Where is the key traducir turco
219 traducción paralela
Where is the key to your cabin?
Kamaranızın anahtarı nerede?
- Where is the key?
- Anahtar nerede?
- Yes, where is the key?
- Evet, anahtar nerede?
Where is the Key?
Anahtar nerede?
- Where is the key?
Anahtar nerede?
Listen asshole, where is the key?
Dinle puşt herif, anahtar nerede?
N ow. Where is the key?
Pekala, anahtar nerede?
Where is the key to the safe deposit box?
Kiralık kasa anahtarı nerededir?
Where is the key?
- Anahtar nerde? !
What have we- - Where is the key, my little baby?
Bakalım ne varmış burada - Anahtarım nerde şirin bebek?
Where is the pass key?
Haddinden fazla bekledik.
- I know where the key is.
Lütfen canım. - İşte.
Where is the key?
Anahtar nerede?
I know where the key is.
Anahtarın yerini biliyorum.
But surely if you know where the key is, that's proof.
Anahtarın yerini biliyorsak, bu kanıttır.
I thought you might like to know that we know where the key is hidden.
Anahtarın nereye saklandığını bildiğimizi bilmek istersiniz diye düşündük.
It says, "There will be another death " if you disclose where the key is hidden. "
"Anahtarın yerini ortaya çıkarırsanız başka bir cinayet daha işlenecek." yazıyor.
Where is the final key?
- Son anahtar nerede?
If you do not tell me where the final key is, I shall order my creatures to kill her!
Son anahtarı yerini söylemezsen yaratıklarıma kızı öldürmelerini emrederim.
The key. I need the key. Where is it?
Anahtarı bulmam gerek.Anahtar nerede?
The key is to be found in the crashed ship where you discovered Iblis.
Cevabın, Iblis'i keşfettiğiniz yerdeki gemi enkazında olduğuna inanıyorum.
The key, I believe, is to be found in that crashed ship where you discovered Iblis.
Cevabın Iblis'i keşfettiğiniz yerdeki gemi enkazında olduğuna inanıyorum.
Here is the key to the garage... where the victim goes every night at 7.30 sharp... driving a green Volvo, license number 292 BX 74.
İşte garajın anahtarı... kurban her akşam tam 7.30'da garaja giderdi... 292 BX 74 plakalı, yeşil Volvo.
No point in cracking a 23-room house until we find out where the key is.
Anahtarın nerede olduğunu bilmeden 23 odalı bir eve girmenin hiçbir mantığı yok.
The person who knows where that key is is Mr Trent.
O anahtarın nerede olduğunu bilen tek kişi Bay Trent.
Now, we can cut you out one by one... or you can tell me where the key is to that chain.
Şimdi, biz sizi teker teker de kesebiliriz ya da sen bana zincirin anahtarının yerini söylersin.
See, the key to any con is placing the mark in a position where he thinks that reward will come or harm will be avoided if he does exactly as he is told by the character assumed by the conman.
Bak, üçkağıdın anahtarı bir dolandırıcı olarak gerektiği gibi davranarak mükafatını göreceğin ya da zarardan kaçınabileceğin şekilde hareket etmektir.
You know where the key is.
Anahtarın yerini biliyorsun.
Where the key is and where little Tonga is.
Anahtarın ve minik Tonga'nın olduğu yerde.
She may know where the Key is!
Belki Anahtar nerede biliyordur!
Where is the locker that this key opens?
Bu anahtarın uyduğu kilitli bölme nerede?
- You know where the key is?
- Anahtarı nerede biliyor musun?
Do you know where the key to this is, sir?
Bunun anahtarının nerede olduğunu biliyor musunuz, efendim?
- I know where the extra key is.
- Ben ekstra anahtar nerede olduğunu biliyorum.
Strange, the key is in the lock, - although I put it in my pocket this morning - where it is still.
Garip, anahtarımı bu sabah cebime koymama ve hâlâ cebimde olmasına rağmen şu anda kilitte.
well, she knows where the key is.
Anahtarın yerini biliyor.
Where is the director with his key to open the blasted display case?
Nerde bu sandukayi açacak olan anahtar?
- tell me where the key is.
- Anahtar nerede söyle.
I don't have the key here. - Where is it?
- Ahahtar bende değil.
It doesn't matter where the key is.
Anahtarın nerede olduğunun önemi yok.
The key- - where is it?
Anahtar, nerede o?
The key of the safe-deposit box, where is it?
Kiralık kasanın anahtarı. Söyle, nerede?
That's where the lock is that the key fits.
Bu yer anahtarın uyacağı yer.
So you guys think that this key is gonna unlock the dome and then... And then you guys are gonna find something there... something that's gonna help you guys figure out where you actually come from?
Yani size göre bu anahtar bu kubbeyi açıyor ve sonra orada birşeyler bulacaksınız..
Tell me where the Key is.
Bana anahtarın yerini söyle.
Why can't you tell me where the Key is?
Neden Anahtar'ın yerini bana söyleyemiyorsun?
Now... tell me where the Key is.
Şimdi... Bana Anahtar'ın yerini söyle.
I've gotta have it now and you keep refusing to tell me where the Key is.
Onu hemen almalıyım. Ama sen anahtarın nerede olduğunu söylemeyi reddediyorsun.
You keep refusing to tell me where the Key is.
Anahtarın nerede olduğunu söylememek için direniyorsun!
We mapped out a scenario where you infiltrate the K-Directorate lab where the key is being held.
Bir senaryo çıkardık. Sen, anahtarın bulunduğunu düşündüğümüz K-Directorate laboratuarına girecektin.
Tell me where the Key is.
Anahtarın yerini söyle.
where is he 5231
where is it 2891
where is 140
where is your wife 24
where is he from 17
where is your brother 26
where is she 3620
where is the boy 29
where is it from 16
where is this place 56
where is it 2891
where is 140
where is your wife 24
where is he from 17
where is your brother 26
where is she 3620
where is the boy 29
where is it from 16
where is this place 56
where is she going 61
where is your father 42
where is he going 98
where is here 20
where is that 214
where is everybody 425
where is this 99
where is my wife 35
where is he now 439
where is she now 268
where is your father 42
where is he going 98
where is here 20
where is that 214
where is everybody 425
where is this 99
where is my wife 35
where is he now 439
where is she now 268