You idiot traducir turco
9,782 traducción paralela
Yes, you idiot.
- Evet tabii, aptal.
- You idiot! I got these guys to think they were going to another dimension.
Bu adamları başka bir boyuta geçeceklerine inandırmıştım.
You idiot!
Mal mısın ya!
You idiot!
Aptal! Defol buradan!
You idiot look here look at this...
Seni aptal buraya bak. Baksana.
Not again, you idiot!
Gene mi, beyinsiz!
I don't want you, you idiot.
Sen istemiyorum, aptal herif.
You have a vulnerability in your multiview function, you idiot.
Çoklu işlemlerde zavallı bir durumdasın, aptal. - Bana seninle konuşmamamı söylediler.
No, you idiot, I'm...
Hayır, seni salak.
That's a camel, you idiot.
O deve, ahmak.
- It's a stampede, you idiot.
- İzdiham var seni aptal!
Blanche, you idiot!
Blanche, seni ahmak!
- The...? - The Sheriff, you idiot.
- Şerifi diyorum aptal.
Come here, you idiot.
Gel buraya aptal herif.
Jason, you fucking idiot!
Jason, malın tekisin!
Do I look like an idiot to you? No.
- Oradan mal gibi mi gözüküyorum?
Come here, you idiot.
Gel buraya, seni ahmak.
You mean "the Professor's idiot killer."
"Profesörün aptal katili" demeliydiniz.
You're free and a drunken fucking idiot.
Özgürsün ve sarhoş bir aptalın tekisin.
You're only thinking less because you're an idiot!
Oh, sus cidden! Senin az düşünmenin sebebi sadece gerizekalı olman!
I guess you always will be a naive idiot.
Sanırım sen her zaman saf bir aptal olacaksın.
You're an idiot.
Sen bir salaksın.
Do you think I'm an idiot?
Aptal olduğumu mu sanıyorsun?
So, some idiot is pulling prank phone calls and you couldn't find him.
Yani, salağın teki sahte ihbarlarda bulunuyor ve sen hiçbir bok yapamıyorsun.
- I sound like an idiot. - No, you don't.
- Salak gibi konusuyorum.
- [Stef] You're not an idiot.
- Aptal falan değilsin.
You idiot!
Seni salak!
- You're an idiot, Madison.
- Aptalsın Madison.
Are you an idiot?
Geri zekalı mısın sen?
You're an idiot.
Sen bir aptalsın.
- You're just an idiot, at all times.
- Sen her zaman aptalsın.
It's because I thought you and your idiot friends would be good material for a book, but you're not.
Çünkü, sen ve o geri zekalı arkadaşlarının yeni kitabım için iyi birer malzeme olacağını düşünmüştüm. Ama öyle değilmiş.
You're an idiot.
Sen aptalsın.
Oh, you blathering'idiot!
Seni aptal!
- It's here, you idiot!
- O burada sen aptal!
You're an idiot.
Geri zekalısın.
I'm an idiot for thinking you could actually help me.
Yardım edebileceğini düşünmekle aptallık ettim.
- You're the idiot brother of the man-child who stole my clock!
Sen, saatimi çalan o kıt beyinli herifin dangalak kardeşisin.
Now you're being an idiot.
Şimdi de sen aptalın tekisin.
That's just a story we tell idiot girls like you
Bu senin gibi aptal kızlara anlatılan...
You fucking idiot.
Malmısın amına koyayım?
What do you know, you're with that idiot.
Sen ne anlarsın be? Gerizekalı biriyle birliktesin.
He is an idiot and you're an idiot, so makes perfect sense you're best friends.
O bir aptal, sen de bir aptalsın, yani en iyi arkadaş olmanız çok mantıklı.
Why? Because you were being a reckless idiot.
Çünkü düşünmeden hareket eden aptalın tekiydin.
Danny, you fucking idiot.
Danny, seni aptal.
But you're not an idiot.
Ama sen salak değilsin.
You're an idiot.
Tam bir salaksın.
I am the biggest idiot in the world for breaking up with you.
Senden ayrıldığım için dünyanın en büyük aptalı gibi hissediyorum.
She thinks you're an idiot!
Aptalın teki olduğunu düşünüyor!
I've been shot, you fucking idiot.
Vuruldum, aptal herif.
Do I look like a complete fucking idiot to you?
Sana bir aptal gibi mi görünüyorum?
you idiots 185
idiot 1960
idiots 371
idiotic 28
you inspire me 23
you interested 92
you inspired me 36
you invited me 32
you insult me 33
you in position 17
idiot 1960
idiots 371
idiotic 28
you inspire me 23
you interested 92
you inspired me 36
you invited me 32
you insult me 33
you in position 17
you in or out 26
you invited him 23
you in 251
you imbecile 61
you in a hurry 21
you in here 72
you included 30
you in the back 16
you in trouble 32
you in there 200
you invited him 23
you in 251
you imbecile 61
you in a hurry 21
you in here 72
you included 30
you in the back 16
you in trouble 32
you in there 200