You in or out traducir turco
1,952 traducción paralela
You in or out?
Orduda mısın, değil misin?
So are you in or out?
Öyleyse, var mısın, yok musun?
Are you in or out?
Var mısın, yok musun?
Are you in or out?
Var mısın yok musun?
If it works out, you can risk marriage in ten or 20 years.
Eğer işe yararsa, evlenirsiniz 10 ya da 20 yıl sonra.
So, are you in or are you out?
Söyle bakalım, var mısın yok musun?
And let him, for a pair of reechy kisses, or paddling in your neck with his damn'd fingers, make you to ravel all this matter out, that I essentially am not in madness, but mad in craft.
Pis kokulu bir iki öpücükle, kırılası parmaklarıyla göğsünü gıdıklayarak, söyletsin sana her şeyi. Sözler soluk, soluk da cansa, canım çıkmadan tek söz çıkmaz ağzımdan. Deli olmadığımı, mahsus öyle göründüğümü.
You're either in or you're out.
Sakın tereddüt etme, tatlım.
On May 1st we are releasing the beta version of "Acceptable Risk", the world's first market-smart risk calculator, to help you find out instantly what risks are or are not acceptable from a bottem-line business perspective.
1 Mayıs'ta, "Kabul Edilebilir Risk" in beta versiyonunu piyasaya süreceğiz. Bu, dünyanın ilk akıllı piyasa riski hesaplama makinesi. Ticari açıdan hangi risklerin kabul edilemez olduğunu hesaplamanızda yardımcı olacak bir ürün.
Or Jack to figure out you did it.
Ya da Jack'in senin yaptığını anlamasını.
So, uh, are you worried about Addison finding out that you are sleeping with her brother, or are you worried about everybody finding out that you kept Archer getting a job downstairs a secret?
Tamam. Addison'ın abisiyle yattığını öğrendiğinden mi endişelisin? yoksa herkesin Archer'in aşağı katta iş bulduğunu bir sır olarak sakladığını öğrendiği için mi endişelisin?
Do you have someone in mind, or do you want me to figure that one out for you as well?
Aklında biri var mı yoksa onu da mı ben bulacağım?
So you want to be locked in here or out there?
Burada mı olmak istersin yoksa dışarıda mı?
Any rubbish bin you see in, or indeed, out of the school.
Okul içinde ya da dışında gördüğün herhangi bir çöp kutusu.
But will he tell you the truth, or what he thinks you want to hear? Will he, in agony, swear on his mother... that the troops are 30 klicks out when they are only five... just so you'll stop the pain?
Acıyı durdurman şartıyla, sadece 5 klik uzakta olmalarına rağmen sana birliğin 30 klik uzakta olduğunu söylediğinde acı içinde annesinin üzerine yemin etmeyecek mi?
I know you want to be in there with us, but you're a doctor- - you being out here with the paramedics could be the difference between one of us living or dying.
Orada bizimle olmak istediğini biliyorum, ama sen bir doktorsun,... burada sağlık ekibiyle birlikte bizimkilerden birinin ölümle yaşam arasındaki farkını ayırabilmelerini sağlamalısın.
In return, we get to see what you see, hear what you hear hopefully gather enough data to tear down Hope Industries or at least take a big chunk out of them.
KarşıIığında senin görüp duyduklarını inceleyeceğiz ve umarız Hope Sanayi'yi yok etmek için gereken bilgileri toplayacağız.
Did you ever notice anyone out of the ordinary in your neighborhood, maybe someone who was walking or driving by the house repeatedly?
Sürekli yürüyen ya da arabayla geçen biri olabilir. Hayır.
Or who might show up asking for the money. Did you fill out this useless Missing Persons report so that you'd look more innocent when we found Austin's dead body?
Bu işe yaramaz kayıp bildirim formunu Austin'in cesedi bulunduğunda masum görünmek için doldurmuş olmayasın?
In any operation, whether it's sneaking into an embassy or collecting debts for a bookie, it's important to lay out a plan before you go into action.
her operasyonda, ister bir elçiliğe sızmak olsun, ya da bir tefeci için, eski bir borcu tahsil etmek olsun, harekete geçmeden önce bir planınız olması çok önemlidir.
If you come out or we come in, wear the mask when we tell you to.
Sen dışarı çıkar ya da biz içeri gelirsek, söylediğimizde maske tak. Anladın mı?
walk out the door right now, or I send you up to employee health where you'll pee in a cup.
Ya kapıdan çıkar gidersin ya da seni çalışan sağlığı bölümüne gönderirim, bir kaba işersin.
And let him, for a pair of reechy kisses, or paddling in your neck with his damn'd fingers, make you to ravel all this matter out, that I essentially am not in madness, but mad in craft.
Pis kokulu bir iki öpücükle, kırılası parmaklarıyla göğsünü gıdıklayarak, söyletsin sana her şeyi. Deli olmadığımı, mahsus öyle göründüğümü.
She let you in When I was passed out or... Or something.
Beaumont o seni içeri almıştır.
So you in or you are out?
Geliyor musun?
Or do you want a leader who ventured out alone, scouring a hostile world in search of your loved ones?
Yoksa tek başına bilmediği bir dünyada gerçeği aramak için çalışan bir lider mi?
- You guys are weird. He know that if I move out Miss Lauren gonna want me to move in with her or get a place of our own.
Eğer taşınırsam, Bayan Lauren'ın kendisine taşınmamı isteyeceğini biliyor zaten kendi evimiz olacağını.
Can you find out if there was any police activity in Highland Park last night, and see if Kenny Chatham is a person of interest or if there are any warrants out on him.
Dün gece Highland Park'ta hiç polisin karıştığı olay olmuş mu bakar mısın? Ve Kenny Chatham ile ilgileniyorlar mı ve onun için tutuklama emir var mı? Ne için?
- Are you trying to get that in or out?
Onu sokmaya mı, çıkarmaya mı çalışıyorsun?
You and Cara should find out before we put the rune or Flynn in harm's way.
Flynn'i veya Rün'ü tehlikeye atmadan önce sen ve Cara bunları öğrenseniz iyi olur.
Something that'Il put you in a better mood or at least in the mood to make out with me.
Seni daha iyi bir moda sokabilirim,... ya da en azından bu modda bende olurum.
Like how you used to brush your hair back when you were nervous or used to call out football plays in your sleep.
Sinirli olduğunda saçlarını nasıl geriye taradığını, ya da uykunda futbolcu isimlerini sayıkladığını.
Now you are either in denialof who robert is or you'rein denial of how thingsmay turn out for me, okay?
Şuanda siz Robert için olması gerekeni tartışmıyorsunuz, Siz olaylara benim için bakarak tartışıyorsunuz.
Whatever you got in there is endangering your crew, and you know that and I know that, whether you're willing to say it out loud or not.
Orada her ne varsa mürettebatını tehlikeye atıyor açık açık söylemesen de böyle olduğunu sen de, ben de biliyoruz.
Hey, come on. You already know if you're in or out.
Hadi ama, kararını çoktan verdin.
These cycles can be once an hour or once a decade, so you need to put in a lot of time to work them out.
Bu döngü saat başı da tekrarlanabilir, her on yıl da bir de. Dolayısıyla onları anlayabilmek için oldukça fazla zaman ayırmak gerekiyor.
and you pump it into some airtight chamber in the ground where somebody will figure out with technology what to do with the greenhouse gas in 10,000 or 15,000 thousand years.
sonra bunu büyük mesafeleri aşırtarak yerin altında hava geçirmez bir odaya pompalarsınız. Bu odadaki de sera gazlarıyla önümüzdeki 10,000 veya 15,000 yıI içinde bu gazlarla ne yapılabileceğini anlamaya çalışır.
Or you figure out some way to believe in yourself As a husband and as a father.
Yada bir eş ve bir baba olarak bunun üstesinden gelip gelemeyeceğini gözden geçir.
Did you enroll in all of his classes, or you worried that might freak him out?
Aldığı tüm derslere ismini yazdın mı? Ya da bunun onu korkutacağını düşünerek yazmadın mı?
- So are you in or you out?
- Var mısın, yok musun?
You two are going to stay in here and work this thing out until you're either getting along or one of you is dead.
İkiniz burada birbirinizle anlaşana kadar ya da biriniz ölene kadar kalıp bu sorunu çözeceksiniz.
You don't care whether Jens gets out or not
Jens'in çıkıp çıkmaması umurunda değil.
If I'm out running around in the savannas, chasing a rhinoceros and, you know, or butchering a rhinoceros as the lions are circling and my hand ax breaks,
Ben buna bir çözüm buldum ama ilk insanlardan biri olsaydım ve bunu tespit etseydim şu an el baltası yapmayı bırakırdım.
I can never tell if you're bent out of shape because you're no longer in control of the welfare of our actives or because you're no longer in control.
Artık ajanların sağlığı kontrolünüzde olmadığı için mi yoksa hiçbir şeyin kontrolü sizde olmadığı için mi içerliyorsunuz anlayamıyorum.
There you go. You know, in my experience, if you're patient, sooner or later, the people who need to talk will seek you out, often under the guise of some other intention.
Deneyimlerime göre eğer hastaysan er ya da geç, insanlar başka amaçlarla da olsa konuşmak için yanına gelecektir.
One day Ilker has a knee in his chest. Barely breathing, Yasar says, "Get off or I'll beat the shit out of you!"
Bak bir gün İlker bunu yere yatırmış böyle diziyle de göğsüne bastırmış, nefes alamıyor, hala diyor : "Bak İlker bırak beni yoksa seni çok kötü döverim" diyor.
Okay, look, are you gonna bring her out, or do I need to go in there and get her?
Onu siz mi dışarı çağırırsınız yoksa ben mi girip alayım?
My guess is unless you come up with some compelling evidence relatively soon, you'll never find out what or who caused the greatest global catastrophe in human history. Or if you can prevent it from happening again.
Benim tahminim, en kısa zamanda esaslı bir kanıt bulmadığınız sürece insanlık tarihindeki en büyük felakete neyin ya da kimin sebep olduğunu ya da bir daha olmasına engel olup olamayacağımızı asla öğrenemeyeceğiniz yönünde.
Adnan, did you pass out in the sun or something?
- Adnan ateşin başına mı vurdu?
Check it out... or a Brazilian Pope,'cause then you could have the samba nuns in the thongs, going, come on back to the church.
gibi bakın- - " veya Brezilya'lı bir Papa, o zaman tokyo terliklerinin içindeki samba rahipleri gelip," kilise'ye geri dönün.
I will not give you my rank in the Point-Corp military structure, or the in and out dates of my service.
PointCorp askeri bünyesindeki rütbemi söylemeyeceğim.
you inspire me 23
you interested 92
you inspired me 36
you invited me 32
you insult me 33
you in position 17
you invited him 23
you in 251
you in a hurry 21
you in here 72
you interested 92
you inspired me 36
you invited me 32
you insult me 33
you in position 17
you invited him 23
you in 251
you in a hurry 21
you in here 72
you included 30
you in the back 16
you in there 200
you in trouble 32
you insisted 18
in or out 54
you idiot 1870
you imbecile 61
you idiots 185
you i 23
you in the back 16
you in there 200
you in trouble 32
you insisted 18
in or out 54
you idiot 1870
you imbecile 61
you idiots 185
you i 23