What is she like traducir turco
422 traducción paralela
- Andrews, what is she like?
- Andrews, neye benziyor?
What is she like?
- Nasıl görünüyor? - Ne gibi?
What is she like?
Kız nasıl biri?
- What is she like?
- Nasıl bir kadın?
What is she like?
Ne gibi?
What is she like?
Neye benziyor?
Your wife, what is she like?
Karın nasıl biri?
What is she like, this...
Kim oluyor, bu... Valeria?
What is she like?
Kız nasıl birisi?
What is she like?
Nasıl biri?
What is she like? She's a great teacher, a good mom.
Harika bir öğretmen, iyi bir anne.
What is she like, Miss Woodhouse?
O nasıl biri, Bayan Woodhouse? .
But... if Tae Gong Shil is saying that she herself is what she's really afraid of... then the only thing President Joo can do... is to take a step back and watch her as he waits for her like I've done.
Ama Tae Gong Shil'in en çok korktuğu şey kendisiyse Başkan Joo'nun da onu uzaktan izleyip beklemekten başka çaresi yok.
I know she went out, but what I'd like to know is where did she went!
Dışarı çıktığını biliyorum, ama benim istediğim nereye gittiği!
What she means is if somebody stays and moves around the fire, it'll look like we're still here.
Onun demek istediği eğer biri kalır ve ateşin çevresinde dolanırsa,.. ... buradaymışız gibi görünür. Ve Fuller kımıldayamaz.
- I treat her like what she is to me, nothing.
- Bana ne ifade ediyorsa öyle davranıyorum.
A beautiful girl like you... is embarrassed to get what she wants from a handsome man on Capri?
Senin gibi güzel bir kız... Capri gibi bir yerde, yakışıklı bir adamdan istediğini almaya çekinir mi?
This is what she looks like.
İşte şöyle bir kız, bak.
Obviously, what has happened is he's involved Nancy Ashton in the Sherwood case. She got frightened, and then he killed her just like that.
Belli ki Nancy Ashton'ı Sherwood olayına karıştırdı, kadın korktu ve onu öldürdü.
I simply go on and keep doing what I've done and have faith that inside she's... that inside is waiting, like water underground.
Yaptıklarımı yeterli görüp devam edebilir, içinde derin bir deniz olduğu inancımı korumayı sürdürebilirim.
Listening to you, it suddenly comes to me what a child she is immature and like that.
Seni dinlerken, birden o bana olgunlaşmamış bir çocuk gibi geldi.
I don't know what she's like and yet her image is clear
# Belli de olsa sureti Bilmiyorum nasıl göründüğünü #
- Don't treat her like a criminal. - That's what she is.
- Ona suçluymuş gibi davranmayın.
- This is what she looks like.
- İşte resmi bu.
What she would really, really like is for us to get engaged in her bed.
Aslında onun yatağında nişanlanmamızı istiyor.
I would have came and seen you quicker, only you know what like she is.
Seni daha önce görmeye gelirdim ama onun nasıl biri olduğunu biliyorsun.
This is what she looked like when they were going at it.
İşte, pompa yaparlarken kardeşim de aynı böyle görünüyordu.
You should know what she is like she likes being ingratiated so I pampered her ego with kind words and she decided to take charge of the Grand Hearing
Onun huyunu bilirsiniz Pohpohlanmaktan çok hoşlanıyor Ben de süslü sözlerle onun egosunu kabarttım
Let's see what she has in here she is like any other woman
Bakalım buraları nasılmış. Aynı diğer kadınlara benziyor.
She has no right to inquire what a husband offered to her is like and when the most important question, "without dowry", presents itself she should accept anybody that is given her.
Bunu bir koca bulma meselesi olarak görmemeli, hele bu çeyizsiz bir evlilikse, ona sunulan her şeyi kabul etmelidir.
What's she look like? That saleswoman, Elen. Is she pretty?
Nasıl biri o tezgâhtar kız, Helene?
She doesn't want anyone to know what she looks like now, or where she is.
Kimsenin, nasıl göründüğünü ya da nerede olduğunu bilmesini istemiyor.
Like whenever people would ask her what I did, she'd say, "he struggles."
Ne zaman birileri ona ne iş yaptığımı sorsa "uğraşıyor" derdi.
And I was wondering, what is she really like?
Merak ediyorum, aslında nasıl bir kız diye.
Yeah, like, what is she, man, like 25?
- Evet, 25 yaşlarında.
In any event, there she is and this is what she looks like.
Her neyse, kendisi işte böyle görünüyor.
I think that's what the end of the season really is this like hope that she's not totally lost him forever y know for the record the boat was named after you at the end of last season Seth just takes off an he leaves her a letter
Sadece şunu bilmeni istiyorum. Bunu neden yapmak zorunda olduğunu anlıyorum. Teşekkürler.
And it's like she wants to be my mentor, which is exactly what I needed.
Ve sanki benim akıl hocam olmak istiyor ; yani tam ihtiyacım olan şey.
So remember, kids, when you meet a woman no matter how nice she is or what she looks like, remember women get worse.
Doğru. Bir kadınla tanıştığınızda çocuklar, o ne kadar iyi veya güzel olursa olsun şunu sakın unutmayın kadınlar kötüye gider.
Really, huh? Like she doesn't have a regular weekly appointment is that what you're saying?
Her hafta düzenli randevu almıyordu, öyle mi?
So, what you're saying, in your own little talking-chimp kind of way is that she really doesn't like me?
Yani kendi konuşan şempanze tarzında demek istediğin Heather'ın benden gerçekten hoşlanmadığı mı?
It little matters what she did, like all mothers, my heart is broken
Ne yaptığı önemli değil. Tüm anneler gibi kalbim kan ağlıyor.
We don't know who the leader is, what he or she looks like.
Liderin kim olduğunu ya da neye benzediğini, bilmiyoruz.
She said to me, "Is it worth it?"...'cause she knew what it would be like later.
Bana : "Buna değer mi?" diye sordu çünkü daha sonrasının nasıl olacağını biliyordu.
Yes. And perhaps saying is correct what not only was working for him like nursemaid of Violet, since she also was his close friend.
Ve belki de Violet'e bakıcılık yapmakla kalmayıp onun hayat arkadaşı da oldunuz?
What she needs is to go out with someone like you.
Senin gibi biriyle çıkması gerek.
And the weird thing is now it's hard for me to even remember what she looked like.
Garip olan şey, şimdi neye benzediğini bile hatırlayamıyorum.
You know what I think she would like even more... is to see you wear it.
Sanırım, bu şeyi, senin takmana daha çok sevinecektir.
Is Miss Woodhouse sure she would like to hear what we're all thinking?
Bayan Woodhouse hepimizin düşündüklerini bilmek istediğinden emin mi?
Truth is we don't really know each other very well and, you know what if she did reject me, I'd end up going to work every day feeling like a fool.
Gerçek şu ki birbirimizi o kadar iyi tanımıyoruz. Beni reddederse her gün işe kendimi aptal gibi hissederek giderim.
Now, Frasier, you know her better than I. Is that what she looks like when she's writhing in envy?
Frasier, onu benden iyi tanıyorsun. Kıskançlıktan kıvranırken böyle mi görünüyor?
what is it 20402
what is this 7416
what is that 6346
what is it good for 29
what is she doing 254
what is the matter with you 266
what is it about 92
what is going on 1442
what is he doing 415
what is that supposed to mean 430
what is this 7416
what is that 6346
what is it good for 29
what is she doing 254
what is the matter with you 266
what is it about 92
what is going on 1442
what is he doing 415
what is that supposed to mean 430