English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You are my friend

You are my friend traducir turco

1,497 traducción paralela
You are my friend, aren't you?
Siz benim dostumsunuz, öyle değil mi?
Anshuman, everybody thinks that you are my friend.
Anshuman, herkes senin arkadaşım olduğunu düşünüyor.
You are my friend ; my younger brother.
Sen benim dostum, benim kardeşimsin.
You are my friend!
Sen benim dostumsun!
Um, dear Lord we thank you for this food we are about to eat uh, thank you for this gorgeous day and thank you for letting me share it with my good friend, Brian -
Sevgili Tanrım, yemek üzere olduğumuz bu yiyeceği bize verdiğin için sana teşekkür ederiz. Bu harika gün için teşekkürler ve iyi arkadaşım Brian ile paylaşmama izin verdiğin için teşekkürler - bu sensin.
- Are you my dad's friend?
Babamın arkadaşı mısın?
Are you my friend?
Arkadaşım mısın?
You are my best friend.
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
You are not my friend.
- Sen benim arkadaşım değilsin!
Well, my friend Rebecca says... she thinks that men are never really ready to have a baby... and that you have to trap them.
Arkadaşım Rebecca diyor ki... o erkeklerin hiçbir zaman çocuk için hazır olmadıklarını düşünüyor... o yüzden onları tuzağa düşürmek gerekiyormuş.
- Are you my best friend?
- En yakın dostum musun?
Those are some nice veneers you got, my friend.
Güzel porselenlerin var dostum.
You, my friend, are F-U-K-T.
- Rezalete bir son verelim. - Beni öldürmeden son birşey.
You are my only girl friend.
Sen benim tek kız arkadaşımsın zaten.
And you, my fiscally challenged friend, will be freezing your butt off back in Washington faster than you can say, "Where are my Guccis?"
Ve sen, paranın kamçıladığı dostum... "Gucci'lerim nerede?" bile diyemeden... kendini Washington'ın ayazında bulursun.
I don't know how much the rest of you ladies know about what's going on... but my friend here tells me that while we are eating... 100 million children are nearly starving.
Siz hanımefendilerden kaçı neler olup bittiğini biliyorsunuz bilmem ama... arkadaşım burada biz yemek yerken, 1 00 milyon... çocuğun açlıktan ölmek üzere olduğunu söylüyor.
If you can't hack it in the sack, mate if you can't hack it in the game of love and sex you are shit, my friend.
Gol atamadıktan sonra aşk ve seks oyununda gol atamadıktan sonra mahvolmuşsun demektir.
You are my Best friend
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
And you will give them to my wife! What kind of a friend are you?
Sen de onları karıma vereceksin!
- Here you are, my friend!
Bana amca dedin.
Damn, you are my dearest friend!
- Söz mü? Söz
You should help me if you are my close friend.
Eğer arkadaşımsan bana yardım etmelisin.
Are you with me my friend?
Sen?
There you are my ancient friend.
Ellerimden bile daha güzel.
You, my friend, are back in the lesbian bosom.
Sen, dostum, yeniden lezbiyen bağrına girdin.
You are not going to put my friend through this.
Dostuma bunu yapmayacağım.
Are you my friend, Mr Tolliver?
Siz benim dostum musunuz Bay Tolliver?
You said that you would double-strain the duck sauce... and you, my friend, are not double-straining.
Ördek sosunu da iki kere süzeceğini söylemiştin. Ama iki kere süzmüyorsun dostum.
My friends are going to love you... like you, you know, as a friend.
Arkadaşlarım sana bayılacak, sevecek, bilirsin, arkadaş olarak.
I don't know if you've been paying attention to the news recently... but there are millions to be made here, my friend.
Son zamanlarda haberleri izledin mi bilmiyorum ama.. ... bu işin ucunda milyonlar var.
Because you are going to meet the crunch a little bit before me, my friend.
Çünkü krizle karşılaşmaya gidiyorsun benden önce, dostum.
Hey... what are you doing for dinner tonight? My dad's cooking for his friend Jill.
Hey...
You, my friend, are in the presence of a celebrity.
Sen arkadaşım şu an bir ünlüyle aynı mekandasın.
I know that you are needy right now and so I'm postponing the interview until after my best friend is gone for the summer.
Şu anda fakir olduğunu bildiğimden röportajı erteliyorum... ta ki en iyi arkadaşım yaz tatili için burdan gidene kadar.
Whoever you are, you need far, far more than Selectra... to cure your many deeply seated problems, my friend.
Her kimsen senin ciddi sorunlarını halletmen için Selectra'dan çok daha etkili bir ilaca ihtiyacın var, arkadaşım.
Do you know how lucky you are that the guy at the drugstore is my friend?
- Hapishaneye gidebilirdim, pislik. - Biliyorum. Üzgünüm.
You are my dearest friend.
Sen benim en sevdiğim dostumsun.
You are in the doghouse, my friend.
Köpek evindesin dostum.
" Eric, you are my best friend.
"Eric, benim en iyi arkadaşımsın."
She's my friend, who are you?
O benim arkadaşım sen kim oluyorsun ki?
You know, you were not born until 4 : 00 in the afternoon, so you, my friend are not officially 10 years old yet.
Sen öğleden sonra 4 : 00'te doğdun, bu yüzden dostum henüz resmen 10 sayılmazsın.
You, my friend, are a natural.
Sen doğuştan yeteneklisin dostum.
Oh, my good friend, Griff, are you worried for me?
Sevgili dostum Griff, benim için endişe mi ediyorsun?
You are absolutely right, my friend.
Kesinlikle haklısın, dostum.
If my brother is really dead, then you are no longer his best friend.
Ağabeyim gerçekten öldüyse, artık onun en iyi dostu değilsin demektir.
Bud, you are in a very bad way, my friend.
Dostum, berbat durumdasın.
My little chirpy friend, you are a stowaway.
- Benim ufak yalancı dostum
You the most, because you, my friend, are a laugher.
Çok hoşuna gidecek çünkü... sen, dostum, gülmeyi seviyorsun.
The point is, my friend, you are afraid of love.
Konu şu ki dostum... sen aşktan korkuyorsun.
Claire, I want you to know that if Leonard comes... and chops us into a million pieces... then you are totally, completely and eternally my best friend.
Claire, eğer Leonard gelir de bizi milyon parçaya bölerse, şunu bil ki sen benim kesinlikle, bütünüyle ve ebediyen en yakın arkadaşımsın.
You, my friend, are in a funk.
Dostum, sinirlerin bozulmuş senin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]