Without love traducir turco
1,233 traducción paralela
We embraced without love and will part... without regret.
Aşık olmadan birbirimizi kucakladık pişmanlık duymadan ayrılacağız.
Then she said that having children without love in lif e would be meaningless
Aşık olmadan çocuk yapmanın çok anlamsız olduğunu söyledi.
Long are the days, long are the nights, long are the years without love, without the water of love,
Günler uzun geliyor, geceler uzun geliyor, yıllar uzun geliyor aşk olmadan, aşk suyu olmadan,
Without love.
Aşk olmadan.
Could you pretend to be a woman who doesn't believe in sex without love, but just feels so horny sometimes she wants to jump anything in pants?
Aşksız sekse inanmayan ama bazen her erkeğin üstüne atlayacak kadar kendini azmış hisseden kadın rolünü oynar mısın?
You've lived all these years without love.
Hem sen de bunca yıldır aşksız meşksiz yaşadın.
I know that a life without love is no life at all.
Aşksız hayatın hayat olmadığını biliyorum.
She couldn't live without love.
Sevgi olmaksızın yaşayamazdı.
I'll suffocate without love in my life.
Bütün ömrüm boyunca acı çektim.
The harshest of truths... yet the weakest ties... without love the worst of illusions... promise most resolute...
Gerçekler büyük Yalanlar da büyük
Not having that which having makes them short. - Out of her favour where I am in love. should be so tyrannous and rough in proof. should without eyes see pathways to his will. - In love?
Kederi azaltacak şeyin olmaması.
As a matter of fact, Al and I can't make love without listening to your CD.
Hatta sizin CD'niz olmadan sevişemiyoruz.
What's love without danger?
Tehlikesiz aşk nedir ki?
Oh, you'd love to live in a world without war, I know that.
Savaş olmayan bir dünyada yaşamaya bayılırdın, bunu biliyorum.
without the air of love.
aşk havası olmadan.
Without the light of love, without bread or water, without air.
Aşk ışığı olmadan, ekmek veya su olmadan, hava olmadan.
The fear of dying without ever having known love was greater than the fear of death itself I know now I was not alone in the horror of this darkness.
"Aşkı tanımadan ölmenin korkusu, ölüm korkusundan çok daha büyüktü". "Artık bu karanlık boşlukta yalnız olmadığımı biliyorum".
And it's love, without a doubt
Kuşkusuz aşktır bu
I can't talk to you without wanting to express my love for everything you are.
Her şeyine olan aşkımı ifade etmeden seninle konuşamam.
- That marriage... is no marriage without a love-story.
Bu evlilik, bir aşk hikayesi olmadan evlilik olmaz.
Betty, you know I love you, but I can live without you.
Betty, seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun. Ama sensiz de yaşayabilirim.
- But you don't love it. Without the DMA upgrade, it's only half a rocket ship.
Çünkü DMA yazılımını yenilemeden bilgisayarın ancak yarı hızda çalışır.
How can I live my life... without the two people I love the most?
Neden? Hayatımda en çok sevdiğim iki insanı kaybetmişken nasıl yaşayabilirim?
Tell me, will you live the rest of your days without making love?
Söyle bana, geri kalan günlerini aşk yapmadan mı geçireceksin?
But love is passion, obsession, someone you can't live without.
Fakat aşk tutkudur, ihtirastır, onsuz yaşayamayacağın birisidir.
And love without trust?
Ya güven olmayan bir aşk?
I love your idea of social life as a group, Without all this ferocious pairing off.
Sosyal bir gruba dahil olarak yaşamanın çiftlere ayrılmaktan daha önemli olduğuna dair söylediklerinde haklısın.
I have sinned against love and God for the sake of your mercy, which you would not have given without my sin.
Sırf senin merhametin için aşk ve tanrı huzurunda günah işledim, ki bu merhameti günah işlemeden vermeyecektin.
" I would love this world without you in it
" İçinde sen olmasan bu dünyayı daha çok severdim...
If I sing to Frank without making any mistakes... he would know how hard I've worked... and how much I still love him after all these years.
Eğer Frank'e şarkıyı hiç hata yapmadan söylersem ne kadar çok çalıştığımı ve geçen bu kadar seneden sonra onu hala ne kadar sevdiğimi anlayacaktır.
" I love you without knowing how...
Seni, nasıI olduğunu bilmeden seviyorum.
" I love you without knowing how... or when... or from where.
Seni seviyorum, nasıI olduğunu bilmeden. Ya da ne zaman ve nereden.
I love you straightforwardly, without complexities or pride.
Seni dosdoğru seviyorum. Karışıklıklar ve kibir olmadan.
Falling in love without falling in love.
Aşık olmadan aşık ol.
Teach her to fall in love without falling in love yourself.
O'na kendin aşık olmadan nasıl aşık olacağını öğret.
Teach her to fall in love without falling in love yourself.
Kendin aşık olmadan O'na aşık olmayı öğret.
Because, there's no love without friendship.
çünki arkadaşlık olmadan aşk olmaz.
You can't live without those you love.
Sevdiklerin olmadan yaşayamazsın.
World's Without Love
Gurura boyanmış Yola çıktım, yürüyorum
Understand, that while I'm not a prophet, I can tell you that if I were going to be sent away in a life pod and forced to watch everything I love and have fought for die before my eyes without even a chance to keep it together the life pod would suffer just such a terrible accident.
Ben kahin sayılmam ama size bir filikaya bindirilip gönderilirsem sevdiğim, uğruna savaştığım şeylerin gözlerimin önünde yaşama şansı tanınmadan yok olduğunu izlersem filikanın başına böyle bir kaza geleceğini söyleyebilirim.
I'd love to get off this Ferris wheel without insulting each other further.
Birbirimize daha fazla hakaret etmeden bu dönmedolaptan insek iyi olurdu.
I'd love to be able to tell you that if the same case came in tomorrow I'd do the procedure without a second thought, but I don't know.
Aynı vaka yarın gelse, hiç düşünmeden müdahale edeceğimi söylemeyi çok isterdim, ama bilemiyorum.
As much as I love you I'm sorry, I can't move to London without Ben.
Seni ne kadar sevsem de üzgünüm, Ben olmadan Londra'ya taşınamam.
But not that I didn't love the Yarn Fair, but I could've done without half the condo complex pointing at me and whispering, "So that's the faigelah."
Örgüleri sevmediğimden değil, Onun yerine, bir villa da beni işaret edip "işte bu sevimli şey" diyebilirlerdi.
We can do it without you, but the jinn think that you should come and I would love that.
Bunu siz olmadan yapabiliriz ama Cin sizin gelmeniz gerektiğini düşünüyor... ve bu benimde hoşuma gider.
Without the love, it's just a ball of meat.
Sevgi olmadan yapıldığında köfte olmaz, sadece kıymadan yapılmış top olur.
What, is Lavinia then become so loose or Bassianus so degenerate that for her love such quarrels may be broached without controlment, justice, or revenge?
Peki Lavinia bu konuda ne düşünür? Bassianus'un aşkından başka bir şey düşünmediğini bilmiyor musunuz?
Without her love... I'm nothing.
Ve onun aşkı olmadan,..... ben bir hiçim.
The last few years, they've developed this financial tough-love philosophy on their kids... sort of a benign neglect without the benign part.
Son bir kaç yılda, çocukları üzerinde haşin-sevgi mali felsefesini ortaya çıkarttılar bir tür, "sevecen olmadan sevecenliği ihmal etme" gibi bir şey işte.
I just didn't want to fall in love again... and I thought you'd never love me without my mojo.
Sadece yeniden aşık olmak istemedim... ve beni mojo'm olmadan sevmeyeceğini düşündüm.
Without love, there's no life ln every passing moment... the heartache still remains
Her an sensiz geçiyor
love 6635
lovecraft 23
lovely 1455
lover 352
loves 34
lovers 138
loved 84
love is in the air 29
lovey 87
loverboy 37
lovecraft 23
lovely 1455
lover 352
loves 34
lovers 138
loved 84
love is in the air 29
lovey 87
loverboy 37
love is all you need 17
lovebirds 65
love you 2060
love is blind 30
love me 205
love is 42
love you too 190
love you guys 28
love actually 22
love you more 28
lovebirds 65
love you 2060
love is blind 30
love me 205
love is 42
love you too 190
love you guys 28
love actually 22
love you more 28