English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You leave me alone

You leave me alone traducir turco

2,231 traducción paralela
Why won't all of you leave me alone?
Neden beni rahat bırakmıyorsunuz?
Can you leave me alone?
- Beni rahat bırakın. - Tut onu Thomas.
I've said it, can you leave me alone now?
İşte söyledim, şimdi beni rahat bırakacak mısın?
When will you leave me alone?
Ne zaman beni yalnız bırakacaksın? Nedir bu?
Can you leave me alone now?
Beni yalnız bırakır mısın?
# If I call out your name like a prayer # Would you leave me alone in my fear?
# Duacı gibi adını çağırsam... #... beni korkumla baş başa mı bırakırdın?
- Would you leave me alone!
- Beni rahat bırakacak mısın?
And then you leave me alone. Or break with me now.
Sonrasında beni rahat bırak ya da işimi şimdi bitir.
Maybe you can back off now and leave me alone.
Shakespeare-vari. Belki artık beni rahat bırakırsın.
Just... leave me alone, Hugh, would you?
Beni rahat bırak Hugh, tamam mı?
Why don't you just claim your throne and leave me alone? Because I can't.
Neden tahtına sahip çıkıp beni yalnız bırakmıyorsun?
Yes, which is why I need you to get out and leave me alone.
- Evet, zaten o yüzden dışarı çıkıp beni rahat bırakmanızı istiyorum.
I asked you to leave me alone.
Beni rahat bırakmanızı söylemiştim.
Leave me alone, I can't stand you.
Beni rahat bırak. Sana dayanamıyorum.
Our bread relies on you. Don't leave me alone.
Ekmeğimiz sana bağlı, yalnız bırakma beni.
You did not want to leave me alone on my trip.
Yolculuğumda beni yalnız bırakmak istemedin.
And so, leave me alone, you known, don't try to bribe me ".
Yani beni rahat bırak, beni satın almaya çalışma.
If you want me to leave you alone, I'll go.
Eğer sizi yalnız bırakmamı istiyorsanız, gideceğim.
One by one, leave me alone I'll get you in, one after another
Teker teker gelin. Hepinizi teker teker içeri alacağım.
And now I'd like you to leave me alone.
Ve şimdi beni rahat bırakmanızı rica ediyorum.
Leave me alone, you ogre!
Beni yalnız bırak zalim şey!
Leave me alone you petty thieves!
Yanlız bırakın adi hırsızlar!
If I give you an interview, will you leave me the fuck alone?
Sana bir röportaj ayarlarsam, beni rahat bırakacak mısın?
You would leave me here alone when the queen is going on trial?
Beni burada yalnız mı bırakacaksın hem de tam kraliçe mahkemeye başvurmuşken?
You can't leave me alone with these people.
Beni bu insanlarla yalnız bırakamazsın.
If you tell me she doesn't love me... then I'll leave her alone.
Eğer beni sevmediğini söylerse o zaman onu yalnız bırakacağım.
You are not going to leave me alone in this madhouse, Abe.
Bu tımarhanede beni yalnız bırakmayacaksın, Abe.
Finish her off or you'll spend the rest of your life in a nuthouse! - Leave me alone, Frankie!
Onun işini bitir yoksa ömrünün geri kalanını deliler evinde geçiririsin!
You know, so either you buy one of these exceptional family cars, with above average gas mileage, or you leave me the hell alone.
Kısacası ya bu az benzin yakan, kaliteli aile arabalarından satın al, ya da beni yalnız bırak.
I told you to leave me alone.
Beni yalnız bırak dedim!
I told you to leave me the hell alone.
Beni yalnız bırak dedim sana
Never leave me alone, you hear me?
Beni bir daha sakın bırakma, tamam mı?
You and your friend, you're not gonna leave me alone, are you?
Çok iyiydin tatlım.
You knowwhat, Wheeler? Just leave me the fuck alone, man.
Beni yalnız bırak Wheeler.
I told you to leave me alone.
Bana bulaşmamanı söylemiştim sana.
Let me not fall into disgrace or I leave you here alone.
Sakın rezalet çıkarma yoksa giderim, burda yalnız kalırsın.
And to say you have to leave me alone.
Evet beni rahat bırakmanı söylemek için.
You are crazy! ? Leave me alone!
Delirdin mi?
Promise me that you won't get drunk and leave me alone the whole night.
Sarhoş olup beni bütün gece yalnız bırakmayacağına söz ver.
Please, just leave me alone. Oh, don't worry, Sidney. You will be alone.
Stan Smith, ülkelerimiz arasındaki birliği memnuniyetle kabul ediyorum.
Do you need me to leave you alone?
Yalnız mı bırakayım?
You said that if I broke up the marriage, you'd leave me alone!
Evliliği engellersem beni rahat bırakacağını söylemiştin.
Can you just leave me alone?
- Beni rahat bırakır mısın?
I mustn't think that you'll leave me alone. In this desert for months and years. While you swan round Europe playing tag with the French.
Beni bu çölde aylarca hatta yıllarca bir başıma bırakıp gideceğini Avrupa kıyılarında Fransızlarla elim sende oynayacağını düşünmemeliyim.
Just tell me this one thing and then I'll leave you alone.
Bana tek bir şey söyle, seni rahat bırakayım.
Like... like you won't leave me alone. Like you're dangerous... and that you've been stalking me.
Beni rahat bırakmadığını, tehlikeli biri olduğunu ve beni gizlice izlediğini söylemiş.
You have to leave me alone, now.
Şimdi beni yalnız bırakmalısın.
- I told you to leave me alone.
- Beni yalnız bırak demiştim.
No, Ajay, you can't leave me alone.
Hayır, Ajay, beni yalnız bırakamazsın.
You do not leave me alone, do you?
Beni burada yanlız bırakmayacaksınız değil mi?
Patty, kendrick is too well-connected I want you to promise me that you will leave unr alone.
Patty, Kendrick'in fazlasıyla bağlantıları var, bana UNR'yi rahat bırakacağına dair söz ver.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]