız!
But the only copy we have just now is the hand written original, I'm afraid.
Fakat şu anda elimizdeki tek kopya özgün el yazması, korkarım.
No, of course I'd be delighted to send you a copy as soon as we have it typed.
Hayır, kuşkusuz daktiloya çekilir çekilmez size bir kopyasını göndermekten mutlu olacağız.
We can copy but not transmit.
Duyabiliriz ama konuşamayız.
How are we in the copy department?
Matbaa da işler nasıl gidiyor?
I'm sorry, The Hatrack Hanging, Falcon Smith's latest, we haven't received our copy yet,
Affedersiniz, Falcon Smith'in son romanı Rafta Asılma, henüz bizim nüsha ulaşmadı.
We'll need a copy of her medical records.
Sizin hasta kayıtlarınıza ihtiyacımız olacak.
We already have a copy.
- Hadi, "Boğarak İdam". O zaten vardı.
We're issuing to as many householders as possible a copy of this booklet, which tells them how to prepare their houses against blast and fall-out.
Mümkün olduğunca çok ev sahibine, patlama ve radyoaktif serpintiye karşı... evlerini nasıl hazırlamaları gerektiğini anlatan bu kitapçığı dağıtıyoruz
We have 3 definite offers from people who don't care what Shahbandar announces because they believe that Shahbandar has a copy and this is the original.
Şu an Shahbandar'ın ne diyeceği umurunda olmayan 3 ayrı müşterimiz var. Çünkü onlar da biliyorlar ki, Shahbandar'ın elinde hem aslı hem de kopyası var.
Since we learn nothing and can't copy and it's a kind of racism, since they're for full-time students and create anxiety and sexual frustration.
Madem ki bir şey öğrendiğimiz yok. Madem ki kopya çekmek yasak. Hem bu bir nevi ırkçılık da sayılır.
Maybe we still have a copy.
Belki elimizde bir tane kalmıştır.
All we do is copy it!
Sadece kopyalamaya ihtiyacım var!
They would lend me some overalls because every day, I'd walk along and copy down the various electric train lines because we wanted to bomb them.
Paris yakınlarında Juvisy adında bir kasabada sadece bir odası ve mutfağı vardı ve mutfakta uyuyordum. Son derece tehlikeli bir bölgeydi o zaman.
- I've only a copy, we took a photo.
- Sadece kopyası var, fotoğrafını çekmiştik.
Apart from the legacies to the servants, which you can copy from the present will, I want my wife to be sole beneficiary of the estate – that is until we have children, of course.
Hali hazırdaki vasiyetten kopyalayabileceğin hizmetlilere kalacak olan paydan hariç olarak çocuklarımız oluncaya kadar eşim tüm mirasın tek varisidir.
We just made a perfect copy of Rock Ridge.
Rock Ridge'in mükemmel bir kopyasını yaptık.
At 7 : 22, the picture gets to the engraver, and we start setting up your copy.
Resim, saat 7 : 22'de kalıpçıya gelecek biz de senin yazını ayarlayacağız.
The Commodity speech of last week, we have a copy?
Geçen haftanın ticari konuşması, bir kopyası var mı?
- We want a copy of permit number 838.
- 838 nolu izin belgesinden bir kopya istiyoruz.
We don't want to register a galley, we want a copy of permit number 838.
Bir gemiye kayıt yaptırmak istemiyoruz, 838 belgesinden bir kopya istiyoruz.
We don't want to go to the port, we want a copy of permit number 838.
Limana gitmek istemiyoruz, 838 belgesinden bir kopya istiyoruz.
- We want a copy of permit number 838.
- 838 no'lu izin belgesinden istiyoruz.
Rynn tells me we've promised you an autographed copy.
Rynn size imzalı bir kitap için söz verdiğin söyledi.
Oh, yes, we have a very nice copy signed by the author, I believe.
Oh, evet. Sanırım yazarı tarafından imzalı çok güzel bir kopyası bizde var.
Capricorn One, we show red on the heat shield. Do you copy?
Oğlak Bir, Isı kalkanı kırmızı gösteriyor, onaylıyor musunuz?
Capricorn One, we show red on the heat shield. Do you copy?
Oğlak Bir, ısı kalkanı kırmızı gösteriyor, onaylıyor musunuz?
Capricorn, we show red light on the heat shield. Do you copy?
Oğlak Bir, ısı kalkanı kırmızı gösteriyor, onaylıyor musunuz?
We'll give you a copy of the film
Filmin bir kopyasını size vereceğiz.
We've had to make some changes in your copy.
-... olduğun kısımları biraz değiştirdik.
We don't want the treasures, we only want to copy them.
Biz, hazineleri istemiyoruz. Sadece onları kopyalamak istiyoruz.
Ah... Well, yes... Actually, we have seen an advanced copy...
Evet, taslak kopyasını okuduk.
If we don't get anything new in the next 10 minutes go with the wire service copy under the 40 point banner. Picture in 3 columns.
On dakika içinde yeni bir şey öğrenemezsek... haber ajansından gelen bilgileri 40 puntoluk manşet yapsınlar. 3 sütun da resim olsun.
We're making a copy from our original blueprints.
Orijinal projeden kopyasını çıkarıyoruz.
We can't accept a copy when the court already has the original.
Mahkemede orijinali varken fotokopiyi kabul edemeyiz.
copy 1034
copycat 22
copy that 2338
we come in peace 46
we could be friends 20
we come 16
we could talk 32
we couldn't 74
we cool 83
we could go together 21
copycat 22
copy that 2338
we come in peace 46
we could be friends 20
we come 16
we could talk 32
we couldn't 74
we cool 83
we could go together 21