You really don't understand traducir turco
338 traducción paralela
- Really, I don't understand you, Potts.
- Seni anlayamıyorum Potts.
- Really, I don't understand you.
- Gerçekten seni anlayamıyorum.
Fanny : But I really don't understand what you're waiting for.
Neyi beklediğinizi gerçekten hiç anlamıyorum.
I don't think you understand how to really handle men.
Bence sen, erkeklerin nasıl elde edileceğini bilmiyorsun.
Really, I don't understand you, Frisbee. Why take chances? - Yeah.
Anlamıyorum Frisbee, neden bu şansı geri çeviriyorsun?
Do you really think I don't understand?
Gerçekten de anlamadığımı mı sanıyorsun?
No, you really don't understand.
Hayır, anlayamıyorsun.
Really, Felix, I don't understand you.
Felix, seni gerçekten anlamıyorum.
I don't really expect you to understand, but when we drove off the other night, all we did was kiss, because he never tried anything more.
Senden beni anlamanı beklemiyorum fakat geçen gece gözden kaybolduğumuzda sadece öpüştük, çünkü başka bir şeye hiç yeltenmedi.
You don't really understand.
Anlamıyorsun.
I really don't understand you at all.
Seni gerçekten hiç anlamıyorum.
You don't really understand how love keeps time.
Aşkın zamanla nasıl oynadığını gerçekten anlamıyorsun, değil mi?
Then I really don't understand you.
Seni gerçekten anlayamıyorum.
I don't think I'll ever really understand you.
Seni gerçekten anlayabileceğimi hiç sanmıyorum.
If you say'circle', the children don't really understand.
Eğer "daire" dersen, çocuklar hakikaten anlamıyorlar.
Well, you're really not so dumb, honey...'cause, to tell the truth, I don't understand it myself.
O kadar da aptal değilsin tatlım çünkü doğrusu, bunu ben de pek anlamıyorum.
You really don't understand.
Gerçekten anlamıyorsun.
My mother doesn't matter, nobody matters really, and especially not your God, or how I chose to exist, or thought I did, the others will face this fate, as will you, don't you understand?
Annem umurumda değil, aslında kimse umurumda değil özellikle de senin tanrın ya da var olmayı nasıl seçtiğim ya da düşüncelerim ; diğerleri bu kaderle karşılaşacak, tıpkı senin karşılaşacağın gibi. Anlamıyor musun?
There's really something I don't understand about all this, and maybe you can explain it to me, logically, of course.
Belki mantıklı olarak izah edebilirsin.
I really don't understand you.
Vasco, seni anlamıyorum.
You'll understand we don't really need a judge anymore.
Artık bir yargıca ihtiyacımız olmadığını anlayacaksın.
Well, then, you really don't understand.
O zaman gerçekten anlamıyorsun.
I - I really don't understand you, Sergeant, or your insinuations...
Ger-gerçekten sizi anlamıyorum, Çavuş, ya da dokundurmalarınızı...
You know... I really don't understand this business stuff. I never could understand business.
Biliyor musunuz, ben bu iş meselelerinden hiç anlamam hiçbir zaman da anlamadım.
I - I really don't understand you, Sergeant, or your insinuations... Or whoever wrote this, I can't remember the next line.
Gerçekten, anlamıyor musun Çavuş ya da imalarda mı kim yazmış bunu, bir sonraki satıra hatırlamıyorum.
I really don't think you understand kids at all.
Çocukları anladığını hiç sanmıyorum.
I don't know. Sometimes things... just don't work out and you really never understand why.
Bilmiyorum, bazen işler yolunda gitmez ve siz sebebini anlayamazsınız.
I really don't understand you.
Seni gerçekten anlamıyorum.
Don't tell me you do,'cause you don't really understand it.
Bana anlamaktan bahsetme, çünkü sahiden anlamıyorsun.
I really don't understand you.
Gerçekten anlamıyorum.
You don't really understand politics to you.
Politikadan anlamıyorsun hayatım.
Rambler is a good man lt's not easy to find someone like him, don't give up I really don't understand you men
Serseri aslında çok iy biri! Haklısın! Onun gibi birini bir daha bulamazsın
Really, I don't understand you.
Gerçekten seni anlamıyorum.
You know, I don't understand how that can happen. I - I really don't.
Bunun nasıl yapılabileceğini hiç anlamıyorum, hem de hiç.
I really don't understand why dad has confined you here and separated us both.
Sana kaç kere diyeceğim... bu konuyu açma!
But you understand I really don't want a fucking mute in my cell.
Anlıyorum. Ama bu lanet hücrede sessizlik istemiyorum.
- I really don't understand you.
- Seni gerçekten anlamıyorum.
I wish you could understand this,'cause you really don't.
Keşke anlayabilseydin, çünkü gerçekten anlamıyorsun.
But you don't understand, I really must be going home.
Fakat anlamıyorsunuz, gerçekten eve gitmem gerekiyor.
I really don't understand this! Honey, you've done a wonderful thing for this man.
- Bu adam için harika şeyler yaptın.
You don't understand. She really likes us now.
Anlamıyorsun.
Now, I know that you're all upset at me, and you don't really understand why I'm doing this, but I will not roll over and die, and I will rest easy, because I sleep the sleep of the righteous.
Hepinizin bana kızdığını biliyorum ve bunu neden yaptığımı bilmediğinizi de biliyorum. Ama kalkıp da pek takmayacağım rahatıma bakacağım ve yatıp uyuyacağım. Çünkü, ben haklıların uykusunda uyuyorum.
You really don't understand, that it is - not your buisiness?
Gerçekten anlamıyorsun, Bu seni ilgilendirmiyor?
That's the thing I don't really understand about you.
Sizi hiç anlayamıyorum.
Do you really think I don't understand?
Gerçekten anlamadığımı mı sanıyorsun?
So I don't really have that traditional kind of credit, you understand?
Kısaca klasik anlamda bir kredi geçmişim yok.
You don't really understand any of this because you spend your life playing cards.
Ve sen, bunların hiçbirini anlamıyorsun. Çünkü hayatını, kağıt oynayarak geçiriyorsun.
I don't think you really understand what we're talking about.
Ne konuştuğumuzun farkında olduğunu sanmıyorum.
Really, I don't understand the attitude of you people.
Gerçekten insanların davranışlarını anlayamıyorum.
I really don't understand why that apartment bothers you so much.
Bu daire seni nasıl bu kadar rahatsız ediyor anlamıyorum.
I really don't think you understand.
Anladığını sanmıyorum.
you really do 96
you really shouldn't have 29
you really hurt me 29
you really 167
you really think so 206
you really mean it 21
you really want to know 115
you really are 120
you really don't get it 45
you really think 43
you really shouldn't have 29
you really hurt me 29
you really 167
you really think so 206
you really mean it 21
you really want to know 115
you really are 120
you really don't get it 45
you really think 43
you really don't 54
you really shouldn't 18
you really don't remember me 23
you really scared me 23
you really did 49
you really mean that 42
you really want to do this 37
you really think that 26
you really believe that 104
you really don't have to 26
you really shouldn't 18
you really don't remember me 23
you really scared me 23
you really did 49
you really mean that 42
you really want to do this 37
you really think that 26
you really believe that 104
you really don't have to 26