English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / What you mean

What you mean traducir turco

61,517 traducción paralela
We want to know what you mean when you talk about Seattle being a zombie homeland.
Seattle'ın zombi vatanı olması hakkında ne demek istediğini bilmek istiyoruz.
Can we get a straight answer on what you mean when you say, "Seattle is gonna be the capital of a zombie homeland"?
Seattle zombi vatanının başkenti olacak derken ne demek istediğinizi net bir şekilde öğrenebilir miyiz?
Can you tell us what you mean by that?
Ne demek istediğinizi açıklar mısınız?
That's what you mean.
O adamı mı?
Uh, depends on what you mean by "all right."
- "İyi" den kastının ne olduğuna bağlı.
I mean, like, what would you do if it was you and it was Tyler's baby?
Yani senin başına gelseydi, Tyler'ın bebeği olsaydı ne yapardın?
I mean, that is what you people do, right?
İnsanlar böyle yapar, değil mi?
What do you mean, "why me"?
Ne demek neden ben?
What do you mean "should"?
Yetebilir derken?
I mean, what're you gonna do, put him in the back of your truck?
Tutup da arabanın arkasına koyacak halin yok ya.
You know what I mean.
Ne demek istediğimi biliyorsun.
People say they love you... but what they mean is, they love how loving you makes them feel about themselves.
İnsanlar seni sevdiklerini söyler... Ama kastettikleri şey seni sevmenin onlara kendilerini nasıl hissettirdiğini sevdikleridir.
I mean, what has coming here done for you?
Peki buranın size ne faydası oldu?
- I need you guys to sit down. - What is that supposed to mean?
Yerlerinize oturun.
What do you mean?
Ne demek istiyorsun?
You know what I mean.
Ne dediğimi biliyorsun.
What do you mean?
Nasıl yani?
What do you mean?
Ne diyorsun sen?
What do you mean?
- Nasıl yani?
- but we couldn't see her. - What do you mean you couldn't see her?
- Ne demek göremedik onu?
What do you mean used to be?
Eskiden insanlardı derken?
What I mean is... I felt like you had my back, like you were willing to go dark with me.
Demek istediğim benimle karanlığa düşmek pahasına olsa bile arkamı kolladığının düşüncesine kapıldım.
What do you mean? Shh!
Nasıl yani?
What... what do you mean?
Ne... Nasıl yani?
What do you mean, we can't kill him?
Nasıl yani, onu öldüremeyiz?
Wait. What do you mean?
Nasıl yani?
What do you mean, evil?
Kötülük derken?
What do you mean, "gone"?
- Gitti de ne demek?
- What do you mean it's gone?
- Ne demek hepsi gitti?
What do you mean close?
Yakın derken?
What do you mean?
Bilerek değildi. - Nasıl yani?
What do you mean?
Nasıl yani? Neden?
What do you mean "we"?
- Beni de mi katıyorsun?
Wait. What do you mean, consequences?
Ne gibi yaptırımlar?
You know what I mean.
Anladın sen.
Okay. What do you mean?
Nasıl yani?
What do you mean he won't be here?
Babam gelmeyecek mi?
What do you mean, you copied him?
Nasıl yani?
What do you mean? And don't call me dude.
- Bir de bana "dostum" deme.
I mean... with what you did.
Yani yaptığın şeyden sonra.
What do you mean he made you?
- Ne demek o yaptırdı?
What do you mean "nope"?
Ne demek hayır?
What do you mean "urban legend"?
Bir dakika, şehir efsanesi derken?
What do you mean bad choices?
Kim soruyor? - Hatalı karar derken?
- What do you mean?
- Ne demek istiyorsun?
What do you mean, bought it?
Aldılar da ne demek oluyor?
You know what I mean?
Anlatabiliyor muyum?
I think you'll see what I mean.
Bence ne kastettiğimi göreceksin.
- What do you mean, something's going on?
- "Bir şeyler oluyor" da ne demek?
What do you mean?
Ne demek istedin?
I mean, polyphonics doesn't even begin to explain what you're doing.
Yani polifonik, yaptığın şeye açıklama getirmenin yanından dahi geçemiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]