English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You and your friends

You and your friends traducir turco

2,845 traducción paralela
You and your friends made the cut.
Sen ve arkadaşların başardınız.
You and your friends gave me homework, remember?
Sen ve arkadaşların bana bir ödev verdiniz hani, hatırladın mı?
Maybe he got tired of you and your friends and he just went away...
Belki sen ve arkadaşlarından bıkmış ve gitmiştir.
I was supposed to leave last night, but my departure was delayed because of the commotion you and your friends caused.
Dün gece ayrılmış olmam gerekiyordu ama uçuşumda gecikme oldu sen ve arkadaşlarının sebep olduğu gürültü patırtı yüzünden.
You're not going to that, and neither is Blair, and you and your friends are going to see to it.
Sen o partiye gitmiyorsun, ve Blair'de gitmiyor sen ve arkadaşlarında böyle olacağından emin olacaksınız.
I always thought you and your friends would be into that, especially Sutton.
Sen ve arkadaşlarının, hep böyle bişey istediğinizi düşünürdüm özellikle Sutton'ın.
We need all the other guns, the ones you and your friends hid before we got here.
Diğer tüm silahlara ihtiyacımız var seninkiler ve biz buraya gelmeden arkadaşlarının sakladıkları.
You and your friends just didn't like the way I did it.
Sadece arkadaşlarınla sen nasıl kazandırdığımdan pek hoşlanmadınız.
I've seen some stuff that makes you and your friends look pretty bad.
Seni ve arkadaşlarının yaptığı kötü şeyleri gördüm.
He has been swindeling you and your friends for your money.
Seni ve arkadaşlarını paranız için kazıklıyor.
- You and your friends do not believe it.
- Sen ve arkadaşların buna inanmazlar.
Your friends all got rich, while you're a bill-collector for a company, always the same salary and the same problems.
Sen bir şirketin fatura toplayıcılığını yaparken, aynı maaşı alıp aynı sorunlarla uğraşırken bütün arkadaşların zenginleşti.
You want to save your friends, and so do I.
Siz arkadaşlarınızı kurtarmak istiyorsunuz, ben de.
With son of Coul's aid and that of your young warrior friends, you will be properly protected.
Coul'un oğlunun ve senin genç savaşçı arkadaşlarının yardımıyla düzgün bir şekilde korunacaksın.
You need to call your parents and all your friends. Warn them about what's going to happen.
Aileni ve arkadaşlarını ara, onları olacaklar hakkında uyar.
I'll say this. I am one of your best friends and I don't want to overstep, but every choice you make in your life about everything is monumentally wrong.
Bunu söylüyorum çünkü en yakın arkadaşlarından biriyim ve haddimi aşmak istemiyorum, ama hayatınla ilgili verdiğin bütün kararlar, akıl almayacak kadar yanlış.
Chris : But give them enough time, and they'll steal your friends, take over your life, and ultimately try to kill you.
Ama yeterince beklerseniz, arkadaşlarınızı elinizden alır yaşamınızı ele geçirir ve sonunda sizi öldürmeye kalkışırlar.
'cause you're gonna be spending a lot more time with your family and a lot less time with your friends.
çünkü artık ailenle çok daha fazla vakit geçireceksin ve arkadaşların çok daha az.
And your friends also testified that you took part... in a female-impersonation act.
Ayrıca, arkadaşınız kadın taklidi gösterisinde rol aldığınızı doğruladı.
So you'd be a wanker and stay at home while your friends defended the country?
Arkadaşların yurdunu savunurken sen evde oturup züppe mi olacaksın?
You're not what your friends and family think you are. So every moment of love they give you must be agony.
Arkadaşlarının ve ailenin seni bildiği gibi olmaman sevgi gösterdikleri her anın sana ızdırap vermesi demektir.
And yet, you left your friends!
Buna rağmen dostlarını terk ettin!
I hope you and all of your kin and friends and babies come and try to rescue'em so's we kill you all at once, not drag it out.
Umarım sen ve tüm akrabaların eşin, dostun ve bebekler oğullarını kurtarmaya topluca gelirsiniz de sizi tek seferde öldürmüş oluruz ne güzel.
Okay, this... this is not one of those "risky business" type situations where you dance around in your underwear, and then you have a few friends over, and suddenly you start a brothel and wind up singing on a float in a parade.
Bu, iç çamaşırınla etrafta dans edebileceğin ve sonra arkadaşlarının üstüne çıkabileceği ve aniden bir genelev başlatıp, yumak olup şarkı söyleyerek yürüyebileceğin, müstehcen mevzu tarzı durumlardan biri değil.
Tell your friends you stole it and then you ditched it.
Arkadaşlarına onu çaldığını sonra da bir yerde bıraktığını söyle.
And your friends ain't gonna go with you.
Ve arkadaşların seninle gelmeyecekler.
And I'm gonna be thinking about you when I'm with your friends, okay?
Sonra arkadaşlarınla beraber olduğumda seni düşünüyor olacağım, tamam mı?
These are your friends. And we're all here because we care about you.
Bunlar senin arkadaşların ve buraya geldik çünkü sana değer veriyoruz.
Your friends, your real friends, Aidan and Josh, they sent me here to find you.
Arkadaşların, gerçek arkadaşların, Aidan ve Josh, beni buraya seni bulmam için yolladılar.
And then one day, I would've killed you or I would've hurt you so bad, that you ran away from me, from your friends, from your life, from everyone who loves you!
Ta ki bir gün seni öldürene ya da seni kötü bir şekilde yaralayıp benden, arkadaşlarından, hayatından, seni seven herkesten kaçana kadar!
Like telling your family and friends you got cancer when you don't?
Ailene ve arkadaşlarına olmadığın halde "kanserim" demen gibi mi?
So you just ran away, lived with friends, and partied with guys that you knew your parents would hate.
O yüzden kaçıp ailenin nefret edeceğini bildiğin insanlarla yaşayıp, partiler yaptın.
Listen, you and Dix and all your friends... I mean, you guys are all like brothers and sisters.
Bak sen ve Dix ve tüm arkadaşlarınız yani hepiniz kardeş gibisiniz.
Oh, Crickett, you know that saying- - keep your friends close, and your enemies closer?
Oh, Crickett, arkadaşlarını yakın, düşmanlarını daha yakın tut söylemini biliyor musun?
Skywalker, a powerful Jedi you are, yet unpredictable and dangerous you can be to both your friends and enemies.
Skywalker, güçlü bir Jedi'sın sen. Hala öngörülemez ve tehlikeli olabilirsin dostların ve düşmanların için.
This is how you're going to entertain your little cousin and his friends?
Küçük kuzenini ve arkadaşlarını böyle mi eğlendireceksin?
Do you have any idea what it's like to call one of your best friends and tell her that her boyfriend is dead?
Nasıl olduğunu tahmin edemezsin, en iyi arkadaşlarından biri arayıp erkek arkadaşının öldüğünü söylüyor.
- And so does... so does selling your friends out, that sucks. Pretending you don't care your ex-fiancee's moving in with her boyfriend sucks, it all sucks, really. Jasmine's moving in with Joe?
Ve bununla birlikte eğer mümkünse, eğer bunlar hakkında konuşabilirsek seninle yüz yüze, annem olarak, güvendiğim ve saygı duyduğum kişi olarak tavsiyeni almak isterim.
All right, why are you acting like we're in junior high school and you don't want me hanging out with your friends?
Sanki arkadaşlarınla takılmamı istemeyen liseli çocuklar gibisin. Arkadaşlarınla takılmamı istemiyor musun?
Right, after you two become best friends and your kids start playing backyard football in Hyannis port.
Doğru, sonra ikiniz iyi arkadaş olursunuz ve çocuklarınız arka bahçede futbol oynamaya başlar. Hyannis limanında
Yes, but you do want a venice birthday rager with tons of cool people and some of your friends.
Evet, ama harika insanlar ve senin arkadaşlarınla tonlarca içki ile birlikte bir Venedik doğum gününü istersin.
And I know people say that having kids means you won't see your friends anymore, but...
Millet, "çocuk olunca arkadaşlarınla görüşemiyorsun" diyor ama...
I mean, your friends won't talk to you about birthday plans, so you think they've either forgotten or they just don't care, and then when you try to set something up, suddenly everybody's busy.
Doğum günün hakkında arkadaşların konuşmaz. Sen de unuttular ya da umurlarında değilsin sanırsın. Bir şeyler ayarlamaya çalışırsın ama birden herkes meşgul olur.
And then you catch your friends whispering to each other, and then they suddenly stop when you come by.
Sürekli fısıldaşırlar, sen yanlarına gidince birden konuşmayı keserler.
You, er, keep your friends close... and your enemies closer.
Diğer Rudy'ler nerede? Arkadaşlarını yakınında tut düşmanlarını daha yakınında.
I thought that you alienated or fucked all your friends and employees.
Dışlandığını sanıyordum ya da tüm arkadaşlarını ve çalışanlarını siktiğini.
What did you think was going on, some film shoot, or some kind of adventure trip, that you'll go home and show off to your friends?
Eve gidip arkadaşlarına gösterebileceğin, bir kaç film ya da bir çesit macera gezisi, çektiğimizi mi sanıyordun?
Except for the part where you held my hand while I exercised my right to choose and then four months later, you screamed I killed your baby in front of all our friends.
Senin seçme hakkımı kullanırken elimi tutup dört ay sonrasında bütün arkadaşlarımızın önünde "çocuğumu öldürdün" diye bağırman hariç.
So you can dart back and forth doing impressions of your friends.
Yani bir oraya bir buraya gidip arkadaşlarını taklit ediyorsun.
If you and your psycho friends want to worship me, then you might as well have some decent pictures and accurate info. Whoa.
Sen ve arkadaşların bana tapacaksanız eğer en azından yeni resimlerle doğru bilgiler olsun elinizde.
Don't care about anything, and I'm so lucky to have you, but I just can't try to impress your friends anymore.
Hiçbir şeyi önemsemiyorsun ve seninle olduğum için çok şanslıyım. Ama arkadaşlarını etkilemekle uğraşamam daha fazla.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]