Wrong room traducir turco
443 traducción paralela
"Then Mr. Balling must have given me the wrong room number."
"Öyleyse, Bay Balling bana yanlış oda numarası vermiş olmalı."
I beg your pardon, I must be in the wrong room.
Afedersiniz, yanlış odaya girmişim.
- Wrong room.
- Yanlış oda.
I got the wrong room.
Yanlış odaya girmişim.
Sorry, wrong room.
Pardon, yanlış oda.
He had the wrong room.
Yanlış gelmiş.
I guess maybe you're in the wrong room.
Sanıyorum yanlış odadasınız.
- That's the wrong room.
Bu, bu yanlış oda.
- You got the wrong room.
- Yanlış oda.
Oh, no, he had the wrong room.
Hayır yanlış odaya gelmiş.
- Wrong room? - Yeah.
- Yanlış oda mı?
- Sorry, wrong room.
- Özür dilerim.
This is the wrong room.
Yanlış oda.
Did she hope that the young man in the flat above might come home one night and, by mistake, enter the wrong room?
Üst kattaki genç adamın bir gece gelip, bilmeden yanlış odaya girebileceğini acaba umut etmiş miydi?
I'm in the wrong room!
Yanlış odadayım!
There's always someone running into the wrong room with slippers.
Birileri yanlışlıkla paldır küldür odamıza dalıp duruyordu.
You've come to the wrong room, Mr. Hyde, I don't entertain here.
Yanlış odaya geldiniz Bay Hyde, burada gösteri sergilenmiyor.
You're in the wrong room, lover boy.
Yanlış odadasın, çapkın.
I'm sorry, but I think you must've got the wrong room.
Özür dilerim ama yanlış odaya gelmiş olmalısınız.
Now go into the corridor for a minute, then pretend you've come to the wrong room and found a stranger.
Şimdi koridora bir dakikalığına çık... sonra da yanlış odaya girmiş ve... bir yabancıyla karşılaşmış gibi davran.
They must have given me the wrong room number.
Bana yanlış oda numarası söylemiş olmalılar.
Aren't you in the wrong room, Mr. Bond?
- Yanlış odada değil misiniz, Bay Bond?
Sorry, ma'am, wrong room.
Özür dilerim. Yanlış oda.
Sorry, wrong room.
Pardon, yanlış oda. Saat 5.
I'm sure it's just somebody who's gotten the wrong room.
Mutlaka yanlış odaya gelmiş birisidir.
Unless I got the wrong room.
- Kesinlikle! - Belki yanlış odaya girdik!
Wrong room.
Yanlış oda.
If you got the hots, dreamboat... you are in the wrong room.
Eğer azdıysan şekerim, yanlış odadasın. Hayır, hayır.
You're goddamn right you got the wrong room.
Yanlış odaya girdin, evet.
Sorry, wrong room.
Üzgünüm, yanlış odaymış.
Got the wrong room.
Yanlış odaya geldin.
You have the wrong room.
Yanlış odaya girdin.
You have the wrong room, sir.
Yanlış odayı aldınız, efendim.
- I must have the wrong room.
- Yanlış odada olmalıyım.
The valet came into the wrong room.
Vale odayı karıştırmış.
Somebody had obviously come to the wrong room.
Belli ki biri odaları karıştırmıştı.
Sorry, I've got the wrong room.
Pardon, kapıyı şaşırmışım.
I'm sorry, wrong room.
Pardon, kapıları karıştırmışım.
You've got the wrong place. I live in the room next door.
Yanlış kapıyı çaldın.
If you think he'll move later to make room for me, you're wrong
Bana yer açmak için yana kayacağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
I knew somethin'was wrong because my room is on the ground floor.
Birşeyler olduğunu anladım çünkü odam giriş katta.
The army's got plenty of room for everybody. - What's wrong?
Ordunun bereketine bak, herkesin bir odası var..
How did I manage to get on everybody's wrong side just by just walking into a room?
Yalnızca odanın içinde dolanarak nasıl herkesi sinirlendirmeyi başardım?
There's something wrong, something beyond control in that room.
O odada ters giden, kontrol dışı bir şey var.
- He said I have to stay in my room. - He was reading the wrong page.
Şef odamdan çıkamayacağımı söyledi.
This is not the room with the safe-deposit boxes. Wrong again.
Bu kasa bir oda büyüklüğünde, Tam yerine çıkmışız Baba.
Two nurses walk into a room and stick needles in a man... and one of those is a Number 18 Jelco, tourniquet the poor guy... anchor the poor guy's arm with adhesive tape... and it's the wrong poor son of a bitch!
Odaya iki ayrı hemşire giriyor ikisi de adama bir şeyler yapıyor bunlardan biri de 18 numara Jelco, pislik herifin koluna serum bağlamışlar hem de iğne tutsun diye bir de bantla kapatmışlar ama hepsini yanlış pisliğe yapmışlar!
Papa's wrong, it's our Mauritanian room.
Babam yanılıyor, burası bizim Moritanya odamız.
- Why, is it wrong for the room?
- Neden, odaya ters mi?
I took away the television, it was wrong for the room anyway. You should forgive the expression.
Kusura bakma ama televizyonu çıkardım odaya uygun değildi zaten.
Such as what's wrong with all the people in this room?
- Bu odadaki insanların sorunu ne böyle?
room 1000
rooms 83
roommate 60
roomie 108
roomies 23
room for one more 22
room number 25
roommates 31
room service 204
room apartment 20
rooms 83
roommate 60
roomie 108
roomies 23
room for one more 22
room number 25
roommates 31
room service 204
room apartment 20
room clear 21
wrong 1364
wrong guy 28
wrong place 64
wrong number 137
wrong answer 165
wrong way 70
wrong door 22
wrong one 16
wrong question 22
wrong 1364
wrong guy 28
wrong place 64
wrong number 137
wrong answer 165
wrong way 70
wrong door 22
wrong one 16
wrong question 22